Işıklar Arkasında Dr. Bilgin Ergene

Yayın Tarihi: 09/01/21 11:06
okuma süresi: 5 dak.

Asistanlık arkadaşım Dr. Bilgin Ergene de kırk yıllık meslek hayatından sonra, emekli oldu, memlekete döndü. Dönüşü de bir âlemdi ya! Pandemi yüzünden Konya’da aylarca rehin kaldılar. Bütün evi taşıyacak… Kolileri getirse bir türlü, getirmese başka türlü… Kendi karantinaya yatsa kamyon ne olacak? On dört gün nakliyeci sizi mi bekler?

Sağdan soldan hepimiz uğraştık, bir çare bulamadık… Naçar, önce kamyonu gönderdi… Kardeşleri kolileri indirip eve yığdılar… Sonra eşi ile kendi geldiler, on dört gün karantina otelinde kaldıktan sonra kendi evlerine gidebilip, kolilerini tertipleme işine giriştiler. Faaliyet devam ediyor…

Biz de kırk yıllık arkadaşıma “hoş geldin” e gitmiyoruz! Aşı gelsin… Aşılanalım hepimiz, sonra…

Sağ olsun o bana uğradı… Avluda üç metre mesafe ile oturup, konuştuk…

Efendim bu Dr. Bilgin Ergene’nin, hekimlerin çoğunda bulunan bir hastalığı var! Konya Doğum Evi gibi yoğunluktan insanın canını çıkaran bir hastanede 35 yıl çalışmış, “ Elli bin doğum yaptırdım” diyor, kayıtlı… Akşam eve gidince, suratı rakıya vurup televizyon karşısında yanlayacağına, bu kitap yazıyor!

Aksi bir huy! Ben de ayni hastalıktan muzdarip olduğumdan bir şey diyemiyorum ama; çok ayıp! Yakışır mı? Kendi de yakıştıramadığından olsa gerek, bin sayfalık kitapları yazıp yazıp, ön sözüne de bir not düşüyor:” Ben yazar değilim ha!” Allah iyiliğini versin iyi ki değilsin! Ya bir de olsaydın?

İlk kitabı “Abohor Bir Köyün Anatomisi”nde güya kendi çocukluğunu anlatıyor ama 1960-70’li yılların sosyal tarihini yazmıştı! İki cilt… O yıllarda Kıbrıs Türk köylüsü nasıl yaşardı merak eden, baksın, her ayrıntı kayıtlıdır. Yalnız Mesarya değil, bütün Kıbrıs’ta… Adam 600 sayfa azmış, adeta yazdığı için mahcup! “Ben yazar değilim” diye not da düşüyor, daha o zamandan… Allah vermeye 6 bin sayfa yazınca mı kabul edeceksin bu suçu (!) işlediğini?

Şimdi emeklilik ile birlikte, bir tane daha getirdi: Işıklar Arkasında… Meslek anılarını toplamış, (ortak anılarımızdan bir de var kitapta)… 538 sayfa! Önsözünde “vazgeç bu inkâr huyundan da bu suçu işlediğini kabul et” dediğim halde, gene “değilim ha!” diye sıkıştırmış! Elbette tavsiye ediyorum, okuyun! Üslubuna ve Türkçe’yi kullanmasındaki ustalığa bakıp, siz karar verin…

Kitaba almadığı bir hatırayı da ben aktarayım:

Bilgin uzmanlığını almış Konya’da… Ben Ankara’da son sene asistanıyım, birkaç ayım var bitirmeye… Bir bayram biz bunları ziyarete gittik. Ankara’da iken her gece görüşürdük… Birkaç ayda özlemişiz… Gittik ama bayram gecesi Bilgin nöbetçi! Ben de evde hanımlarla oturacağıma hastaneye gidip, eter ve iyot kokusu ile bayramı kutlamaya karar verdim. Kebapçıdan paket kebaplarımız ve ayranlarımızı yedik içtik ve lâkin adam oturamıyor ki! Ameliyattan çıkıyor, müdahaleli doğuma, ondan çıkıyor kanamalı hastaya dalıyor… Ben de nöbetçi hekim odasında suyumla kafa buluyorum TV karşısında… Derken, bu ameliyatta; ebe geldi! Bana “Doktor bey bakar mısınız? Çok acil bir şey geldi… Bilgin Bey’i bekleyemez sanırım” dedi… Kalktım gittim… Bir tane sancılı getirmişler Ermenek’in bir dağ köyünden. Sancılının bacaklarının arasından bir sağ el çıkmış, bana selam veriyor! Kol Sarkması… Yol zaten en az 3.5 saat… Ermenek’e kadar da bir saat geçmiş olsa, en az dört saatten beri, kol sarkmış yan geliş… Obstetrik’in en önemli acillerinden biridir. Önce bebek ölür… Daha da beklersen, rahim yırtılır, anne de ölür… Muayene ettik! Allaha şükür bebek henüz sağ… Daldım ameliyathaneye… “Bilgin” dedim, “böyleyken böyle… Şimdi bu kadın hastaneye sağ geldikten sonra burada ölürse, başına ne geleceğini biliyor musun?” Zaten canı çıkmış vaziyette uğraşıyor! “Napacayık be?” dedi… Çıkıp ona bakacak hali de yok! “İstersen gene bir suç işleyelim ama iki canı kurtarmış oluruz! İznin varsa, ben de onu ameliyata alayım, ama dosyaya senin adını yazalım… O da suç, bu da… Ama birinde iki kişi ölüyor, ötekinde iki can kurtuluyor!”  Belki unutmuştur… “Gir” dedi…

Ve biz o iki canı kurtardık… Bilgin’in komplekssiz olgunluğu yüzünden…

Hoş geldin sevgili kardeşim, canım dostum… Hayırlı ve sağlıklı bir emeklilik yaşamı diliyorum sana… Bu suçu işlemeye devam et… Yaz… Sana yakışıyor…

Öncelikle Abohorlu’lar ama bütün okurlara tavsiye ediyorum:

Işıklar Arkasında’yı, okuyun…


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Doç. Dr. N. BERATLI yazıları