Akmandor Cinayeti Zanlıları Mahkemeye Çıkarıldı

İki zanlı, bugün, Fügen Ulutekin başkanlığındaki Lefkoşa Kaza Mahkemesi'ne çıkarıldı ve iddia makamı tarafından "soruşturmanın sürdüğü, bazı kamera görüntüleri bulunarak bunların incelendiği, alınması gereken ifadeler olduğu ve soruşturmanın selameti" gerekçesiyle haklarında 8'er gün daha tutukluluk talep edildi.
Savunma avukatı Mustafa Şener ise, zanlıların 21 Ağustos Perşembe günü çıkarıldıkları mahkeme sonrasından bu güne kadar hücrelerine gönderilmeyerek, uykusuz bırakıldığını, tahkikat veya sorgu odasında tutularak uyumalarına izin verilmediğini iddia etti.
Zanlıların uykusuz bırakılarak bir çeşit işkence yöntemi uygulandığını savunan Şener, konu hakkında Avukat Aytekin Musa Özalkın ile Stajyer Avukat Hüseyin Çelikli'nin görgü tanığı olarak dinlenmesini istedi. Mahkemede, zanlılar Ferhat Beyoğlu ile Metin Taşkın da yeminli ifade vererek 5 gündür uyutulmadıklarını söyledi.
Yargıç Fügen Ulutekin ise, soruşturmanın selameti için 6 gün süreyle zanlıların tutukluluğunun devam etmesine karar vererek; zanlılardan talep gelmesi halinde doktor kontrolünden geçmelerini, Anayasada yer alan kişilerin haklarının azami ölçüde korunmasını, insanca muamele görme hakkına uyulmasını ve zanlıların asli ihtiyaçlarına polisler tarafından cevap verilmesini istedi.
--HAKSOY--
Lefkoşa Kaza Mahkemesi'ndeki bugünkü duruşmada, ilk olarak olayla ilgili tahkikat memuru Polis Müfettişi Hakan Haksoy konuştu. Haksoy, 3 Ağustos Pazar gecesi Mustafa Akmandor'un öldürülmesiyle ilgili soruşturmanın devam ettiğini, alınacak ifadeler bulunduğunu, yeni kamera görüntülerinin bulunduğunu ve

yapılacak kimlik tespitleri olduğunu, bu nedenle zanlıların 8'er gün daha tutuklu kalmasını talep ettiklerini belirtti.
Haksoy, olayın taammüden adam öldürme, kanunsuz silah ve patlayıcı madde taşıma suçlarını kapsadığını ve zanlıların da bu suçlamalar çerçevesinde tutuklandığını yineleyerek; soruşturmanın mesai gözetmeksizin devam ettiğini, bazı yeni ifadelerin alınması gerektiğinin ortaya çıktığını ve olayın ciddiyeti bakımından kamera görüntülerinin iyi incelenmesi gerektiğini kaydetti.
Alınan bazı emarelerin incelenmek üzere Türkiye'ye gönderildiğine de dikkat çeken Haksoy, gönderilen emarelerle ilgili henüz cevap alınamadığını, incelenmesi gereken en az 30-40 saatlik kamera görüntüsü bulunduğunu söyledi.
--ŞENER --
Haksoy'dan sonra söz alan savunma avukatı Mustafa Şener, zanlıların tutukluluk sürelerinde alınan ifadelerin göz önünde bulundurularak, soruşturmanın bu aşamasında 8 günlük tutukluluk süresine ihtiyaç bulunmadığını savunarak, zanlıların tutuklu bulundukları merkezlerde hücrelerine gönderilmeyerek, "suçu kabul ettirmek için" 5 gündür uykusuz bırakıldığını, ifade vermeleri için baskı yapılarak, bir nevi işkence yapıldığını iddia etti.
Zanlıların uyutulmadığını kanıtlamak için Avukat Aytekin Musa Özalkın, Stajyer Avukat Hüseyin Çelikli'nin görgü tanığı olarak dinlenmesini isteyen Şener, konu hakkında zanlılar Ferhat Beyoğlu ile Metin Taşkın'ın da yeminli ifade vermesini talep etti.
--BEYOĞLU--
Bunun üzerine ilk dinlenen zanlı Ferhat Beyoğlu, verdiği yeminli ifadesinde, en son mahkemeye çıkarıldığı 21 Ağustos Perşembe günü sadece üstünü değiştirmesi maksadıyla hücreye girmesine izin verildiğini söyleyerek, geriye kalan 5 günde tahkikat odası veya gözlem odasında bir sandalyeye oturtularak tutulduğunu ve bu süre içinde sürekli olarak polisler tarafından kendisine sorular yöneltilerek, uyumasına izin verilmediğini iddia etti.
Dün gece polislerin ifade almak için geldiklerini belirten Beyoğlu, polislere kendisinin daha önce ifade verdiğini ve söyleyecek başka bir şeyi bulunmadığını söylediğini ifade etti.
Bugün sabah mahkemeden bir süre önce uyumasına biraz müsaade edildiğini, bir süre hücreye götürüldüğünü ve çok az uyuyabildiğini kaydeden Beyoğlu, sağlık problemleri olduğunu, kolları, eklem yerleri ve bacaklarında ağrılar bulunduğunu belirtti.
5 gün içinde herhangi bir darp olayıyla karşılaşmadığını ifade eden Beyoğlu, kendini fiziksel olarak kötü hissettiğini ve ifade vermesi için ağır baskı ve tehdit altında bulunduğunu savundu.
Bu arada, Savcı Damla Güçlü, Beyoğlu'nun kendi kendine zarar verdiğini iddia ederek, polisin Beyoğlu'nu bu sebeple hücresine koymamış olduğunu kaydetti ve 5 gündür uyumamış olan bir insanın, fiziksel rahatsızlığı varken nasıl ayakta durabildiğini sordu.
Zanlı Beyoğlu da, soru üzerine, doktorlardan kendisine vitamin vermesini istediğini söyledi.
--TAŞKIN--
Mahkemede yeminli ifade veren zanlı Metin Taşkın da, 21 Ağustos Perşembe günü çıkarıldıkları mahkemenin ardından, tutuklu bulunduğu merkezde sorgu için bir odaya alındığını ve 5 gün hücresine götürülmediğini iddia etti.
5 gün hiç uyumadığını söyleyen Taşkın, adli şubeden memurların geldiğini, hiç "kötü muamele" göremediğini, ama sürekli olarak kendisine sorular yöneltilerek uyumasına izin verilmediğini, bu süre içinde banyo da yapamadığını kaydetti.
--ÖZALKIN--
Mahkemede yeminli ifade veren Avukat Aytekin Musa Özalkın da, 21 Ağustos Perşembe günkü mahkemenin ardından Cuma, Cumartesi ve Pazartesi günleri zanlıları ziyaret ettiğini belirterek, zanlıların bu süre içinde hiç hücrede tutulmadığını kaydetti.
Zanlıları ziyaret ettiği süre içinde uyumalarına izin verilmediğini savunan Özalkın, zanlıların pislik içinde olduklarını, koktuklarını ve Beyoğlu'nun sağlık problemleri nedeniyle doktora gönderilmesini istediğini söyledi. Özalkın, Beyoğlu'nun Cuma ve Cumartesi günü ayağa kalkamadığını iddia etti.
Savcı Damla Güçlü ise, Cuma ve Cumartesi günü ayağa kalkamayan birinin bugün nasıl ayakta olduğunu sorarak, iddiaların doğru olmadığını savundu.

