Küsken bile oynayanlardan…
Bu “oynamak” kelimesi çok manidardır… Az buçuk düşündüren ve doğru yerde kullanılmazsa tehlikeli… Nereye çeksen gider… Her zamanki gibi TDK ’ya (Türk Dil Kurumu) soruyorum ve on sekiz farklı anlamını buluyorum… Bunlara kısaca bir bakalım… Bu anlamlar yazının devamında işimize yarayacak… Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak… Kımıldamak, hareket etmek…Bir şeyi sürekli evirip çevirmek veya sürekli olarak ona dokunmak…Bir film, oyun vb. rol almak...Tiyatro eseri sahneye konmak…Sporla ilgili çalışmalara katılmak…Müziğin gerektirdiği uyumlu hareketleri yapmak…Değişiklik göstermek…Oyalanmak, gereği gibi yapmamak, boşuna vakit geçirmek… aldatmak…mecaz Herhangi birine karşı önemsemeyici davranışlarda bulunmak…Tedirgin etmek, rahatsız edici davranışta bulunmak…Değiştirmek, bozmak… Böyle gider de gider…
Bir kavram ki… iyiyi de kötüyü de aynı anda içinde barındırıyor. Ne ilginç…
Şimdi çocuklar küser… oynamaz. Bir tepki geliştirir… Esas küsken oynayanlardan korkun derim. Zira içerisinde aldatma barındırır… Her ne kadar… Literatür profesyonel yaşamlarımızda duygu, düşünce ve davranışlarımızı bir birinden ayırmamız gerektiğini bizlere her daim hatırlatsa da… İnsanız sonuçta… Yine de bir nokrada ele veririz kendimizi…
Sorun küsken oynayanlarda diyorum… Zira iyi bir oyuncuysa… tam olarak hangi noktada kandırılacağınızı kestiremezsiniz… Bir de top mevzusu var… Küserim…Topumu da alıp giderim… Ben tam da bu noktada al git bir daha da gelme diyenlerdenim… Devletler böyle yapmaz elbette… Onların da kendilerine ait bir oyun düzenleri var… Diplomatik…
Şimdi siyaset ve yönetimde oynamak konusu… paralel bir görüşte fakat ayrı bir kulvarda ele alınır… Siyasette dost, düşman, itilaf, ittifak gibi kavramlar duygulardan uzaktır. Gerçek birdir. Tektir. O da ülke çıkarlarıdır. Halkın menfaatidir. Bu da doğaldır. Siyasette… duruma göre oynanır…
On yıl kadar önce yapmış olduğum bir yolculukta rastlantıyla yanıma ünlü bir tiyatro sanatçısı oturdu… Çok sevdiğim entelektüel seviyesi yüksek ve deneyimli bir sanatçı… Büyük bir mutlulukla kendimi tanıttım ve hayranı olduğumu söyledim… Birçok filimi ve tiyatro oyununu izlemiştim. Çok iyi bir oyuncusunuz tebrik ediyorum dedim. Konuşmanın devamında benim akademisyen olduğumu öğrenince… üstelik siyaset bilimi ve kamu yönetimi üzerine araştırmalar yaptığımı anlatınca… Yüzüme baktı ve gülümsedi… “Aman hocam bizler siyasetçiler kadar iyi oyuncu hiçbir zaman olamayız. Anladığım kadarıyla siz de onları eğitiyorsunuz dedi”. Ne diyeceğimi bilemedim… Ben de en çok “küsken bile oynayanlardan” korkarım dedim… bir ömür asla bu konuşmayı unutamam… İkimizin cümlesinde de satır araları vardı… Okuduk… O sanatçı bakışını ne farklı ortaya koymuştu…
Siz oynamak kavramını istediğiniz şekilde kullanmaya devam edin…Güvenmesi zaten zor…Üstüne bir de güven sarsılınca… hiçbir oyun eskisi gibi olmaz…Mış/miş gibi olur… Oynamam diyenler yine bir bakıma net bir duruş ortaya koyuyor… Hiç bir şey yokmuş gibi… oynamak…Bir savaşa dur diyecekse oynayalım… Bir çevre felaketini önleyecekse… oynayalım… Yoksa bu zamanda oynamanın “boşuna zaman geçirmek”, “aldatmak” ve “bozmak” anlamına geldiğini de unutmamak gerek...
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.