Otokratik Yönetimler ve Piyonları

Yayın Tarihi: 29/04/24 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Otokrasi ve Otokratik Yönetim terimleri son yıllarda sosyal bilimler alanında en çok dikkat çeken terimler arasında yer alıyorlar... Bu terimler sadece sosyal bilimlerde akademik anlamda çekici değil, dünya genelinde siyaset kulislerinde ve mevcut iktidarların gölgesinde kalmayan medya kuruluşları tarafından da sıkça kullanılan kelimeler olarak göze çarpıyorlar...

Belki de bir kısım insan kurulan hegemonyadan dolayı farkında değil ama dünya siyasi tarihine not düşülecek bir dönemden geçiyoruz... Otokrasinin, yani otokratik yönetimlerin zirve yaptığı bir dönem bu...

Otokrasinin veya otokratik yönetimin, otoriter devlet yönetiminden farklılığına ilişkin çeşitli görüşler vardır. Bu görüşleri bir köşe yazısında detaylı olarak tartışmak mümkün değil... Ancak kısaca şunu ifade edebiliriz; otokraside yönetim kişiselleşmektedir... Bu otokratik yönetim salt siyasi kurumlarda değil, toplumsal yaşamı düzenleyen  (içerisinde yer alan) diğer kurumlarda da görülebilir... Öyle ki, günümüzde otokratik yöneticilere dair örnek verilirken, Elon Musk’ın ismi ilk akla gelenlerdendir...

Otokratik tarzda yönetimi benimseyenler güç kullanımı ve icraatta grup-ekip çalışmasına önem vermezler...

İlişkileri güvensizlik üzerine kurarlar ve başkalarına güven duymadıklarından karar alma süreçlerinde yalnızdırlar...

Özellikle kriz-buhran zamanında bu yaklaşım daha da ön plana çıkar...

Otokratik tarzda yönetimi benimseyenler bir anlamda mutlak monarşiyi anımsatırlar... Kişiselleştirdikleri iktidarlarında kurumsallığı otoriter yaklaşımlarıyla arka plana atarlar...

Otokratik yönetimlerde dışa kapalı, kişiselleşen bir yaklaşım olurken, ilgili liderin-yöneticinin etrafındaki  ekip de ilgili otokratik yöneticinin sadece söylediklerini uygulayan bir karaktere sahiptir... Ekibin liyakat karnesinin de genel anlamda pek iyi olması beklenmez... İtaat-biat ön plandadır!

Tek bir doğru olduğuna inanılır ve bu doğru da yöneticinin söylediği doğrudur!

Farklı görüşlere tahammül yoktur veya bu farklı görüşler değerlendirmeye alınmaz!

Yanlış olduğu bilinse de hakikat ötesi söylemden vazgeçilmez !

Otokratik yöneticilerin  ekipleri oluşturan piyonları vardır... Yukarıda da belirttiğim üzere ekibi oluşturan piyonların liyakat dereceleri pek de önemli değildir, sadakat ön plandadır...

Bu piyonlar sisteminin bekası için kolayca kullanılabilirler... Satrançtaki gibi fedai piyade birliğine benzerler !

Böylesi bir durumda da siyasette ve kamu yönetiminde artık kalite ve liyakat gibi kelimelere rastlamak pek mümkün olmaz...

Bunun yerine artık baskı ve skandallarla dolu bir süreç yaşanır !

Tüm bunlar olurken, seçimlerin yapılması veya kararların oy birliğiyle alınması otokratik bir yönetim tarzının  olmadığı anlamına gelmez...

Siyasetten, ekonomiye, eğitime, medyaya kadar tüm kurumlara sirayet edebilecek yönetim şeklini sizlere olabildiğince kısa bir şekilde anlatmaya çalıştım...

Herkese iyi bir hafta diliyorum...


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Muhittin Tolga ÖZSAĞLAM yazıları