Sorumluluğu üstleniyormuş!

Yaşanan düşüş sarmalı süresince Demokrat Parti saflarına sürekli katılımlar olmasına rağmen, bu katılımlar ne kalıcı bir tabana ve ne de kalıcı bir tavana dönüşemedi. Özellikle Demokrat Parti'den sürekli ayrılan tavanın şikayetlerine hep değişik kılıflar uyduruldu. Gidenler ve gelenler sürekli değişik kişiler olmasına rağmen, tüm bu süreç içerisinde sabit olan tek bir kişi vardı. Serdar Denktaş.

2014 Yerel seçimlerinde işbirliği için Serdar Denktaş parti meclisinden yetki istedi ve sorumluluğu kabulleneceği taahhüdünü verdi. Bir parantez açarak sorumluluk taahhüdü veren kişi ile 1. parti çıkmazsak istifa ederim diyen ve sözünü tutmayan kişinin aynı kişiler olduğunu hatırlatmakta yarar görüyorum.

Herhangi bir konuda yetkilendirilen kişi, kullanacağı yetkiden doğacak sonuçlardan direk sorumlu olması gerekir. Bu evrensel bir kuraldır. Serdar Denktaş, toplanan parti meclisinden 2014 yerel seçimleri için "güç birliği" veya "sağda birlik" projesi adına görüşme yetkisi almak için "sorumluluğu üstleniyorum" demiştir. Her zaman yaptığı gibi yine, kimsenin görmediği, bilmediği gizli birşeyi keşfetmiş gibi parti tabanının görüşüne inat bu yolda inadına yürümeye hazırlanıyor.

Partinin gücünün anlaşılabilmesi için şişirme gösterileri bir yana bırakıp gerçekçi değerlendirmeler yapılması yeterliydi. İlçe başkanlarının tümü kendi ilçelerinde 2014 haziran yerel seçimlerinde, ittifak yapılsa da yapılmasa da kurultaya göre ayarlanmış uyduruk örgütlerle ve bu kafa yapısındaki yönetimle sadece ve sadece tek bir belediye kazanma olasılığı olduğunu Serdar Denktaş'a zaten söyleyebilirdi. Lefkoşa ilçesi sıfır, Güzelyurt/Lefke sıfır, Girne sıfır, İskele sıfır ve Magosa bir. Bunun için kamuoyu araştırması yapmaya bile gerek yoktur.

Sonuçta DP gemisi %10-15 oy ve belki de tek bir kazanılmış belediye ile karaya oturup bu defa önlenemez bir düşüş sarmalına girdiğinde, üstlenilen sorumluluğun gereğini hem Parti Meclisi hem de Serdar Denktaş yerine getirmelidir. Demokrat Parti için 2014 yerel seçim sonuçlarının tolere edilebilir en düşük noktası %20 barajıdır. Bu barajın altında oy alan bir DP, kendi başkanını artık ciddi bir şekilde sorgulaması gerekir. Demokrat Parti'yi %29 oy oranı ve 17 milletvekili ile alıp %10 oy oranı ve 2 milletvekiline istikrarlı bir şekilde düşüren bir şahsın sorumluluk üstlenmesinin çok fazla bir inandırıcılığı zaten olmamalıydı. Ancak bu adamı tekrar başkan yapmak için tabana bir kere daha deneyelim diyenler en az onun kadar sorumludur. Yirmi yıllık başarısızlıklarla dolu bir geçmişe tekrar, tekrar şans tanımalar artık zeka özürlü veya köle imajı sergilemektedir.

Sorumluluğu üstlenirim beyanı, yerel seçim işbirliğinin DP'nın yararına olacağı taahhüdüdür. Ve aynen birinci parti çıkmazsak istifa ederim taahhüdü gibi ölü doğmuştur. Sorumluluğu üstleniyorum demek, yüklendiğim görevin sonucunun başarısız olması durumunda gereğini yapmayı kabul ediyorum demektir. Yerel seçimlerdeki %20 oy oranının altında alınacak bir oy oranı başarısızlığın belgelenmesidir ve Serdar Denktaş'ın direk istifasını gerektirir. Eğer Demokrat Parti yaşatılmak isteniyorsa Serdar Denktaş'ın oyuncağı, zamanını değerlendirdiği bir mekan veya kendisine gelen vahiyleri uygulamaya koyduğu yer olmaktan kurtarılmalıdır.

Sayın başbakan yardımcısı, ekonomi, turizm, spor ve kültür bakanı hayatı boyunca peynir gemisini lafla yürütmeye alışmıştır. Serdar Denktaş'ın başarısızlığının sorumluluğunu üstlenecek siyasi kültür ve anlayışa sahip olmadığı uygulamaları ile zaten sabittir. Verdiği sözleri tutmasına gerek yoktur çünkü tek bir Allahın kulu çıkıp da kendisine yanlış yaptın yeter artık diyemiyor.

İsimlerinin önlerinde ünvanlar taşıyan kelli felli adamlar, kervandaki develer gibi sıraya girip yola devam etmekte sakınca görmüyorlar.