AP Milletvekilliği adaylığı ve "15 Year Challenge"

Yayın Tarihi: 22/01/19 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

AP Milletvekilliği adaylığı ve "15 Year Challenge"

Niyazi Kızılyürek'in AKEL'den Avrupa Parlamentosu Milletvekilliği'ne aday olması ile ilgili kim ne düşüneceğini şaşırmış durumda.

Ben doğrusu bir şey düşünmüyorum. Benden daha fazla düşünenler olduğuna eminim. Ha onlar düşünürlerken neye göre düşünüyorlar, neye göre söz söylüyorlar onu bilemem. O nedenle onların düşüncelerine göre de düşünce geliştirmem.

Sosyal medyada son günlerdeki '10 Year Challenge' muhabbeti var ya, bu konuyla ilgili "15 year challenge" olabilecek bir kupür geçti elime dün.

15 Yıl önce çalıştığım ve hep rahmetle andığım Doğan Harman'ın çıkardığı Kıbrıslı Gazetesi'nde benim imzamla manşetten yayınlanan bir haberdi.

Ülkeye yeni dönmüş olan Mehmet Hasgüler ile Şener Levent'in Avrupa Parlamentosu Milletvekilliğine adaylıkları ile ilgili bazı kişilerin görüşlerini sormuş ve gelen görüşlerden güzel bir haber yapmıştım.

2004 yılının Mayıs ayı.

Dönemin Başbakanı Mehmet Ali Talat, adaylıkların Kıbrıslı Türkler'in haklarının gaspının mazur gösterilmesi olarak niteleyip tepki göstermişti. Rum listelerinden aday olmayı kişisel bir tercih olarak niteleyen Talat o dönemde, adaylıklarının Kıbrıslı Türkleri teşmil etmediğini üstüne basa basa ifade etmişti. 2004 yılının Başbakanı Mehmet Ali Talat Kıbrıslı Türkler'e ait olan iki sandalyenin Rumlar tarafından gasp edildiğini ifade etmiş ve AP Milletvekilliği adaylığına başvurmanın Rumların yaptıkları gaspa destek olduğunu ifade etmişti.

Talat aradan 15 yıl geçince bu konuda hakkında ne düşünüyor, elbette bir açıklama ile halkı ile paylaşacak ama ben buraya 15 yıl önceki düşüncelerini hafızalarda tazeleyeyim dedim.

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil ile de o gün konuşmuş ve Talat'ın görüşlerine onun da görüşlerini katmıştım. Elcil de Hasgüler ve Levent'in adaylığına tepkili idi ve o günlerde bu adaylıklar için, "Kıbrıs sorununun yetersiz analizinden doğan ideolojik bir eylem" olarak niteledi. Elcil ayrıca Rum listelerinden aday olmanın, Rum liderliğinin "Bu şemsiye benim. Gelin altına girin" politikasına alet olmaktan başka hiçbir işe yaramadığını ifade etmişti.

Yine tam 15 yıl önce "Alet oldular" başlığı attığımız manşet haberde, şimdi AKEL'den aday olan Niyazi Kızılyürek Hocamın görüşünü de almıştım.

Kızıl Yürek, 15 yıl önce Kıbrıslı Türkler'in Rum listelerinden aday olmasını şu ifadelerle değerlendirmişti.

"Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Kıbrıs Türk Toplumu kendi seçtiği iki üyeyle zaten kendisi için ayrılmış bulunan iki sandalyeyi doldurmanın kavgasını vermeliydi"

Kızılyürek ayrıca, dönemin Rum Hükümet Sözcüsü Kypros Hrisostomos'un bir Kıbrıslı Türk'ün aday olmasından memnuniyet duyduğunu açıklamasının Rum hükümetinin tavrını açıkça ortaya koyduğunu ifade ederek, "Rum hükümeti hoşnutsa, Kıbrıslı Türkler'in lehine bir şey olamaz" imasında bulunmuştu.

Dedim ya ben bu konuda bir şey düşünmüyorum. Sadece bu konuyla ilgili kişilerin 15 yıl önce hasbelkader bana aktardıkları benim de yayınladığım düşüncelerini yeniden aktarıyorum.

Sonuç o ki, 15 yılda düşüncelerde birtakım değişiklikler olmuş.

Çünkü düşüncelerin, aday olan kişilere göre şekillendiğine ihtimal vermek istemiyorum.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları