Sahi şu Meclis Başkanlığı meselesi ne oldu?

Yayın Tarihi: 03/10/18 07:30
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Dörtlü Koalisyon Hükümeti kurulurken TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli'nin Meclis Başkanı olacağı mutabakata bağlanmıştı.

Sonra içtüzük gereği TDP'nin grubu olmamasından mütevellit "geçici bir süre için" bu görevi CTP'li Teberrüken Uluçay üstlenmişti.

Gel zaman git zaman kimse iç tüzük ile ilgili değişiklik önerisi ile ilgili parmağını kıpırdatmayınca, HP'li aykırı vekil Hasan Topal iç tüzük değişiklik önergesini partisinden Genel Başkan Kudret Özersay dahil olmak üzere kimseye bilgi vermeden Meclis'e sunmuştu.

Yaz tatili bitti konu yine gündeme geldi.

CTP'li Meclis Başkanı Uluçay konunun Anayasa'ya aykırı olduğunu söyleyerek Meclis Başkanlığı koltuğunu devretmeye niyetli olmadığını bugün yaptığı bir açıklamada ima etti.

Ancak işin görünen yüzünün arkasında başka neler var neler.

Misal TDP içten içe kaynıyor.

Koalisyon pazarlığında Meclis Başkanlığı koltuğunu aldığını düşünen TDP yönetimi, koalisyon açıklandıktan sonra ancak kazık yediğini anladı. Pek de ses çıkaramadı ancak "Meclis Başkanlığı olmayacaksa yerine başka bir şey isteriz" talebini diğer ortaklardan özellikle CTP'ye iletti.

Bu Meclis Başkanlığını ikame edecek olan şey, belki Hüseyin Angolemli'ye bir koltuk vermeyecekti ama neredeyse bir bakanlık daha almış kadar hükmedecekti.

İstedikleri Spor Dairesi idi. Milli Eğitim Bakanlığı'nı Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı haline getirip, oranın hatırı sayılır büyüklükteki bütçesini "halk yararına" kullanacaklardı.

Ama yine de Angolemli kırgınlığına çare bulunamayacaktı.

Gerçi o da olmadı ya, en azından şu ana kadar.

TDP'nin Meclis Başkanlığı hayali, komitede Başsavcı görüşü bekleyen iç tüzük değişiklik önerisinin Anayasaya aykırı bulunmasıyla suya düşerse ne olacak?

O zaman hükümetin iki tane sorunu var.

Birisi Hüseyin Angolemli, diğeri ise Hasan Topal.

Neden mi Hasan Topal? Hemen anlatayım.

Koalisyon kurulması sürecinde aslında Başbakanlık Cumhuriyetçi Türk Partisi'nde olacağından Meclis Başkanlığı da Halkın Partisi'nin olacaktı.

Halkın Partisi'nde Meclis Başkanlık koltuğuna oturacak isim de Hasan Topal idi. İlk mutabakat öyleydi.

Sonra işin içine Hüseyin Angolemli girince, hürmeten Hasan Topal ses çıkarmıyor ve Meclis Başkanlığı'nın Angolemli'ye gitmesini destekliyor.

Ancak bildiğiniz iç tüzük, Anayasa engeli falan çıkınca Teberrüken Uluçay, "Formaliteler çözülünceye kadar" denerek, oturuyor.

Peki şimdi düğmeye basıldı.

İç tüzük değişecek ya da Teberrüken Uluçay'ın dediği gibi Anayasaya aykırı bulunacak.

Eğer Angolemli'nin Meclis Başkanlığı koltuğuna oturması yasal olarak mümkün olmazsa, Hasan Topal Angolemli için feragat ettiği Meclis Başkanlığı koltuğunu istemeyecek mi?

"Ben Angolemli Hocam için buna razı oldum. Teberrüken Uluçay için değil" derse ne diyeceksiniz?

Bir düşünün

Hasan Topal neden bu konularda en önde koşuyor? Neden bu formalitelerin bir an önce netleşmesi için çaba gösteriyor? Neden Toplumcu Demokrasi Partisi bu konuda pek ses etmiyor? Neden Teberrüken Uluçay Hasan Topal'ın neden önerge verdiği anlamadığını söylüyor?

Neyse hep birlikte göreceğiz.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları