Bir anmış
Ah bir kibirden geri kalsa insan! Başka ne gerekir ki!?
Nice sorunun üstesinden gelinmiş olur o an. Ağzında hak hukuk, aklında binbir dümen insanın. Kalbinde zaten kara bir tül gibi aydınlığa uzak duygular.
Ah bir nefsinden, egosundan geri kalsa insan! Başka ne gerekir ki!?
Her şey daha güzeli her şey “ötekini kendi yapan” bir empatiye döner.
Ah bir hırsından geri kalsa insan! Başka ne gerekir ki!?
An’ın anlamı artar o zaman. Yaşamak, birlikte daha güzele dönüşür.
Her şey çok ama çok yaşanabilir. Herkes her şeye çok ama çok sahip olabilir. Özünü, insanlığını azalttıkça, malın da artar mülkün de. Hatta sözde itibarın bile artar.
Ancak ya hakikat?
Asıl olan onun ne olduğu, olacağı!
Olur ya, uyarına gelirse bir gün herkes anlar. Er ya da geç.
Bir anmış dünya, hayat, biriktirilen, sahip olunan her şey. Bir anmış hayat, o da öldüğün o an.
Der ya Mevlana: “Ölüm de var!”. Anlayana. Ya anlamayana?
Şairlerin ustası, kelimelerin duygu fırtınası büyük usta Nazım Hikmet’in bir şiirinden daha kesit paylaşmak istedim bugün, yine ve daima.
Özellikle insan olmayı ve insanlığı, bir diyalektik şiirde anlamamız için, sanat yoluyla.
*
Büyük insanlık gemide güverte yolcusu
tirende üçüncü mevki
şosede yayan
büyük insanlık.
Büyük insanlık sekizinde işe gider
yirmisinde evlenir
kırkında ölür
büyük insanlık.
[…]
Büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor
*
[…] Şiirin tamamını yazarın orijinal eserinden okumanızı öneririm.

Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.