Kızlar neden büyür ki

Yayın Tarihi: 26/05/23 08:10
okuma süresi: 3 dak.

2019 yılında çıkmıştı. Organize işler Sazan Sarmalı adlı film. Sinemada değil doğrudan Netflix’te yayınlanmıştı.

Süper filmdi.

Hala izlerim denk geldiğinde.

Yılmaz Erdoğan, ‘evlat kadar kazık bir soru yok bu hayatta’ dediğinde, adam haklı demiştim.

Hele hele, ‘Neden kızlar büyüyor ya. Babalar küçülsün’ dediğinde, bir baba ile kızının ilişkisinin değişkenliğine babanın isyanı daha güzel tarif edilemezdi kanaatine varmıştım.

İlişki değişiyor hem de baş döndürücü bir hızla. Çünkü zaman geçiyor.

Kız büyüyor.

İsyanım çok net.

Fidel 18 oldu bugün.

Neden 18 yaşına gelir ki bir babanın kızı?

Araba kullanabilecek, oy verebilecek, hesap açabilecek, uçağa binip gidebilecek, imza atabilecek, babası olmadan hayatını yaşayabilecek bir yaşa neden gelir ki bir babanın kızı?

Yavruyken bulduğum ve avucumun içinde koruduğum kuşun, avcumun içinden tozu dumana katarak uçup gittiğini hissediyorum.

Neden kutlama yapmak isterken aslında için için isyan ediyorum?

‘Eyvah kızım büyüdü’ diye yazı yazmıştım ilkokuldan mezun olduğunda.

O gün ‘Ağlattın lan bizi’ diye arayan yakın yaş grubundaki kızları olan kız babası dostlarım, bugün ne derler bilemem ama isyanım bugün daha büyük.

Herhalde küfür için ararlar bu sefer.

Evet kızım Fidel 18 yaşında bugün.

O artık bir yetişkin.

O evlat dediğimiz kazık soruyu anneleriyle birlikte mümkün olduğunca doğru yanıtlamış olacağız ki, bizim kuşun kanatları hazır ve sağlam. Uçmak için sabırsızlanıyor.

Gidecek. Uçacak. Dünyayı görecek.

Güzel yemekler yiyecek, sanat etkinlikleri görecek. Düzen görecek, adaleti tadacak. Kural bilecek, hakkını arayabilecek. İyi olanın kazandığı, çalışmanın bir şey ifade ettiği bir dünya ile tanışacak. Onun için çok seviniyorum. Onunla çok gurur duyuyorum ama bu duygularım, içimdeki isyanımı bastırmıyor bir türlü.

Bir damla gözyaşı için, dünyaya savaş açabileceğimi düşündüğüm, gülümsemesi için dünyayı yerinden oynatmak istediğim kızım, kim bilir, haberim olmadan kaç kez ağlayacak ya da kaç kez kahkahalarla gülecek.

Sınıfta arkadaşım ile tartıştım diyerek ağlayıp babasının boynuna sarılan küçük kızın, artık ‘Ben hallederim. Babama anlatmaya gerek yok’ dediği kaç sorunundan haberi olmayacak bu kız babasının biliyor musunuz? Bilemezsiniz. Ben de bilemem.

Kızım büyüdü, içinde baba dozunun hatırı bir şekilde azaltıldığı hayatı başlıyor. İsyanım da o.

Yılmaz Erdoğan söylediği gibi, ben baba olarak küçülmeye ve her şeyin aynı kalmasına razıydım ama olmuyor işte.

Neyse bugün Fidel’in günü. Benim ihtiyar hezeyanlarımın değil.  

Uç güzel kızım yükseklere uç.

Yaşların en güzeli senin olsun.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları