Büyükkonuk Belediye Başkanı Sezai: "Hiçten var ettik"

Sezen, 2008'de 8 köyün Büyükkonuk Belediye'sine bağlandığını hatırlatarak, "Bu birleşmeyle belediyelerde kriz de başladı. Bu anlamda büyük sıkıntılar çektik. Hükümetler yükü üzerimize attı. Buna rağmen çok başarılı çalışmalar yaptık" diye konuştu.

Sezen, TC Büyükelçili kaynaklarıyla ayakta durmaya çalıştıklarına dikkat çekerek, "Belediye onlardan aldığımız projelerle ayakta duruyor ve bu projeleri gerçekleşerek halkımıza hizmet vermeye çalışıyoruz. Yine bu projelerden arta kalan paralarla belediyenin idâmesini sağlıyoruz" dedi.

Kıbrıs Postası - Eniz ORAKCIOĞLU

2 dönem toplamda 8 yıl Büyükkonuk Belediye başkanlığı yapan Büyükkonuk Belediye Başkanı ve adayı Sezai Sezen, Kıbrıs Postası'na yaptığı açıklamalarda 3'üncü dönem için iddialı olduğunu belirtti. 2006 yılında Büyükkonuk Belediyesine sadece Tuzluca bağlı iken 2008 yılında Yedikonuk, Sazlıköy, Zeybekköy, Kaplıca, Kantara, Mersinlik ve Kilitkaya'da Büyükkonuk belediyesine bağlandı. Bu anlamda büyük sıkıntılar çektiklerine dikkat çeken Sezen, "Hükümetler yükü üzerimize attı. Biz bu yükü de üzerimizde bulmamıza rağmen çok başarılı çalışmalar yaptık. Bütün imkânsızlıklarımıza rağmen elimizden geldiği kadar hata fazlasını bile köylerimize yapmaya çalıştık" dedi.

"Belediyeyi kurumsal bir yapıya dönüştürdük"

Büyükkonuk Belediye Başkanı Sezai Sezen, 2006 yılında göreve geldiğini söyleyerek, "2006 yılında Büyükkonuk Belediyesi'ne sadece Tuzluca bağlıydı. İlk geldiğimde bir hayal kırıklığı yaşadım. Çünkü bir belediye vardı ama içeriği yoktu. Kısaca muhtarlığın biraz daha gelişmiş haliydi diyebilirim. Belediyenin ne alet, ne araç gereç, nede ekonomisi yoktu. Kısaca hiçbir şeyi yoktu. 7-8 çalışanı vardı ve birde söylemem gerek borcu yoktu. 2006 yılından bugüne kadar belediyede çok büyük değişiklikler yaptık. Öncelikle belediyeyi kurumsal bir yapıya kavuşturduk. Gerekli aletleri temin ettik. İşleyişi programlı bir şekilde değiştirdik. Atölyesi ve araç gereci ile gerçek bir belediye yarattık. Bugün baktığınızda 25 civarında araç ve gerecimiz var. Tutun cenaze taşıma aracından, yıkama aracına kadar, kamyonlarından, iş araçlarına ve vidanjörüne kadar 8 yıllık dönem içerisinde belediyenin hizmet aracı noktasında her şeyini tamamladık.

Bunlardan başka belediyenin fiziki yapısında ve hizmet binasında çok ciddi değişiklikler yaptık. Muhasebe, bilgisayar sistemlerini kurduk. Kısaca belediyemizi her şeyi ile gerçek bir belediye yapısına dönüştürdük" dedi.

"Hükümetler yükü üzerimize attı"

Sezen, 2008 yılında 8 köyün Büyükkonuk Belediye'sine bağlandığını belirterek, "Bu bağlanmalarla birlikte belediyelerde krizde başladı. Bunun adına reform diyorlardı, ama reform olmadı. Çünkü uzun yıllar 1974'ten günümüze kadar özelliklede kırsal bölgelerdeki köylere çok fazla yatırım yapılmadı ve belediyeler bu bölgelere alamadıkları hizmetleri vermek zorundaydı. Biz bu anlamda büyük sıkıntılar çektik. Hükümetler yükü üzerimize attı. Biz bu yükü de üzerimizde bulmamıza rağmen çok başarılı çalışmalar yaptık. Bütün imkânsızlıklarımıza rağmen elimizden geldiği kadar hata fazlasını bile köylerimize yapmaya çalıştık" şeklinde konuştu.

"Katkı bizlerden kesilip merkezlere verildi"

Sezen, kırsal kesim belediyeleri ile yeteri kadar kimsenin ilgilenmediğini vurgulayarak, "Bizi bitirmeye çalışıyorlar. Kısacası kaderimizle baş başa bırakıldık. 2006 yılında yapılan nüfus sayımı neticesinde bu ülkemizin dejure nüfusunun tanımı değişmiştir. Yani eskiden devlet katkı payı verirken bölgede yaşayan vatandaş nüfusa bakardı, şimdi bölgelerde 1 yıldan fazla ikamet eden çalışma izni olan ve öğrenci olan kişilerde de bu nüfus kapsamına girmektedir. Dolayısı ile bu kişilerde nüfusa eklenerek pastadan pay almıştır. Bu nüfus yoğunlukları da genelde merkezlerde olduğu için paranın büyük bir kısmı bizlerden kesilerek onlara verilmiştir" diye konuştu.

"Kesilen paraların bedeli 4 buçuk trilyondur"

Büyükkonuk Belediye Başkanı Sezai Sezen, sözlerine şu şekilde devam etti; Bugün üzerimizde personelimizle karşı karşıya kalmamıza sebep olan sigorta ve ihtiyaç sandıklarının yatırılmaması sorunumuz var. Bu sorunu gidermek için canla başla mücadele ediyoruz. Ama 29 Haziranda yapılacak olan seçimlerde yine Kıbrıs klasiği aynen devam ediliyor ve seçim öncesi bütün siyasi partiler kendilerine rant elde etsinler diye bizim gerçeğimize bakmayarak ve göz ardı ederek bu olaydan politik bir şeyler elde etmeye çalışıyor. Kısacası personelimizi bize düşman etmeye çalışıyorlar. Bu son derece yakışıksız bir davranıştır. 2010 yılının Nisan ayına kadar personelimizin bütün haklarını yatırdık, fakat o gün bugündür yatıramıyoruz. Çünkü devletten bizim gibi belediyelerin ana gelir kaynağı olan devlet katkı paylarında yüzde 35 civarında bir azalma yapmıştır ki bugüne kadar bizden kesilen paraların bedeli en az 4 buçuk trilyondur. Yatırımlar konusunda sadece bizim değil 19 belediyenin sıkıntıları bulunmaktadır. Bugün itibari ile bizim borcumuz 1 milyon yoktur. İlerleyen zamanlarda tabi ki bu sorunu da çözeceğimize inanıyorum. Biz hem bu kadar yatırımlar yapıyoruz hem de mağdur oluyoruz."

"Emirnameler sebebi ile yapılaşma olmuyor"

Sezen, diğer belediyelerde merkezlerde yapılaşma, inşaat, işyerleri ve fabrikalar olduğundan dolayı yerel gelirleri de olduğunu belirterek, "Yerel gelir açısından biz gerçekten son sıralardayız, çünkü burada halka bu konuda da zulüm ediliyor. Yapılan emirnameler yapılaşma yapılamayacağını söylüyor. Tatlısu, Mersinlik, Kaplıca ve Büyükkonuk'ta Bafra emirnameleri var. Bu emirnameler buralardaki yapılaşmayı kısıtlıyor. Yine 2008 yılında çıkan bu emirnamelerden sonra o gün bugündür buralarda yapılaşma yapılamıyor ve her şey kısıtlanıyor. Dolayısı ile Büyükkonuk ve buraya bağlı köylerde yılda 10 inşaat yapılmaz ve yapılanların yarısı da kaçaktır ki bizim sorunlarımızdan biride kaçak yapılaşmadır. Dolaysısı ile bizim buradan da gelirimiz yok. Yani bizim yerel gelirimiz bizim bu gemiyi yüzdürmemize yetmiyor" şeklinde konuştu.

