Toplumun trombositleri bozulursa!

Yayın Tarihi: 19/11/24 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Toplum, tıpkı insan bedeni gibi karmaşık bir organizmadır. Bedenin sağlıklı işleyişi, her hücrenin görevini doğru yapmasına bağlıdır. Ancak bu sistemde bir aksaklık olduğunda, beden savunma mekanizmalarını devreye sokar. İşte trombositler, bu savunma mekanizmasının hayati unsurlarından biridir. Toplumda ise bu rolü, ahlak, değerler ve bireysel sorumluluk üstlenir. Ancak trombositler görevlerini yapamazsa, bedende kanamalar başlar. Peki, ya toplumun "trombositleri" yozlaşırsa?

Trombositler, bir damar yaralandığında hızla harekete geçer, hasarlı bölgeye yapışır ve kanamayı durdurmak için bir pıhtı oluşturur. Onların görevi, bedeni korumaktır; küçük bir yarayı büyütmeden kapatarak daha büyük felaketleri önlerler.

Toplumun da yaraları vardır: adaletsizlik, eşitsizlik, ahlaki çöküş... Bu yaralar, sağlıklı bir toplumda bireylerin ve kurumların sorumluluk almasıyla kapanır. Toplumun trombositleri, liderler, eğitimciler, sanatçılar, adil yöneticiler ve bilinçli bireylerdir. Onlar, yozlaşmaya karşı değerleri korur ve toplumu sağlıklı tutar.

Bazen trombositler görevlerini yapmaz. Ya sayıları yetersizdir ya da işlevleri bozuktur. Bu durumda beden kan kaybeder; sistem çöküşe geçer. Toplumda yozlaşma, bu duruma benzer. Yozlaşma, bireylerin ve kurumların sorumluluğunu terk ettiği, ortak değerlerin işlevsiz kaldığı bir süreçtir.

Bir toplumda ahlaklı ve bilinçli bireyler azaldığında, yozlaşma hızlanır. Tıpkı kanın pıhtılaşamayıp akması gibi, toplumsal sorunlar büyür.

Toplumun "pıhtılaşma mekanizması" olan liderler, yozlaşmış politikacılar veya çıkarcı bireyler olduğunda, sorunları çözmek yerine daha büyük yaralar açılır. Tıpkı pıhtının damar tıkanıklığına dönüşmesi gibi.

Trombositler doğru çalıştığında, yara hızla kapanır ve beden eski sağlığına kavuşur. Toplum da kendini iyileştirme gücüne sahiptir. Doğru değerler, güçlü ahlaki liderlik ve sorumluluk bilinci, toplumu yozlaşmadan kurtarabilir.

Ancak trombositler tek başına yeterli değildir. Sağlıklı bir beden için dengeli beslenme, temiz hava ve düzenli bakım gerekiyorsa, toplumun da eğitim, adalet ve güven ortamına ihtiyacı vardır. Toplumun trombositleri, bu değerler üzerinde inşa edilmelidir.

Bir bedeni ayakta tutan trombositler, bir toplumu da ayakta tutar. Ancak trombositler görevini yapmazsa, beden kan kaybeder ve yaşamı tehdit eden sorunlarla karşılaşır. Toplum da yozlaşma karşısında değerlerini kaybederse, aynı akıbetle yüzleşir.

Bu nedenle, her bireyin trombosit gibi bir sorumluluk bilinciyle hareket etmesi, yaralara çözüm sunması gerekir. Çünkü toplumu iyileştirecek olan, herkesin kendi görevini yaptığı bir değerler zinciridir. "Bir trombosit gibi harekete geç: küçük görün ama büyük bir yarayı durdur!"


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları