Kamu-Sen Başbakanlık önündeydi
<P>Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası'nın (Kamu-Sen) üçüncü gününe giren çadır eylemi, bugün, Başbakanlık Kavşağı'na taşındı. "Hükümet'in partizanca uygulamalarıyla zam ve vergilerin artırılmasına karşı başlatıldığı" kaydedilen eylem çerçevesinde Kamu-Sen, Başbakan Ferdi Sabit Soyer'e bugün bir mektup verdi.</P>
Başbakan Ferdi Sabit Soyer, Mehmet Özkardaş başkanlığındaki Kamu-Sen heyetini kabul edip kendisine iletilen mektubu aldıktan sonra yaptığı konuşmada, mektubu dikkatle inceleyerek ayrıntılı ve yazılı yanıt vereceğini ifade etti.
Ziyaret nedeniyle sendika yöneticilerine teşekkür ederek başarı dileğinde bulunan Başbakan Soyer, Hükümet'in, eylem yapan hiçbir sendikaya kırgın, küskün olmadığını ve mesafeli davranmadığını söyledi. Başbakan Soyer, ancak katıldıkları veya katılmadıkları görüşleri de açıkça dile getirdiklerini bildirdi.
Soyer, eskiden eylem yapan sendikalarla görüşülmediğini, kendilerinin Hükümet'e geldiği günden itibaren ise böyle bir uygulama içine germediklerini anlatarak, her kurumda sivil toplum örgütleri ve sendikalarla görüştüklerini söyledi.
Başbakan Soyer, Kamu-Sen Başkanı Mehmet Özkardaş'ın eylemlerinin siyasi içerik taşımadığını söylediğini hatırlatarak, "eylemlere neden olan sağılık servislerinin Hükümet tarafından daha da olumsuz bir noktaya taşınarak, sağlık hizmetlerinin özele kaymasına zemin hazırlandığı" yönündeki tespite şaşırdığını kaydetti
Hükümet'e geldikten sonra sağlık alanında aldıkları önlemlerle kaliteyi artırdıklarını; 194 yeni hemşire, 70'e yakın doktor takviyesi yapıldığını, kalp ameliyatlarının ülkede yapılar hale geldiğini anlatan Başbakan Ferdi Sabit Soyer, bunların sağlık servislerinin kalitesini düşürmek değil, iyileştirmek anlamına geldiğini söyledi.
Soyer, tüm olumlu gelişmelere karşın sağlıkta eksiklikler olduğunu, bunların da giderilmesi için çalışıldığını, ancak sağlık servislerinin kalitesinin düşürülerek, özele kaymanın yolunun açıldığı tespitinin yanlış bir tespit olduğunu kaydetti.
Başbakan Soyer, yine Kamu-Sen'in eylem açıklamasında, yemeklik yağa zam yapıldığı gibi bir tümce olduğunu; Hükümet'in zaten serbest belirlenen yağa zam yapmasının mümkün olmadığını söyledi.
Elektrik fiyatlarına da değinen Soyer, elektriğin kilovat saatinin 24 yeni kuruş olduğunu, kendilerinin ise ortalama 19 yeni kuruştan sattığını, bunun da insanların refahına bir destek anlamına geldiğini belirtti. Başbakan Soyer, elektrik fiyatlarının yakıta bağlı olarak tespit edildiğini de kaydetti.
Soyer, yine eylem açıklamasında, arpa fiyatına zamdan bahsedildiğini, ancak arpaya zam yapılmadığını hatırlatarak, bugün bütün arpayı yurtdışından ithal etme durumunda olduklarını söyledi.
Başbakan Ferdi Sabit Soyer, yem fiyatlarının tespit edildiği zaman soyanın tonunun 600; mısırın tonunun 410 Dolar olduğunu, bugün ise arpanın tonunun 700; mısırın ise 440 Dolar'dan yurda geldiğini anımsattı.
Soyer, global kuraklığın doğal sonucunda fiyatların arttığını, gelecek aralık ayına kadar yeterli stok yapılmaması halinde hayvan yemi konusunda daha da büyük sorunlarla karşılaşılacağını kaydetti.
Başbakan Soyer, Kamu çalışanlarının maaşlarının kendileri hükümete geldiği dönem, yani 1 Ocak 2004 ile Aralık 2007 süresince toplam enflasyonun yüzde 48 olmasına karşın maaşların yüzde 140 arttığını söyledi.
Bu artışın Gayri Safi Milli Hasıla'nın büyüklüğüne bağlı olarak geliştiğini ifade eden Soyer, hiç sevmemesine karşın devralınan mirasın da bugün daha iyi koşulların sağlanmasına engel olduğunu kaydetti.
Trilyonlara varan borç devralındığını ifade eden Soyer, popülizm nedeniyle sadece sosyal konutlar nedeniyle varolan trilyonluk devlet borcuna 50 milyon Dolar daha borç eklendiğini, bu nedenle kendisinin sosyal konutlar konusunda hassas olduğunu belirtti.
Başbakan Ferdi Sabit Soyer, tüm çabalarının var olan borçların üzerine yeni borçlar eklenmemesi olduğuna işaret etti.