"TC kaynakları ile ayakta duruyoruz"

Sezen, Türkiye Cumhuriyeti'nden Büyük Elçiliğin kaynakları ile ayakta durmaya çalıştıklarına dikkat çekerek, "Onlardan aldığımız projelerle ayakta duruyor ve bu projeleri gerçekleşerek halkımıza hizmet vermeye çalışıyoruz. Yine bu projelerden arta kalan paralarla belediyenin idamesini sağlıyoruz. Teknik konuda yeterli personelimiz var ve ihaleye verme yerine bu işlerde kendi belediye personelimizi çalıştırarak, arta kalan parayı belediyede diğer ödemelerde kullanıyor ve bu şekilde ayakta duruyoruz" diye konuştu.

"Kültür etkinliklerine önem veriyoruz"

Sezen, bütün bu sıkıntılardan sonra yaptıkları çok güzel işlerde olduğunu vurgulayarak, "Biz Büyükkonuk Belediye'si olarak kültür etkinliklerine önem veriyoruz. Baktık ki Büyükkonuk'ta hiçbir sosyal aktivite, hiçbir gelişme yoktu. Biz 2007 yılından bu yana Büyükkonuk için birçok çalışma yaptık. Biz bu etkinliklerle birlikte eko turizm etkinlikleri yapıyoruz. Ve biz Büyükkonuk'ta Kıbrıs Kültürünü yaşatmak istiyoruz. Biz Kıbrıs Türk Halkının Kültürünü hem şimdi yaşatarak, hem de gelecek kuşaklara aktaracak görevler üstleniyoruz. Sürdürülebilir bir turizm politikası izlemek için bu eğitimleri çocuklarımıza veriyoruz, hem yöre halkını bilinçlendiriyoruz aynı zamanda Büyükkonuk Kıbrıs'ın her yerinden insanlar için buluşma noktası haline getiriyoruz" dedi.

"Kültür ve sanat etkinliklerine devam"

Sezen, kültür ve sanatla ilgili gerçekleştirdiklerini şu şekilde açıkladı, "Eko Gün Etkinlikleri çerçevesinde gerçekleştirilen halk konserlerinde yerli ve yabancı birçok müzisyen konser verdi. Kıbrıs Kültürüne hizmet etme adına birçok ilke imza atmış olan Büyükkonuk Belediyesi, Eko Gün Etkinlikleri kapsamında gelenek ve göreneklerimizle yaşayan Kıbrıs defilesi düzenledi. Tüm bunların yanında KKTC bulunan tüm bölgelerden 1800 civarında öğrencinin 1 hafta boyunca bölgeyi ziyaret ettiği etkinliklerde, Büyükkonuk Belediyesi tarafından birçok dalda eğitimin verildiği bölgede ki öğrenciler, çocuk etkinlikleri haftasında Büyükkonuk'a gelen diğer öğrencilere yaptıkları el işleri ve diğer aktiviteleri sergilediler. Birçok Kültürel ve sanatsal faaliyet gerçekleştiren Büyükkonuk Belediyesi kültür ve sanat çerçevesinde etkinlikler düzenlemeye devam edecektir."

"Festivalde fabrikasyon ürünün satılamaz"

Büyükkonuk Belediye Başkanı Sezai Sezen, sözlerine şu şekilde devam etti; "Biz eko turizm çerçevesinde düzenlediğimiz eko festivaline fabrikasyon ürünün satılmasına izin vermiyoruz. Satılan ürün mutlaka el yapımı olacak ve evde yapılacak prensibi ile hareket ediyoruz. En önemlisi de ürünler gelenek ve göreneklere uygun olacak diye şart koşuyoruz. Biz festivalimizde kimyasal ürün bulundurmayız. Yani yaptıklarımızla konuştuklarımız çelişemez. Her şeyi düşünerek, taşınarak, yapılacakları günler öncesinden planlayarak ve büyük eforlar sarf ederek gerçekleştiriyoruz. Bütün etkinliklerimiz kurallara bağlıdır. Birisi gelip de burada stant açıyoruz diyemez. Önceliğimiz kendi yöremizdir, yetişemediğimiz yerlere de dışarıya açılırız onlara da gıda mühendisleri odasıyla yapılan anlaşmamız çerçevesinde hijyen eğitimleri verdiririz. Ayrıca üniversitelerden yardım alarak stant açacaklara sunum dersi verdiririz."

