Haşhaşinler ve içe kapanmak...
İçe kapanmak konuşulurken, aklımıza Sovyetler Birliği, Çin, Arnavutluk ve bizim son ellibeş yıllık maceramız gelir de her nedense, tarihin en kapalı toplumu olan Haşhaşinler gelmez. Şimdi tarih kitaplarına dalmak istemem ama biliniyor ki özellikle Emevi/Abbasi çekişmeleri esnasında, Hasan Sabbah isimli bir şeyh, İran'ın kuzeyinde, galiba Elbrus Dağları üzerinde, kuş uçmaz, kervan geçmez bir dağ başında, ele geçirdiği bir kalede, kendine bağlı müridlere, cenneti yeryüzünde yaşatma iddiası ile bir tarikat kurar.
Tarikat, dünyanın geriye kalan bütününden kopup, hakikaten de kalede bir cennet hayatı yaşamaya başlarlar. Müridler haşhaş tarımına dalar, ürettikleri afyonla kafa bir milyon dolaşır, çevreyi basarak elde ettikleri ganimetler ve cariyelerle, nerdeyse derelerinden Kevser şarabı akan bir koloni kurarlar. Bunların gücü, içe kapalılıkları ve inançlarına dayandığı için, kimse de bunlarla başa çıkamaz. Sapkın diye hristiyanlık engizisyon, islâmiyet mezhep çalkantıları ile uğraşıp, bunların yaptığının çeyreğini yapmayanlar, ateşe atılırken; bunlar Alamut Kalesi'nde kendi yer yüzündeki sapık cennetlerinde, afyonu yutup, şarabı içip, esir aldıkları kızlardan oluşan cariyelerle halvet olurlar. Tabii, doğal olarak iddiaları, asıl islamı kendilerinin temsil ettikleridir. Güçleri de şu: Her kim ki bu düzenin islâm olmadığını söyler ve bunlarla mücadele etmeye girişir, derhal öldürülür.
Haşhaşinler, zaten şeyhin emrini yerine getirmekle, kutsal bir iş yaptıklarına inandıklarından, suikastın ardından, öldürdükleri kişinin muhafızları tarafından öldürülmeyi, adeta kendileri sağlarlar. Çünkü yaptıkları kutsal cinayet "elbette ki" kendilerini cennete götürecektir ve onlar da zaten cennetten gelmişlerdir. Yâni öldürülünce, aslında kurtulmuş olduklarına inanmışlardır. Şeyhe, bildikleri hayata, kendi Alamut Kale'lerindeki tabba barut cariye alemlerine döneceklerdir. O zaman bunların kafaya koyduklarını öldürmelerinin önüne geçmenin yolunu kimse bulamaz. Haçlı Seferleri esnasında, İngilizce'ye de geçen assesination ( suikast) ve assesinate (suikastçı) lâfı da Haşhaş yani afyondan gelme bu farsça kelimeden türetilmiştir.
Meselâ, büyük Selçuklu veziri Nizam-ül Mülk'ü öldüren bunlardır Sultan Alpaslan'ın katilinin de Haşhaşin olduğunu söyleyenler vardır. Özetle, tarihin o kesitinde, hiçbir kral, şeyh, şah, emir, padişah yoktur ki bunlardan korkup çekinmesin. Amin Malouf'un Arapların Gözünden Haçl Seferleri isimli kitabında, Haçlı Krallıklarının prensleri ve kontlarının bile bunlara bulaşmamak için özel bir gayret gösterdikleri yazılıdır ki onların kendi tarikatleri zaten yeterince başa belâdır
Haşhaşinler'in bu gücünün kaynağında ne vardır? Kendi içlerinde, dünyanın değerlerine alternatif, kendilerine has değerler yaratıp; onlara bağlı olarak yaşamak. Kapalı toplumlarını özenle muhafaza etmek Bütün dünyaya meydan okuyarak, uyum sağlamamakta direnmek
İşin doğrusu, şimdi ne kitap karıştırmaya, ne de nete girip kesin tarihleri bulmaya hiç hevesim yok yalnız şunu kesin olarak biliyorum ki bu tarikat, Elbruz Dağları'ndaki Alamut Kalesi ve Suriye'deki birkaç köyde yaşayan müridleri ile, birkaç yüz yıl, Haçlılar'dan Memluklar'a; Büyük Selçuklular'dan Anadolu Selçukluları'na; İran'dan orta Asya içlerine, oradan Fas'a ve hatta Endülüs'e dünya ile çelişen kendi değerleri ile, bütün dünyayı titretti; bugün batı dillerinde bile, adı yaşıyor.
Siz dünyadan kaçarsınız Ama günü geldiğinde, dünya size gelir Ve o zaman, sizin sanal cennetiniz, gerçek duvarı karşısında darmadağın olur
12. yy'da, Moğol atlıları, bunların kalelerini de cennetlerini de, inançlarını da, afyonlarını da başlarına geçirip, kendilerini tarihten kovdular Dünyanın gerçeği, sanal inanca dayalı gücü, perişan edip, bitirdi
İçe kapanmaya, Hasan Sabbah'ın Haşhaşinler'i bile dayanamadı Ya dünya değerleri ile oynayacaksınız, veya birileri sizin sanal dünyanızı başınıza yıkarlar

Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.