Benim de ‘Bir hayalim var’
Martin Luther King Jr’ın 1963’te Washington’da bulunan Lincoln Anıtı önünde on binleri aşan kalabalığa yaptığı konuşmanın içeriğinden bahsetmiyorum elbette. Gerçi, ayıptır söylemesi bir Washington ziyareti sırasında Japon turist kafilesi ardında sıra bekleyerek, King’in bu tarihi konuşmayı yaptığı yerde durup, nutuk atma pozu vermişliğim vardır.
Bahsettiğim hayal öyle uzun boylu bir şey değil. Kıbrıs ölçeğinde de çok kapsamlı bir şey değil.
Yani barış olsun. Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türklerin güven içinde yaşayabileceği ve siyasi eşitlik haklarının dibine kadar alındığı Federal bir çözüm olsun, ya da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tanınsın da BM’de sandalyesi olup, AB üyesi olsun.
Öyle bir hayal de değil.
Hayalin az da olsa gerçekleşme şansı olmalı bence.
Benim hayalim son derece kısa vadeli bir hayal ve ülkemizi yönetenler, dar siyasi parti çıkarları değil de memleketi bir anlığına da olsa düşünmeye başlasalar ulaşılabilecek bir hayal.
Misal, hükümet sıkıntılı. Mecliste, yaz tatili olduğu için hissetmediğimiz bir nisap sorunu var. Demokrat Parti iki parça. Yeniden Doğuş Partisi iki parça. Etti mi size dört. Bağımsız destekçiler, üç kişi. Oldu mu yedi.
UBP’yi, sosyal medyada paylaşılan ‘Bir’iz’ temalı fotoğraflara bakarak, özellikle kurultaya yaklaşırken tek bir parti sayma şansımız da ne yazık ki yok. Ersan'cılar, Hasan'cılar ve Faiz'ciler olarak şimdilik üç de bunu koyduk mu, alın size 10’lu bir hükümet.
Böyle bir yapıda meclisten ne yasa geçer ne de bir icraat olur. Üstüne üstlük daha önceki kapanmaların yaralarını pandemi tüm hızıyla devam ederken sarmaya çalışan bir ülkede.
Benim hayalim basit.
Seçime ne kadar kaldığını kimse bilmiyor. Ama diyelim ki bir yıl kaldı.
Meclisteki siyasi partiler bir araya gelse diyorum.
Oturup, Kıbrıs sorununun çözümü noktasındaki farklılıkları bir kenara bıraksalar. Pek yok ama ideolojik yaklaşımları sonrasına erteleseler de, bir toplumsal mutabakat hükümeti kursalar diye hayal ediyorum.
Bütün siyasi partiler içinde olsa.
Pandemiden Kurtulma Hükümeti.
Yara sarma hükümeti.
Ekonomik Kalkınma Hükümeti. Adına ne derseniz, deyin.
Yasalar her siyasi partinin katkısı ile jet hızıyla, oybirliği ile meclisten geçse. Tam açılma ve pandemi sonrası için ülkenin temelini sağlamlaştırma çalışmaları el birliği ile yapılsa ne güzel olurdu.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın buna öncülük ettiğini hayal ediyorum mesela.
Halk buna destek verir ve siyasi partilerin burada uyumlu çalışmaları ve üretkenliği, onlar için sınav olur. Arıza veren partiler seçimde cezalandırılır, uyumlu çalışan ve üretenler ise seçimde halk tarafından baş tacı edilir.
Buna yeni bir kurucu meclis mantığı ile bakılabilir.
Yeni bir devlet kurmak değil ama mevcut devleti ve ülkeyi, pandemi sonrası döneme hazırlama hükümeti olabilir.
Hayal ediyorum işte.
İhtiyaç listesi belirlenir. Parti değil, devlet ve ülke düşünülür. Halkın ihtiyaç ve dertlerine çözüm aranır. Partilerin amaç değil araç haline dönüştüğünü hayal ediyorum bir an için.
Omuz omuza veren bir siyaset dünyasına dışarıdan gösterilecek saygıyı da düşünsenize. Tek parça. Siyasi farklılıklarını bir süre için bir kenara bırakmış, ülke için çalışan siyasetçiler hayal ediyorum.
Hayal ediyorum işte.
Benim de Martin Luther King Jr. kadar büyük ve evrensel değilse bile bir hayalim var.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.