Hayatın bir anlamı da…

Hikaye Çetin Altan’dan alıntıdır. Geçenlerde nette yine karşıma çıktı, hatırladım! Ben “anımsamam!” hatırlarım…

Zamanın birinde İngiltere Kraliçesi, Cumhurbaşkanı Sunay’a bir aslan hediye etmiş. Rahmetlik Sunay’ın da aslanı evde besleyecek hali yok ya! Ankara hayvanat bahçesine, teslim etmiş ki hem beslene, hem bakıla, hem korunula, hem de ahali aslan denilen kedi azmanının canlısını, yakından  temaşa eyleyebile…

Bir vakit, yazarın da Ankara Hayvanat Bahçesi’ni ziyaret edeceği tutmuş. Gitmiş Cevdet Sunay’ın aslanını da seyreylesin. Bakmış ki aslan, aslanlığını edip; miskin miskin güneşte yatıyor ama kafesin içi yerlere saçılmış, elma, armut, ayva ve dahi muz dolu. Merak etmiş: Kim atıyor koskoca aslana muzu?

Bir görevliyi çağırıp, sormuş: “ Yahu bu koskoca aslan, bir kuzu atsan yer de ‘daha yok mu?’ diye sorar, yalanaraktan! Hangi çocuklar atıyor buna bu muzları, ayvaları, elmaları? Öğretmenleri ya da siz, ‘atmayın’ demiyor musunuz?”

Görevli cevap vermiş:

“Ne çocuğu? Biz atıyoruz?”

Yazardır, hayret etmiş:

“Siz mi atıyorsunuz? Neden? Aslan et yer… Elmayı, armudu, ayvayı, muzu ne yapsın? ”

Görevli sırıtaraktan yanıtlamış:

“Yok biz bilmiyoruz! Ancak, reisicumhur bize bunu verdi ama bizde aslan kadrosu yok ki! Hayvancağız kapıda kalmasın, hem ona yazık hem de reiseayıp diye, olan boş kadroya ekledik. O esnada elimizdeki boş kadro da bir maymun kadrosu idi… Yazdık, gitti… Şimdi her gün istihkakı çıkıyor. Biz kendimiz yesek, rüşvete girer. Alıp eve götürsek dvlet malını çalmaya! Çöpe mi atalım? O da devletin malına zarar vermeye girer… Biz görevimizi yapıyor devletin verdiğini önüne atıyoruz! İster yer, ister yemez! Kendi bileceği iş…”

Rahmetli Çetin Altan, “Ayni bizim millet” demişti, “kendisi aslan olmasına aslan ama kadrosu maymun!”

Güldünüz mü? Gülün ama kaptırmayın çünkü daha da mühimi var…

Bir başka yazısında da anlatır ki Refik Halit Karay, kendisine “Uzun yaşamaya bak” dermiş, “hayatta en büyük intikam, uzun yaşamaktır! Kimin ne olduğunu, ne olacağını; bugünün azametli adamlarının yarın ne olacağını, ancak uzun yaşayarak görürsün…” Yoksa Refik Halit bir kitabında Altan’a bunları söylediğini kendisi mi yazar? Sanırım, Bir Ömür Boyunca’dadır…

Yukarıda Allah var! Bu tavsiyeyi tutabildiği meydanda… Oldukça uzun yaşadı…

Kadrosu maymun olan aslanı bile gördü ama bugünün Kıbrıs’ına yetişemedi! Biz, ondan daha şanslıyız…

Çünkü, “kadrosu aslan olan maymunlar” arasında yaşıyoruz…

Asıl bunları görmeli insan…

Yoksa ihtiyarlamanın bir anlamı, yok!

Boşuna yaşayıp gitmiş oluyorsunuz bunları görmeden göçerseniz! Etrafa iyi bakın…