Tüp gazın fiyatının serbest bırakılmasından sonra Koop-Gaz'ın yeni fiyatı 22 YTL olarak açıkladığını, bir firmanın da bu fiyattı kabul ettiğini söyledi.
Geçmişten devralınan borçlara daha da borç eklemeden, insanların daha iyiye nasıl götürülmesi konusuyla ilgilendiklerini anlatan Başbakan Soyer, Avrupai bir ülke yaratmak için tüm bunların yapılması gerekliliği üzerinde durarak, popülizmle bir yere varılmasının mümkün olamayacağını ifade etti.
Kamu-Sen Genel Başkanı Mehmet Özkardaş ise dört sayfalık mektubu verirken yaptığı konuşmada, sendikanın sorunları; Kıbrıs sorunu ve içe yönelik ekonomik-sosyal sorunlar olarak 2 başlık altında ele aldığını söyledi.
Özkardaş, Kamu-Sen'in, Ada'da çözüm isteyen Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Hükümet'e desteklerinin devam ettiğini; ancak iç konularda farklı düşünceleri olduğunu ve her konuda destek vermediklerini belirtti.
Mehmet Özkardaş, eylemlerinin siyasi içerik taşımadığını, hiçbir siyasi partiye dezavantaj veya avantaj sağlamaya yönelik olmadığını yineleyerek, eylemlerin temel nedeninin; "zamlar, artırılan vergilerle fonlar, partizanca yapılan geçici işçi ve memur istihdamları, sınav kağıtlarında oynama söylentileri" olduğunu söyledi.
Özkardaş, buna çevre sorunlarını da eklediklerini anlatarak, Gazimağusa'da çadır kentler oluştuğunu, buralarda insanlık dışı yaşamların sürdüğünü, kaygılarının buraların kalıcı hale gelmesi olduğunu kaydetti.
Kamu-Sen Genel Başkanı Özkardaş, Lefkoşa'da ise işyerlerine eklentili ve caddelerle kaldırımları işgal eden naylon eklentilerin çevreyi daha da kirlettiğini anlatarak, "Böyle bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) istemiyoruz. Biz Avrupai bir KKTC istiyoruz" dedi.
Özkardaş, Hükümet'e yakın düştükleri veya eylem yapmadıkları için bazı sivil toplum örgütleriyle Hükümet arasında yakınlık varken, Hükümet ile; eylem yapan veya bazı uygulamalara karşı çıkın sivil toplum örgütleri arasında mesafe olmasını eleştirerek, bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.
Eylemlerde dile getirdikleri temel talebin; elektrik, tüp gaz, süt ve süt ürünlerine, akaryakıta yapılan zamlar olduğunu anlatan Özkardaş, dün başlayan protokol görüşmelerinde, var olan pahalılık ve zamlara karşın Maliye Bakanı Ahmet Uzun'u maaş artışları konusunda iyimser görmediklerini ifade etti.
Kamu-Sen Genel Başkanı Mehmet Özkardaş, tüm sorunların anasının Kıbrıs sorunu olduğunu, ancak Kıbrıs sorunu çözümlenemedi diye içte ekonomik ve sosyal konularda tamamen olumsuz bir noktaya gelmek istemediklerini söyledi.
Özkardaş, Kamu-Sen'in, Kıbrıs Türk halkının refah içinde yaşaması için elinden geleni yapma kararlılığında olduğunu anlatarak, "Hükümet'in de bunları söyleyerek, halktan oy alıp iktidara geldiğini" kaydetti.
Kamu-Sen'in, Kıbrıs konusuyla mutfaktaki yangını birbirinden ayırdığını vurgulayan Özkardaş, Başbakan Soyer'e iletilen mektuptaki görüşlerin yapıcı ve barışçı öneriler olduğunu; dileklerinin, dün başlayan protokol görüşmelerinden de mutabakatla kalkmak olduğunu kaydetti.
Kamu-Sen Genel Başkanı Mehmet Özkardaş'ın imzasını taşıyan ve Başbakan Ferdi Sabit Soyer'e verilen mektupta; sendikanın Kıbrıs'ta, iki halkın siyasi eşitliğine dayalı, iki kesimli, iki kurucu devletten oluşan yeni bir Kıbrıs'a destek verdiği kaydedildi.
Mektupta, içte ise halkın tepkisine neden olan ve partizanca yapıldığı ileri sürülen geçici işçi/memur istihdamı; zamlar ve çevrenin tahribi konularında Hükümet uygulamalarına karşı çıkıldı.
"Özellikle geçici istihdamların partizanca yapıldığına inanan halkımız, yapılan zamlardan dolayı da geçim sıkıntısı içine düşmüştür" denilen mektupta, tüm bu olumsuzluklar nedeniyle halkın "marazi toplum" olduğu savunuldu.
Mektupta, "halkın yoğunlukla şikâyetçi olduğu tüm sorunların; Hükümet'in dikkatine bir kez daha getirilerek çözümü konusunda ciddiyetle ele alınması" talep edildi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.