Kamu mu, özel mi haklı?

Yayın Tarihi: 30/01/21 16:12
okuma süresi: 6 dak.

Özel sektör ile kamu arasındaki “dalaşmalar”...

Sosyal medyanın “bir” numaralı konusu son günlerde...

Benim de, geçmişte yazdığım, birçok yazım var, bu konu hakkında...

Empati yapmanın ne kadar önemli olduğu...

Biri yer, biri bakarsa, kiyametin bundan kopacağı hakkında...

Mart ayında, 2 ay kapalı olan özel sektör çalışanları, neredeyse "hiç" destek almazken...

Kamu çalışanlarının, KKTC tarihinde belki de ilk defa, maaşlarından kesinti yapılmasına ve daha sonra seçimlerden dolayı, popülizmden dolayı, kesintilerin hemen ödendiği gerçekleri ile karşı karşıya kalıyoruz...

Bütün bu tartışmaların suçlusu, sebebi, KKTC'nin kurulduğundan beridir, yöneten hükümetleridir...

Hepsi de suçludur bu yaşananlardan...

1 ay hükümette kalan da...

10 yıldan fazla bir süre hükümette olan da...

Geçmişte hükümet olup, bu düzenin oluşmasına sebep olan da...

Yeni kurulmuş, ilk defa hükümette olan da...

Hepsi de suçludur...

Bazıları bu düzeni kurdukları, bundan nemalanan insan grupları oluşturdukları için suçludur...

Bazıları sadece konuşup, sadece muhalefette öneri yaptıkları, iktidara geldiklerinde, hiçbir şey yapmadıkları için suçludur...

Bazıları “bileşik faiz” gibi bir belayı başımıza getirip, sonra da, hükümete geldiklerinde bunu değiştirmedikleri, “sudan çıkmış ak kaşık” gibi, halkın, emekçini yanında geçindikleri için suçludur...

Bazıları, büyük umutlarla siyasi yaşamımıza girip, birkaç güzel laf dışında, hiçbir şey yapamayıp, sadece şikâyet edip, hayallerimizi çaldıkları için suçludur...

Ve bunları seçen bizler de suçluyuz...

Sen da...

Ben da...

Ailen de...

Annen de...

Baban da...

Suçludur...

Şimdi konumuza dönelim...

Pandemi dönemine ve bizleri, birbirine düşüren, kamu ile özel sektör arasındaki bu kavgaya dönelim...

Pandemi dönemindeki hükümetlerin esas suçu şu oldu...

Bu ülkede çalışan, yaşayan, nefes alan, bu ülkeyi vatanı zannetmiş herkesin, devletin çatısı altında olduğunu unutup...

"Sadece kamu maaşlarını ödersem tamamdır" demesidir...

Eğer bu hükümet, 13. Maaş ödenmesi için, 3 Başkan, Türkiye’ye gidip para bulabiliyorsa ve hatta dönerken de, "beklediğimizden fazla para ile döndük" diye de, hava atabiliyorsa...

Şu andaki kapanma durumunda da, kapattığı sektörler için para BULACAK...

BULACAK...

Bana ne be kardeşim para yoksa...

Bulacannnnnnn...

Kamunun maaşını ödemek zorundaysan...

Senin beceriksizliğinden dolayı kapattığın...

Temizlendikten sonra tekrar bulaşa doladığın...

2 ay vaka yokken...

Günde 50 vakaya çıkarttığın bir ortamda...

Özel sektörde çalışanına da, ülkenin tüm çalışanlarına da, para bulmak zorundasın...

Bulacan be gardaş bu parayı...

Eğer, bulmazsan da...

Bedelini ödetmezse sana bu toplum...

"Kabile" bile değildir...

Kamudan maaş kesilme olayına da bakalım biraz...

Bu maaş bu adamların hakkıdır be arkadaşlar...

Haksız yere maaş alan...

İşe gitmeden maaş alan...

3 yerden maaş alan...

Rahat rahat, az çalışarak kazanan...

Olsa da...

Yine de, büyük bir kısmı, alın teri ile çalışarak bu maaşlarını alıyorlar...

Bu insanların maaşları sayesinde piyasada bir döngü oluşuyor...

Özellikle de son 1 yılda, yurt dışından para girişi olmasa da...

Bu insanlarında, yurt dışına gidememesinden, içte harcadıkları para çoğalmış, vaka olmayan günlerde, esnafa para gelmiştir...

Empati dedim ya ilk başata...

Kamunun da kendi içini temizlemesi gerek, çalışan ile, işe gitmeden para alan, belirlenmeli...

Sendika ağalarından kurtulunması gerek, ülkenin daha iyi yönetilmesi için, vardiyadan, rotasyona, tam gün eğitimden, ceza-ödül sistemine geçmeyi çalışmaları gerek...

Bu derenin artık su getirmediği, kamu maliyesinin bu yükü kaldıramayacağı, anlaşılmalı...

Çocuklarının da gün gelip, özelde çalışacağı düşünülmeli...

Empati yaparak, bu zor günler geçene kadar “geri ödenmek üzere” bazı kesintilere sorun çıkarılmaması gerektiği, anlaşılmalıdır...

Zaten çıkarmadılar...

İki tarafta da...

Hem özelde, hem de kamuda...

Kazandıkları paranın gereğini yapmayan...

"Bozuk elmalar vardır"...

Kazandığını hak etmeyen insanlar vardır...

Dünyanın, 6. En Zengin Türkü var bu ülkede arkadaşlar...

Zincir otel sahipleri var...

GSM imparatorları var...

Kumar ve bet baronları var...

Bunlar yapıyor mu gereğini?

Bunlar yeterince koyuyor mu ellerini taşın altına?

En önemlisi de, bu ülkenin kanını emen banklar, tefeciler var bu ülkede...

Senin devletin bu insanların üzerine gidebiliyor mu?

Balık baştan kokar...

Önce bu kişilerin üzerinde gidecek hükümet...

Bu kesimlerden vergi alacak...

Gerekirse servet vergisi...

Sonra kamudan maaş kesecek...

Kestiğini de geri ödeyecek...

Ama tek suçlu hükümetlerdir...

Bizi birbirimize düşüren hükümetler...

İzin vermeyin bu oyuna...

Siz, biz, birbirimize destek çıkalım, sahip çıkalım...

Ve bunu bedelini de hepsine ödetelim...


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Serhan AKTUNÇ yazıları