Yeni bir umut

Yayın Tarihi: 29/04/20 07:00
okuma süresi: 6 dak.

Her yeni bir oluşum…

Birlik…

Örgüt…

Platform…

Bir umuttur, bir ümittir…

Hele bir de toplumun en geniş yelpazesi kucaklanır…

Hele bir de sadece büyük patronların değil…

Gerçek üreticinin…

Gerçek çiftçinin…

Gerçek hayvancının…

Gerçek esnafın…               

Bu ülkede hem üretip, hem ihraç edenin…

Bir de bunlara ithal edenlerin…

Aynı dili konuştuğu…

Ve bu dilin sadece kendi birlikleri…

Kendi işleri, değil de…

Toplumun daha ucuz, daha kaliteli hizmet ve ürün alması ise, konu…

Akan suların durması gerekir…

Düşünün bir kere…

Bir platform düşünün, bu platformda…

Patates üreticisi ile Patates ithalatçısı aynı masa etrafında buluşup, konuşabiliyorlar…

Birbirlerini anlayıp, ortak çözüm önerilerinde bulunabiliyorlarsa…

Hayvancı ile Çiftçi Birlikleri aynı masada oturup…

Toplumun daha ucuz ürün almaları için fikir alış verişi yapabiliyorlarsa…

Esnaf ve Zanaatkârın sorunları ve dertleri, Taşımacılık Yapan Birlik ile birlikte konuşulup…

Restorancıların dertleri ile Kar-İş’in derdinin bir olduğu ortaya çıkıyorsa…

Önemli bir birlikteliğin başlangıcı oluşuyor olabilir…

Sadece kendi birlikleri için bişeyler koparmaya çalışan birlikler yoktu dün buluştuğum masada…

Teşvik almak, muafiyet almak değildi dün aynı masada oturduğum insanların derdi…

Bu masadakilerin derdi…

İçinde bulunduğumuz büyük krizin…

Ülkenin tekrardan yapılandırılması…

Ve bu yapılandırma sırasında da her sektörün uzmanlık alanı neyse buna göre iş yapmasının sağlanmasıydı…

Kar-iş diyordu ki…

Eğer hükümet toplu taşımacılığı…

Gerçek işi, Toplu taşımacılık olanlara verirse ve otellere, üniversitelere bu işi vermez…

Biz ne teşvik, ne muafiyet istiyoruz diyorlardı…

Biz işimizi yapmak istiyoruz diyorlardı…

Restorancılar bu ülkede, ne teşvik ne de muafiyet alıyorlar…

Bu sektör diyor ki…

Bize kredi vermeyin…

Bizim ekmeğimizde gözü olanları, esas işi, restorancılık olmayan kişilerin yemek yapıp satmasını engelleyin…

Bize yeter diyorlar…

Casinoların beleş yemek vermesini durdurun, marketlerin içinde açılan, esas işleri marketçilik olan yerlerin…

Sadece marketin görev tanımı içinde olan işleri yapmasını sağlayın diyor Res-Bir…

Esnaf ve Zanaatkarlar, otellerin “Herşey Dahil” sistemden çıkıp, turistlerin toplum ile, esnaf ile buluşmasını talep ediyorlardı, tıpkı Restorancılar gibi…

Esnafın derdini anlayan, onların neler ile karşı karşıya olduğunu bilen kişiler ile bir yol yürümek istiyordu Esnaf ve Zanaatkârlar…

Bir ayakkabı ithalatçısı…

Ben 45 gündür kapalıyım…

Fakat bazı marketler “deli” gibi ayakkabı satıyor…

Nerede adil rekabet? diye yakınıyordu…

İthalatçı ve Patates üreticisi…

İyi ürün üretme konusunda anlaşabiliyor…

Ve Horeca'ya uygun yerli üretim patatesi, ithalat firmaları, biz sizin için yüzlerce arabamız ve personelimiz ile pazarlayabiliriz diyorlardı…

Markalaşmanın öneminde bahsediyordu ithalatçılar…

Ve yerli üretime her konuda destek olup, üreticinin mallarını satmaya, “Marka” yapma konusunda destek olmaya hazır olduklarını söylüyorlardı…

Hatta ileri gidip, bu yerli ürünleri, yurt dışına pazarlamada da yardımcı olabileceklerinden bile bahsetti ithalatçılar…

Şu herkesin paragöz dediği, yerli üretimin karşısında zannedilen ithalatçılar…

Üretici ile çiftçi ile, beraber hareket edilmesi gerekliliği…

Ve üretime göre ithalat yapılması gerekliliği konusunda bile aynı fikirde oldu, dün aynı masada oturan birlikler…

Esasında Ekonomi Bakanlığı’nın, Tarım Bakanlığı’nın yapması gereken bir iş yapıldı dün…

Hayatlarında hiçbir zaman aynı masada oturmayan birlikler oturdu aynı masada…

Ben kendi adıma umutlandım…

Sadece, sözde “Güçlü” Platformun dediğini ve istediğini yapan hükümet yetkilileri...

Bu yeni birlikteliğin…

Egolarından arınması durumunda…

Gücünün farkına varması durumunda…

Toplumu, halkı arkasına alması durumunda

“Güçlü” kimdir? anlayacaklardır...

“Güçlü” halktır…

Ve halkı değil de, sadece belli sermaye odaklarını düşünürlerse…

Hem kendileri, hem de toplum kaybedecektir...

Ve işte o zaman...

Hükümetinde dediği gibi…

Artık Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Serhan AKTUNÇ yazıları