--ÇELİKLİ--
Stajyer avukat Hüseyin Çelikli de, mahkemede verdiği yeminli ifadesinde, zanlıları 21 Ağustos Perşembe gününden sonra her gün ziyaret ettiğini belirterek, bu süre içinde zanlıların hücreye konulmadıklarını ve uyutulmadıklarını ileri sürdü.
Savcı Güçlü'nün, şikayetlerin polise bildirilip bildirilmediğini sorması üzerine Çelikli, şikayetlerin polise bildirildiğini kaydetti.
Zanlılar ve görgü tanıklarının ifadelerinin ardından söz alan savunma avukatı Mustafa Şener, tahkikat için 8'er günün uzun olacağını belirterek, sürenin kısaltılmasını talep etti. Şener, Anayasa'da yer alan kişi hak ve hürriyeti için zanlılara insanca muamele edilmesini, zanlıların haklarının korunmasını, hücrede tutulması gereken saatlerin de dikkate alınmasını istedi.
Savcı Damla Güçlü ise, olayın ciddiyeti ve tahkikatın henüz tamamlanmadığı göz önünde bulundurularak, soruşturmanın bu safhasında zanlıların 8'er gün daha tutuklu kalmalarını talep etti. Güçlü, zanlıların uykusuz bırakılarak, işkence yapıldığı iddialarının da havada kaldığını savundu.
Bu konuşmaların ardından, Yargıç Fügen Ulutekin ise, soruşturmanın selameti için 6 gün süreyle zanlıların tutukluluğunun devam etmesine karar vererek; zanlılardan talep gelmesi halinde doktor kontrolünden geçmelerini, Anayasada yer alan kişilerin haklarının azami ölçüde korunmasını, insanca muamele görme hakkına uyulmasını ve zanlıların asli ihtiyaçlarına polisler tarafından cevap verilmesini istedi.
Bu arada, Lefkoşa'daki mahkemeler bahçesinde bekleyen Akmandor'un ailesi, duruşmanın ardından sinir krizi geçirerek zanlılara saldırmaya çalıştı.
Ferhat Beyoğlu ile Metin Taşkın, Mustafa Akmandor cinayeti zanlısı olarak 5 ve 6 Ağustos tarihlerine birer gün arayla tutuklanmıştı.