Doğuş Derya: "Derdim birşey olmak değil, birşey yapmak!"

Kıbrıs Postası – Filiz Seyis

28 Temmuz Erken Genel Seçimleri'nde sadece 47 kadın aday yarışacak. Bunlardan biri CTP-BG Lefkoşa'dan Doğuş Derya.

Doğuş Derya, kadın aday olmasının dışında, siyasetteki yeni ve genç simalardan biri...

Derya, 1978 yılında Lefkoşa'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan Derya, ardından Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde Yüksek Lisans yaptı.

1997-98 yılları arasında Üniversite Temsilciler Konseyi başkanlığı, 2001 yılında da Kıbrıslı Gençlik Platformu (KGP) kurucu üyeliği yaptı.

2007 yılında Kıbrıs'a dönerek Yakın Doğu Üniversitesi'nde siyaset sosyolojisi dersleri veren Derya, 2008-2009 yılları arasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Mekanizması (TOCEM)'in kuruluş çalışmalarını yürüttü.

Doğuş Derya, milliyetçilik, toplumsal cinsiyet, post-kolonyalizm ve kimlik üzerine yürüttüğü akademik çalışmaların yanı sıra, Feminist Atölye (FEMA) aktivisti olarak çeşitli faaliyetlerde bulunuyor.

Halen Gönyeli Belediyesi Sosyal Aktiviteler Merkezi (Gönyeli SAM) koordinatörü olarak görev yapmaktadır.

"ÖTEKİLEŞTİRİCİ BİR SİYASİ KÜLTÜR İÇİNDE YAŞAMAK ZORUNDA BIRAKILDIK"

Dili, dini, ırkı, rengi, milliyeti, etnik kimliği, sınıfı, cinsiyeti veya cinsel yönelimi fark etmeksizin, tüm sosyal kesimlerin hak ve özgürlük taleplerinin ifade bulacağı, eşitlikçi ve adil bir düzen inşa etmeye katkıda bulunmak için aday olduğunu anlatan Derya, "Kıbrıs yarım asırdan fazla bir süredir milliyetçilik ve militarizmden kaynaklanan birçok sorun ile baş etmek zorunda kalan bir ülke olduğu için bizler de sürekli ötekileştirici ve farklılığa tahammülü olmayan bir siyasi kültür içerisinde yaşamak zorunda bırakıldık. Bu siyasi kültür, çatışmacı ve dışlayıcı politika yapma biçimlerini neredeyse bir norm gibi dayatmakla kalmadı, bu adayı yurt bilen birçok sosyal kesimin de hak ve özgürlükleri ile ilgili taleplerin dile getirilmesini erteledi.

Özellikle 1974 sonrasında tesis edilen Vesayet Düzeni, Kıbrıs'ın kuzeyinde yaşayan insanların yok sayılmasına ve görmezden gelinmesine hizmet etti. Ben her şeyden önce bu Vesayet Düzeni'nin son bulması için mücadele edeceğim" dedi.

"FEDERAL BİR KÜLTÜRÜN İNŞASI İÇİN ÇALIŞACAĞIM"

"Derdim 'birşey olmak değil', ülkem ve parçası olduğum toplumla ilgili gailem var" diyen Derya, derdinin emeğin sömürülmediği, ayrımcılığın olmadığı, halkların kardeşliğini şiar edinmiş federal bir Kıbrıs için birşey yapmak olduğunu vurguladı.

Adaylığı konusunda çevresinden çok olumlu tepkiler geldiğini belirten Derya, seçilmesi halinde Kıbrıs'ı yurt bilen herkesle ortak bir yaşam kurabilmek için federal bir kültür inşa edilebilmesi adına ne gerekiyorsa yapacağını ifade etti.

"BAŞKA BİR KIBRIS MÜMKÜN!"

Doğuş Derya şunları kaydetti:

"Toplumumuza dayatılan özelleştirme paketlerinin ve uygulamalarının yeniden gözden geçirilmesini sağlayacak, kamusal faydayı temel alan, kurumlarımızın haraç-mezat satılmasına engel olacak ve çevre katliamını bertaraf edecek alternatif programların oluşması için çaba sarf edeceğim. Hem toplumsal cinsiyet eşitliği ve adaletini sağlayacak yasal ve kurumsal düzenlemeleri hayata geçirebilmek için, hem de fiziksel durumu, etnik kimliği veya cinsel yönelimi dolayısıyla ayrımcılığa maruz kalan insanların karşılaştığı mağduriyetleri ortadan kaldırmak için her türlü çalışmayı yapmayı planlıyorum.

Tarihteki tüm büyük toplumsal dönüşümler kendi öz gücüne inanan hakların mücadeleleri sonucunda gerçekleşti. Halkların gücünden daha büyük bir güç yoktur ve ben Kıbrıslı Türklerin içinde yaşadıkları düzeni değiştirme güçleri olduğuna inanıyorum. Başka bir Kıbrıs mümkündür ve bu Kıbrıs'ı hep birlikte kuracağız."