"Bakım ve tadilatlar tamamlandı"

Sezen, köy kadın kurslarının yapıldığı yerlerin bakım ve tadilatının tamamlandığını söyleyerek, "Kırsal kesim kalkınma modeli olarak benimsediği eko turizmin gelişmesi, buna paralel olarak köy kadınlarının üretime teşvikinin sağlanması adına bölge halkının kendi el emeğini yapıp sergileyebileceği Köy Kadın Kurslarının bakım ve tadilat çalışmalarını yapıyor. Bu çalışmaların bir diğer ayağı olan Kilitkaya Köy Kadın Kursu'nun bakım ve tadilatı, Büyükkonuk Belediye'si ekiplerince tamamlandı" diye konuştu.

"Çocuklara ve kadınlara eğitim ve kurslar düzenliyoruz"

Sezen, Avrupa Birliği'nden destek alamadıklarını, fakat zaman zaman kültürel etkinlik için AB'nin katkı yaptığını belirterek, "Fiziki olarak herhangi bir yardım alamadıklarını çünkü mülkiyet sorunu ile karşılaşıyoruz. Biz farkındalık yaratmak adına zaman zaman öğrencilerimize eğitimler ve bölge esnafına İngilizce kurslar veriyoruz. Bazen sağlık konusunda seminerler yapıyoruz. HAS-DER ile birlikte çalışarak bayanlara yönelik elişi kursları düzenliyoruz ve bu konularla ilgili Avrupa Birliğinden projeler alıyoruz. Özellikle çocuklarımıza ve bayanlarımıza değer vererek onların bilinçlendirilmesini ve farkındalığını artırıyoruz. Biz çocuklarımıza 16 değişik dalda kültür eğitimi veriyoruz. Bunun yanında bayanlarımıza da sürekli eğitimlerle, bilinçlendirerek farkındalıklarını artırıyoruz. Ekonomimizle alakalı olarak yaşlılarımıza çok bir şey sağlayamadık ama projelerimiz arasında bir hemşire veya hastane ile anlaşıp yaşlı insanlarımız için ücretsiz bakımı öngörüyoruz" dedi.

"Susuzluk problemi yaşatmadık"

Sezen, Görevde olduğu süre içinde bütün köylerimize toplamda 10 bin metrenin üzerinde kaldırım inşa ettiklerine dikkat çekerek, "Şu anda eksik kalan asfaltları tamamlıyoruz. Kilometrelerce su isale hattı döşedik. Bizim en değer verdiğimiz şey sudur. Bütün herkes susuzluk çekerken biz bölge halkımıza bu sorunu yaşatmadık. Bunun yanında geçtiğimiz yıl akıllı sayaç uygulamasını başlattık. Bu konuda karşı duruşlarla karşılaşsak da şimdi gelinen durumda vatandaş bize teşekkür ediyor. Akıllı sayaç uygulamasına gelince insanlar kendi kendilerini kontrol eden bir duruma geldi çünkü akıtılan suyun bedeli peşin ödeniyor. Bunula birlikte bu sayaçlarla biz belediye olarak zarar etsek de ailelerin ekonomisine bir katkı sağladık. En önemlisi de bir adalet sağladık ödenenle, ödemeyeni ayırdık. Birde faiz ödemekten ve borçlarının birikmesinden vatandaşı kurtardık. Bu parasızlıkta ve dar olan ekonomimizle çok işler başardık, Kaplıca'ya köy meydanı yaptık, okullarımıza yardımlarda bulunduk, şu an düğün salonumuzun inşaatını tamamlamaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

