Seçim hükümeti senaryoları

Yayın Tarihi: 08/10/20 07:00
okuma süresi: 7 dak.

Heyecan dorukta...

Gerilim hat safhada...

Zaten Cumhurbaşkanlığı seçiminden çok gerilmiş bir toplum varken...

Şimdi bir de "nur topu" gibi yeni bir hükümet krizimiz...

Hatta Hükümet krizini de geçtim...

Hükümetsiz bir durumumuz var...

Konuştuğum UBP’liler, "çok bile çektik HP’nin kaprislerini, çok daha önce bu hükümeti biz bitirmeliydik" derken...

HP’lilerin de UBP’den kalır tavrı yok...

"UBP’nin yaptıklarını, sorunlarını, hukusuz davranışlarını daha ne kadar çekebilirdik" diyorlar...

Zaten, HP'lilerin hükümetten çekilme kararından sonraki tavırları da, bu durumdan memnun olduklarını gösteriyor...

Pandemiden dolayı büyük bir ekonomik kriz varken...

Esnaf siftahsız kephenk kaparken...

Krediler uçmuşken...

Döviz başını alıp gitmişken...

Hiç zamanı değildi bir de bu sorunun...

Fakat dediğim gibi de, iki tarafın da serzenişleri ortada...

Maraş konusunun, Ersin Tatar’ın da çok kontrolünde olmadan...

Ankara tarafından pişirilip, Ersin beyin önüne konduğu aşikar...

Zaten geçen gün televizyon ekranlarında Türkiye’nin “show” yaptığı da anlaşılıyor...

Rum tarafına, Avrupa’ya bir mesaj verilmesi...

Alternatifimiz de var...

Gücümüz de var...

Şeklinde bir mesaj verilmesinin hiçbir sakıncası olmadığını öncelikle belirtmek isterim...

Ama...

Ersin Tatar’ın en azından, Kudret Özersay’ı...

Maraş olayının yaratıcısını, Dışişleri Bakanını, bir nezaket gereği olarak, hükümet ortağı olarak haberdar etmesi gerekirdi...

Son 3 sağ Liderin Ankara’ya çağrılıp, onların yanında da Kudret Özersay’ın çağrılması...

Ve Özersay’ın da bu davete katılmamasından dolayı...

Ankara-Özersay arasında iplerin gergin olduğu biliniyor...

Bundan dolayı da Maraş Açılımı sırasında, tavır olarak Özersay’ın çağrılmamasını...

Kabul etmesem bile...

Anlayabiliyorum...

Fakat Tatar’ın bunu ortağı ile paylaşmamasını kabul edemiyorum...

Anlayamıyorum...

Seçimlerimize, irademize yapılan müdahaleler başka konu, onu daha sonra değerlendireceğim...

Bugünkü konumuz Hükümet Sorunu...

Özersay’da bunu hem akıllı, hem siyasi, hem de fırsat, olarak iyi değerlendirdi...

Ve HP’nin hükümetten çekildiğini, HP Genel Başkanı Yenal Senin açıkladı...

Şimdi senaryolara bakalım...

Erhan Arıklı bu olay üzerine hemen “19 Ekim’den sonra Yeni kurulacak olan Seçim Hükümetinin içinde yer alacağız” şeklinde bir açıklama yaptı...

Geçen günlerde de, Fikri Ataoğlu, "4’lü, 5’li hükümet senaryoları konuşulmaya başlandı" diye bir açıklama yaptı...

CTP’nin böyle senaryolar içinde olmayacağını düşünüyorum...

Çünkü ömrü 5-6 ay olacak, taş patlasın 1-1.5 sene olacak bir koalisyona...

Hem de 2021 gibi çok zor bir zamanda hükümet etmeye CTP’nin yanaşacağını hiç düşünmüyorum...

UBP-CTP koalisyonunun da sürdürülebilir olmadığını düşünürsek...

Bence ortaya tek ve mantıklı bir senaryo kalıyor...

Fakat ilk önce UBP-DP-YDP koalisyonunun hem sayısal olarak sıkıntılı olacağından...

Hem de topluma hiçbir fayda sağlamayacağı yanında...

Büyük de, hem ekonomik, hem de yönetsel sorun çıkaracağına değinmek istiyorum...

Düşünün, böyle bir koalisyon kuruldu UBP-DP-YDP...

Hp’nin boşalttığı bakanlıklara bürokrat atamaları...

UBP içindeki bakan değişikliklerinden dolayı değişen bürokratlar...

Yeni atamalar...

Tam bir kaos...

Tam bir peşmekeş...

Tam bir devleti hortumlama operasyonu olur...

Buna UBP’nin de izin vermemesi gerektiğini düşünüyorum...

Geriye ne kalıyor?

Söylediğim gibi tek senaryo...

19 Ekim tarihinde...

UBP ve HP erken seçim tarihi konusunda anlaşırlar...

Sonuçta Cumhurbaşkanlığı seçim bitmiştir...

Olan olmuş, torba dolmuştur...

Ya iki lider de kaybetmiş ve partilerinin başındadır, ya da biri Saray’da, biri de partisindedir...

Tatar, son Ankara ziyareti ile havasını atmış, gövde gösterisi yapmış, kendine göre puan kazanmıştır...

Kendi cenahına güzel mesajlar vermiştir...

Özersay’da UBP’ye karşı dik duruş göstermiş ve hükümetten çekilmiştir...

İkisi de alacağını almaya çalışmış...

Toplum da onlara oy vermiştir...

Ve 19 Ekim tarihine gelmişizdir...

Artık Cumhurbaşkanlığı seçimi de yok...

Tek hedef, tek amaç...

Toplumu sağ salim...

En az zararla...

Yeni bir hükümete ulaştırmak...

Mahvolmuş...

Ezilmiş topluma...

İlaç olacak bir hükümet kurulması için sandığa götürmek olmalıdır...

Egolarından...

Seçim stratejilerinden...

Siyasi oyunlardan...

Müdahalelerden...

Arındırılmış şekilde....

Erken genel seçime toplumu götürmek...

UBP ve HP'nin...

Ve onların yöneticilerinin, bu topluma karşı görev ve sorumluluğudur...

Yoksa oyunlara devam ederlerse...

İki parti de erken seçimde çok ama çok büyük zararlar göreceklerdir...


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Serhan AKTUNÇ yazıları