Kıbrıs’ta su krizi kapıda: Bilim insanları uyarmıştı, siyaset gecikiyor

Güney Kıbrıs’ta su sorunu giderek büyürken, kuraklığın bir ulusal güvenlik meselesi haline geldiği uyarısı yapıldı.

Rum Meclisi Başkanı ve DİSİ Genel Başkanı Annita Dimitriu, hükümetin bir an önce harekete geçmemesi halinde Güney Kıbrıs’ı zor bir sürecin beklediğini belirterek, “Bu vurdumduymazlık devam ederse şu stratejik çıkmazla karşı karşıya kalacağız: Ya susayacağız ya da Türkiye’ye bağlı kalacağız” dedi.

Dimitriu, Güney Kıbrıs’ın büyük bir kuraklık sorunu yaşadığını ve hükümetin bu konuda önlem almakta geciktiğini söyledi. Ulusal Konsey’in bir an önce toplanması gerektiğini belirten Dimitriu, bu konuda hiçbir adım atılmamasını eleştirdi. Ancak Dimitriu’nun çağrısına Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’ten bir yanıt gelmezken, Tarım Bakanı Maria Panayotu ise su krizine yönelik herhangi bir somut çözüm sunmadan hükümetin gelecek yıllara dair planlarından bahsetmekle yetindi.

Otelciler ise yaklaşan turizm sezonu öncesinde su kesintileri konusunda endişeli. Küçük çaplı su arıtma tesisleri kurulması fikri gündeme gelse de sezonun başlamış olması nedeniyle bunun pek mümkün olmadığı belirtiliyor.

Bilimsel Veriler Çölleşmeye İşaret Ediyor

Su krizine yönelik siyasi tartışmalar sürerken, bilim insanları ise yıllardır bölgedeki iklim değişikliği ve çölleşme riskine dikkat çekiyor. Prof. Dr. Şerife Gündüz, bir yıl önce yaptığı açıklamada Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz ve Orta Doğu'da yer alması nedeniyle iklim değişikliklerine karşı savunmasız olduğunu vurgulamıştı.

Gündüz, bilimsel raporların Kıbrıs'ın yaklaşık %57’sinin çölleşme riski taşıdığını, %7’sinin ise geri dönüşü olmayan bir sürece girdiğini ortaya koyduğunu belirterek, 2050 yılına kadar bu riskin %72’ye çıkmasının öngörüldüğünü kaydetmişti. Ayrıca, Kıbrıs’ın %85’inin çölleşme tehdidi altında olacağını ifade eden Gündüz, son yıllarda yaşanan sellerin ülke genelinde ciddi maddi hasarlara yol açtığını hatırlatmıştı.

“İklim Değişikliği Tatlı Su Kaynaklarını Tehdit Ediyor”

Gündüz, sera gazı (GHG) konsantrasyonlarının artmasıyla birlikte tatlı su kaynaklı iklim değişikliği risklerinde de ciddi bir yükseliş görüldüğünü belirtti. Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına dayanarak konuşan Gündüz, küresel ısınmanın her derecesinin, dünya nüfusunun %7’sinin yenilenebilir su kaynaklarından en az %20’lik bir kayıpla karşı karşıya kalması anlamına geldiğini söyledi.

Ayrıca, yaz aylarında sık sık meydana gelen orman yangınlarının, kuraklık ve çölleşme nedeniyle daha da artacağı uyarısında bulunan Gündüz, bu durumun hava kalitesine olumsuz etkilerinin yanı sıra ülke ekonomisinde geri dönüşü zor hasarlara yol açtığını vurguladı.

Güney Kıbrıs’ta artan kuraklık tehdidine karşı siyasilerin nasıl bir yol izleyeceği belirsizliğini korurken, uzmanların yıllardır yaptığı uyarıların ne kadar dikkate alındığı da tartışma konusu olmaya devam ediyor.