Halil Falyalı’nın ardından...
Halil Falyalı dün gece, şu ana kadar öğrendiklerimizden yola çıkarak, profesyonelce işlendiği ve planlandığı belli olan bir cinayete kurban gitti.
Olayı duyduğum andan beridir yüzüm asık, kafam karışık ve zaten içimde beslediğim genel güvenlik endişelerim iyice zirve yapmış bir haldeyim.
Halil Falyalı’yı seven var, sevmeyen var.
Tarzını beğenen var, yaşam şeklini ve işini kendisine uzak bulan var.
Halil Falyalı’yı mafya olarak niteleyip, kaşlarını çatandan fazla iyiliklerinden nasibini alan var.
Zaman zaman haddini aştı mı? Kendini kuralların üstünde gördüğü oldu mu? Elbette oldu.
Ama bu ülkede bu Halil Falyalı’ya mahsus bir şey değil ki.
Ancak Falyalı’nın yaptığı iyilikler ve sosyal ilişkilerindeki çocuksu ve güleryüzlü hali, onu çoğunluğun dostu yapmasına yetti.
Ancak bütün bu karışık görüşler Halil Falyalı’nın bizim insanımız ve Kıbrıs’ın bir karakteri olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Gazeteci olarak, alakasız şekillerde karşı karşıya gelmişliğimiz var.
Bir siyasi ile ilgili şey yazarsınız, o günlerde Halil Falyalı’nın yakınıdır, telefon çalar.
‘Be gardaş, yapma bizim falanca abiye çok üzülür’ demişliği çok vardır bana. Ama hiçbir zaman tehdit olarak algılamadım. Rahatsız da olmadım. Evet onu aracı olarak kullanıp beni susturacaklarını sanan siyasilere bozuldum, ama dediğim gibi Falyalı’nın ‘bize bizim gibi’ yaklaşması rahatsız edici olmadı hiç.
Kariyerimde Halil Falyalı ile ortaklık yapmışlığım bile var.
Ortağı bulunduğum gazetedeki ortağım bir gün aniden hisselerini ona satınca ortak bulunduk birden. Çok uzun sürmedi ancak teşriki mesaim bile olmuştur.
Bütün bunları bir kenara bırakalım ve gerçekle yüzleşelim.
Bizden biri öldürüldü.
Birileri, ülkeye gelecek. Birisinin yolunu kesecek. Evinin yakınlarında çocuklarının ve eşinin gözü önünde, otomatik silahları üzerine boşaltacak, sonra da küçük bir araç ile ortadan kaybolacak?
Ne araba var, ne silahlar ne de pusuyu kurup cinayeti işleyen kişiler?
Ülkeye otomatik silahlar nasıl giriyor? Güvenlik zaafı yok mu?
Ülkeye bu işi yapacak insanlar nasıl geliyor ve böyle bir infazı planlıyor?
Sonra ortadan nasıl kaybolabiliyor?
Güvenlik mi? Pek yok galiba.
Polisteki MOBESE görüntüsü anlık olarak, Almanya’da bulunan birisinin twitter hesabından yayınlanıyor. Burada da bir sıkıntı yok mu sizce?
Çok tartışma konusu olan ancak diğer taraftan Anayasanın 111’inci maddesi gereği özellikle bu gibi durumlarda çalıştırılması gereken Cumhuriyet Güvenlik Kurulu’nu bir toplantıya çağırmayı düşünür mü Cumhurbaşkanı bilmem.
Halil Falyalı hepimizden daha fazla Ersin Tatar’ın dostu ve yakınıydı.
Halil Falyalı’nın ‘Yazma yahu Ersin Abi için böyle üzen gendini’ diye sitem eden sesi hala kulaklarımda.
Cumhurbaşkanı’nın kanımızı donduran bu cinayetinin aydınlatılmasını sağlamak, devletin başı olarak halkına karşı asli vazifesinin yanında, bir dostuna ve ailesine vefa borcudur diye düşünürüm.
Çok üzgünüm. Halil Falyalı bizden biriydi. Bizden birisi öldürüldü. Eşine, çocuklarına, kardeşine ve anne babasına başsağlığı diliyorum.

Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Kuzey Kibrisli09/02/22 11:44
Elinize sağlık Sn Reşat… Kaçak olarak KKTC’ye gelip iş arayan veya başka bir ülkeye gitmeye çalışanları geçtim. O insanların durumu belli ve sıkıntılar yaratma potansiyelleri vardır. Bu anlaşılabilir. Ama sınırları içerisine sözde seçerek öğrenci sıfatı ile getirdiği kişileri kontrol edemeyen, bunlara otoritesini hissettiremeyen, sözde öğrenci ama yaşını almış bu kişiler bir de her türlü topluma zara veren yasa dışı işlerin hemen her gün başrolünde iseler, geçtim otomatik silahları ve tetikçilerini roketler, havan topları uçaksavarlar bile olabilir bu başıbozuk (devlet) organizasyonda. Hepimizi derinden üzen bu olay karşısında şu bizim sözde makam sahibi ultra kahramanları arıyorum? Hani etten püften şeyler için yarışırlar basına demeç, duyuru, kutlama, tebrik, anma, memnuniyet cart curt versinler…. Eee hani nerdedirler? Bu tipler her zaman olduğu gibi yatağın altındadırlar… En garanti yerde yani…. 1974 ve evvelinde da vardı bunlardan çok…