BM ‘Türkiye’nin karıştıracağı’ paketi Maraş için göze almaz!

Yayın Tarihi: 03/08/21 09:30
okuma süresi: 4 dak.

Maraş’tı…

İki devletti…

Boş yapmadan Ada’daki pozisyonları hatırlatalım…

KKTC:

Federasyon görüşmeleri artık sona erdi.

Kıbrıslı Türklerin artık egemenliği tanınmalı.

Ancak mevcut sınırlarda düzenlemeler yapılabilir.

TÜRKİYE:

KKTC’ye tam destek: Artık çözüm iki devletli olmalı.

Türkiye’nin garantörlüğü devam etmeli, Ada’da Türk askeri kalmalı.

RUM KESİMİ:

Müzakereler federasyon temelinde devam etsin.

Türk askeri çekilsin, garantörlük bitsin.

Maraş’ın yanında Güzelyurt da verilsin.

YUNANİSTAN:

Kıbrıs Rum kesiminin pozisyonu destekleniyor.

Türk tarafının ‘iki devletli çözüm’ önerisini BM kuralları dışında, kabul etmeyiz.

Kıbrıs’ta sıfır asker, sıfır garantörlük.

İNGİLTERE:

Belçika gibi iki ayrı egemenliği olan federasyon kurulsun.

Devlet Başkanı sembolik olsun.

Az sayıda asker kalsın, garantörlük 10 yıl daha sürsün.

**

Bunlar yerel pozisyonlar oysa…

Herhangi bir Kıbrıs zirvesine giderken de çok şey ifade etmez.

Biz, biz bize ‘kendimiz’ anlatır, söyleriz.

TÜRKİYE-YUNANİSTAN;

EĞE DENİZİ- 12 MİL;

NATO-ADALAR gibi birbirine eklemli paketlerle ilişkilidir MUHATARALI KIBRIS SORUNU öteden beri…

Annan Planı süreci, Türkiye açısından bir Kıbrıs Meselesi miydi sadece en son olarak?

Ya da ünlü Ruhban Okulu, İstanbul Fener Patriği sadece dini bir konu mu oldu?

Üstelik şimdi?

İşler her zamankinden daha karışık.

Enerji kaynak ve ağları bu denli düzensiz bir belirsizlikle bir düğüm halindeyken

İsrail bölgede yine meçhul bir sürece evrilirken…

Suriye’dir…

Afganistan’dır…

Mültecilerdir…

Biden’dır…

S-400’dür.

Putin’dir…

Türkiye-İngiltere “yeni” dönemidir…

Liste uzun…

**

Maraş’ta diplomasi anlamında muhakkak kitabına aykırı, hatalı başlandı.

Aşamaları da öyle ilerliyor bir görünüm arz etmeye devam ediyor…

Biz değil, buna Vakıflar İdaresi ile mülklerin tazmin işleri konusunda havada uçuşan çelişkili teknik ve siyasi söylemler her gün şahitlik ediyor!

Maraş meselesinin KKTC’deki Cumhurbaşkanlığı seçiminde ‘kullanıldığı’ da doğru.

Hatta konuya ‘Kentsel Dönüşüm Projesi’ tadında bakan Türkiyeli bürokratlar bile var.

Ne var ki BM’nin Maraş’taki adımları ne kınaması ne de dışlaması öyle çok önemli bir şey değildir Türkiye için…

Biz öyle düşünmeyebiliriz ancak TÜRKİYE, ÖTEDEN BERİ EGE’DE VE DOĞU AKDENİZ’DE MESELELERE, MÜZAKERELERE “PAKET-TORBA” ÇERÇEVESİNDE BAKMIŞTIR.

Dolayısıyla kınama müessesesi haline dönüşen BM, eğer yaptırım kararı da alacaksa Türkiye’nin ‘paketi karıştırma’, ‘torbaları bozma’ şansı var.

Bu da inkâr edilmemeli, nazarı dikkate alınmalı…

Maraş’la ilgili asıl meselelerden biri de usul erkan bilmez bazı Türkiyeli yetkililerle kucak kucağa takılmaya devam edeceğini zanneden bizim bazı Sağcı’ların Maraş’ta akan salyalarıdır!

Maraş açılınca kimler zenginleşecek?

Milli bir dertleri var mıdır?

Maraş’ı açtırmak isteyenler ‘heves anlamında’ esasen kimlerdir?

ÜLEŞME DÜZENİ MUCİDİ OLAN UBP’DEN BAŞKA HİÇ KİMSE YAPAMAZ BUNU

Sağ’dan avukatlar yaşadı mesela…

Siyasette yönetici avukatlar hatta…

**

BM ‘Türkiye’nin karıştıracağı’ paketi Maraş için göze almaz…

Yaptırımla ileriye taşıyamaz.

‘Torbalar’ karışır…

(Code:40-J) Biden’ın 2014’te Başkan Yardımcısı sıfatı ile –bilindik- Amerikan dış politikasına tamamen aykırı bir hareketle KKTC’ye ayak bastığını ve Ray-Ban gözlükleriyle poz verdiğini unutmayalım!


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.