"Sosyal konut projemiz prosedüre takıldı"

Sezen, vaatleri arasında sosyal konut projesi olduğunu belirterek, "Maalesef ki bu konut projesini gerçekleştiremedim. Fakat bunun sebebi bizden kaynaklanmadı. Bizim belediyeye ait bir arazimiz vardı ihaleye verdik, 20 milyon TL'lik bir teminat mektubu geldi, vatandaşa uzun vadeli konut yapacaktık. Her şeyimizi bitirdik ancak İçişleri Bakanlığında bir türlü prosedürü aşamadık belki de 40 bin TL'lik puan satın aldık. Belediyeye ait araziler vardı belediye meclisinde kararlar aldık tapusunu çıkarmak üzere ancak İçişleri Bakanlığı İskân komisyonluğunda bugün, yarın, ertesi gün diyerek hep beklemede kaldı. Bu konu ile ilgili arazimiz, projelerimiz ve ihalelerimiz hazırdı, fakat sadece prosedüre takıldığımız için inşaatı yapamadık. Fakat bunun üzerinde halen duruyoruz ve takipçisiyiz. Biz bu projeye büyük bedeller ödedik" diye konuştu.

"Büyükkonuk'ta üniversite kampüsü olacak"

Sezen, Yapmak istedikleri içerisinde bu bölgede büyük eksikliğini hissettiğimiz bir sağlık ocağı olduğunu vurgulayarak, "bu konuda bir firmayla anlaştık, finansmanı da hemen hemen bulduk. Fakat doktor ve hemşire konusunda bir ilerleme henüz kaydedemedik bu hedefimizi de gerçekleştireceğiz. Gerekirse özel bir hastane ile belediyemiz anlaşarak bunu üzerimize alarak bu projeyi de gerçekleştireceğiz. Diğer bir hedefimiz, Büyükkonuk içerisine bir üniversite kampüsü inşa etmek var. Daha önce bu konu ile ilgili Akdeniz Karpaz Üniversitesi'yle anlaşmıştık, fakat onlar sözlerinde durmayınca ilişkileri kopardık. Şu an Girne Amerikan Üniversitesi'yle yakın ilişkilerimiz var. Onlar buraya en azından bir Denizcilik Fakültesi kurmak istiyorlar. Biz bunu sağlayacağız ve bu bizim hedefimizdir. Büyükkonuk olarak da böyle bir şeye ihtiyacımız var ve GAÜ ile inşallah bu hayali işbirliği ile gerçekleştireceğiz. Bu kampüs eğer açılırsa en büyük sorunumuz olan işsizlik sorunu da bir nebze çözülecektir" dedi.

"Çocuk parkları yaptık"

Büyükkonuk Belediye Başkanı Sezai Sezen, sözlerine şu şekilde devam etti, "Biz belediye olarak gerçekten elimizden geleni bütün çabamızı sarf ederek yerine getirmeye çalışıyoruz elbette ki eksiklerimiz olabilir. Ben bu köyde göreve geldiğimde köyde hiçbir çocuk parkı yoktu ben çocuk parklarını da yavaş yavaş yapmaya başladım ve onları şuan güçlendirmek için çalışıyorum. Bunun yanında mezarlıklara çok büyük değer veriyoruz. Mezarlıkların temizliklerine, kapılarına, onarım ve bakımlarına özen gösteriyoruz. Köy mezarlığın etrafına çevirdiğimiz duvar inşasını da tamamladık."

"En büyük hendikabım…"

Sezen, sözlerine şu şekilde son verdi, "Ben kazanacağım konusunda çok iddialıyım, çünkü bizim yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır derler ben 8 yıllık hizmet dönemimde hatalar yapmış olabilirim ki, benim en büyük handikabım çok mücadele ettiğim ve para aramaya Lefkoşa'ya gittiğim için vatandaşın arasına girmeyi ihmal etmemdir. Ama çok iyi niyetli çalıştığım için kendime ve halkıma güveniyorum. Kimseyi siyasi görüşünden dolayı ayırt etmedim."