Neden federasyon tek yol değil? (4)
Sosyal medyadaki bir paylaşımıma cevap veren dostum Çetin Uğural (kendisi DPÖ Başkanlığı ve Başbakanlık Müsteşarlığı’ndan emeklidir) “Yazdıklarınla hemfikirim sevgili Nazım Beratlı… Ancak birkaç gün öncesine kadar, Tufan Erhürman’ın Türk tarafının talebiyle kısa süre içerisinde yapılması gündemde olan 5+1 gayriresmi toplantı ile aranacak olan ortak zeminde federal çözümü reddeden taraf olunmasıyla Anastasiadis ipten alınarak, anlaşma istemeyen taraf olunmaması gerektiği uyarısının dikkate alınması gerektiğini düşünüyordum” demiştir.
Ben de “İzin verirsen bunun cevabını köşemden vereyim” dedim… Müsaade etti, sağ olsun.
Cevaba geçersek:
Bir defa, ortada ipte olan biri yok!
Birkaç sebepten dolayı yok… Crans Montana’da Mr. Anastasiadis, çözüme karşı çıkmadı ki biri kendisini ipe çeksin… Federasyona karşı çıkıp, bir başka çözüm önerdi… Siz de bunu kabul eder, ayrıntılarını müzakere etmek isterseniz, neden o ipten iniyor da siz ipe çıkıyorsunuz?
Bilinmelidir ki Anastasiadis’e karşı çıkan sadece AKEL ve güneydeki “Ret Cephesi”dir ki onlar üniter bir devletten başka her türlü anlaşmaya zaten karşıdır. Popolarını öpseniz, zaten federasyonu kabul etmezler. Anastasiadis’e Rum Ulusal Konseyi üyesi ağzıyla karşı çıkmakla zaten federasyon görüşemezsiniz.
İkincisi: Varsayalım ki gerçekten Anastasiadis iptedir de onu indirmeyelim! Peki ipte nefesi kesilince ne yapacağız? “İndirmeyelim!” Güzel… Niçin? Seçimi kaybetsin de AKEL kazansın diye mi? Talât seçimi kaybetsin diye elinden geleni yapan da bu AKEL değil miydi? Neden Anastasiadis değil de onlar? Sekiz şartı yayınladık! Ne farkları var?
Üçüncüsü: “BM karşısında biz haklı konuma geçelim” iddiasındaysanız 186 numaralı karar orada dururken siz, bir “hükümetler örgütü” olan BM’nin, kendi üyesi bir “hükümete” karşı, sizin görüşünüzün arkasında destek durabileceğini mi sanıyorsunuz? Siz Galo Plaza’yı unuttunuz herhalde… Yarın Guterres de Plaza gibi çıkıp, "Rumlar haklıdır” derse, “N'apalım anam? BM bizi haklı görmedi, şeriatın kestiği parmak….” diye teslim olabileceğinizi mi sanıyorsunuz?
Tabii buradaki “siz” Çetin Bey değil, Tufan Erhürman ve etrafındaki müntesiplerdir. Belirtelim de yanlış anlaşılmasın.
Adamın eski bakanı, “Çünkü bizim halkımız referandumda federasyonu desteklemez” dedi. (Bkz. Dünkü yazı)
Anastasiadis ve Mitsotakis de görüşmeye başlamak için ABD’nin atom bombası ile yıktığı Japonya’ya dayattığı şartları önkoşuyorlar.
Ve boyun bükülüp, bütün şartlarını daha görüşmeden kabul edip masaya oturmakla, “federasyon”u (lâf ola değil, ilkeleri ile beraber) birinin kabul edeceği mi sanılıyor?
“BM Parametreleri” deniliyorsa, yıllardır yazıyorum, yarın gene yazarım. Yoktur öyle bir konsensus ortada!
Bu bakımdan Tufan Hoca asıl niyetini söylemelidir. Bu gerekçe, topu taca atarak AKEL itirazlarına zemin hazırlamaktır. Başka hiçbir şey değil…
Neden ve nasıl 50 yıldır görüşülüp de bir sonuç vermeyen görüş, “one way ticket” olabiliyor? Niçin başka bir seçeneğin ağza dahi alınması sakıncalı?
Tabii Çetin Uğural'ın bana gönderdiği yanıtın ikinci bölümünde deniyor ki:
“Ta ki, birkaç gün önce, Yunanistan Başbakanının Anastasiadis ile görüşmesi sonrasında açıkladıkları önkoşula; siyasi eşitliği içeren federasyonu kabul şartı olarak, önce garantilerin kalkması ve askerin çekilmesini ortaya koymalarına kadar. Bu durumda federal çözüm ortak zemininde müzakerenin kabul edilmesi bence de artık söz konusu olamaz.”
Aklın yolu bir…

Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.