Bilecen

Bilinmezlik içinde yol almak zordur. Zordur, yorucudur, hedefi şaşırtır…Karamsarlığa düşürür… Bileni ister… Her iş bileni ister…

Bilinmezlik…Puslu bir havada hiç bilmediğin bir yolda yürümek gibidir. Ne zaman ne ile karşılaşacağından habersiz yol almaya çalışırsın. Durup beklemeye zamanın da yoksa… mecbur yol alacaksın… bilinmezlik içinde… Puslu havanın yerini berrak bir havaya bırakması zaman alacak gibi duruyor… Yolu bilsen, bilmesen ne fayda… önünü göremiyorsan… Ben bu yoldan geçtim diyenleri dinlesen… o dönem farklıydı diyecekler… zira her dönemin puslu yapısı da bir diğerine göre değişiklik göstermekte…

Yerel, ulusal, bölgesel, küresel bir bilinmezlik içerisinde yol almak… her devlet için zordur… Küresel bilinmezliklerde devlet yönetmek daha da zordur… Kurulacağı beklenen yeni düzeni oturup bekleyecek de değiller… herkes bir yerden yola devam ediyor… Biraz dengeleri koruyalım diye düşünürseniz… dengelerin de eskisi gibi olmadığı aşikar… Hem denge dediğimiz şey de… anında değişime eğilimli… bir rüzgar çıkar… bir yağmur yağar… ortada bilindik dengeler de kalmaz…Denge kuran sen isen iş başka… “Bilecen ona göre hareket edecen”… der eskiler…

Ama böyle puslu havalarda ilerlemek meziyet ister… öngörü ister… güçlü yapılar ister…Hep konuşulur…Anlatılır… Güçlü derken… kopacak kadar sert olmak/durmak değil de… zamana ayak uydurabilecek esnekliğe sahip olmak diyelim… Buradaki esneklik uyum adına verilen tavizleri temsil etmez… Değişimlerden kendine fayla sağlayanlara ayak uydurma şeklinde anlatılır… Bunu da bilecen…

Toplumlar zor zamanlarında birlik olur… olmak zorundadır… Toplumlar başarmak için birlik olur. Olmak zorundadır. Toplumlar refah içerisinde yaşayabilmek için… iyi yönetilmek için… ve toplumlar bilinmezlikleri değil… bildikleri üzerinden hareket alanlarını geliştirirler… Bu nedenle her anlamda zor bir dönem içerisindeyiz… Günümüzde… akademik dünyanın da çokça konuştuğu, yazdığı, çizdiği konular arasında bilinmeyen/belirsiz dünya düzeninde doğru adımları atabilmek için… doğru politikalar üretilmesi büyük bir gerekliliktir. Her anlamda… Rekabet gücünü kaybetmeden… zamanın her türlü sorunu ile baş ede bilecen… Sınırları ve sınırlılıkları net bir şekilde ortaya koya bilecen… Üstelik tüm bunları yaparken… içteki düzeni ve refahı da koruya bilecen… Kısacası tıpkı eskilerin dediği gibi her şey “bilecen” üzerine…