İÇ HABERLER
okuma süresi: 21 dak.

Eroğlu: "Hedef belli: Seçim 2015, hedef %55"

Eroğlu: "Hedef belli: Seçim 2015, hedef %55"

Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Dr. Derviş Eroğlu, Lefkoşa Atatürk Spor Salonu'nda seçim kampanyasını resmi olarak başlatıyor.

Yayın Tarihi: 28/02/15 16:22
okuma süresi: 21 dak.
Eroğlu: "Hedef belli: Seçim 2015, hedef %55"
A- A A+
Kıbrıs Postası Özel

Dr. Derviş Eroğlu'nun Lefkoşa Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirdiği 'Büyük Buluşma'da, Ulusal Birlik Partisi milletvekilleri, Ulusal Birlik Partisi üye ve sempatizanları yanısıra, Demokrat Parti Ulusal Güçler milletvekilleri ve üye – sempatizanların katıldığı gözlemlendi.

Saat 16:00'da başlaması planlanan etkinlik, salon dışındaki yoğunluk ve trafikte ve girişte yaşanan insan kalabalığından dolayı yarım saat ertelendi. Salon içerisindeki kalabalık her geçen dakika artarken, salon dışında da Eroğlu destekçilerinin heyecanı her geçen dakika artıyor...

16:45 - DENKTAŞ SALONDA

Engelliler, salonda kendilerine özel olarak ayrılan bir bölgede yerlerini aldılar. Bu arada Başbakan Yardımcısı ve Demokrat Parti Ulusal Güçler Genel Başkanı Serdar Denktaş da salona girerek halkı selamlıyor...

16:49 - ÖZGÜRGÜN DE SALONDA

Anamuhalefet Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün de halkı selamlamak için salona geldi.

17:00 - EROĞLU SALONDA

Bağımsız Cumhurbaşknaı adayı Dr. Derviş Eroğlu eşi Meral Eroğlu'yla birlikte alkışlar arasında salona girdi. Lefkoşa Atatürk Spor Salonu'nda hazır bulunan halk, Eroğlu'nu coşkuyla karşıladı.

17:13 - PROGRAM BAŞLADI

Derviş Eroğlu'nun programı saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Eroğlu'nun 5 yılını anlatan bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Salonda, "Eroğlu nerede, biz oradayız" sloganları atılıyor...

Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, sinevizyon aracılığıyla halka seslendi. Özgürgün konuşmasında, tecrübeye ve deneyime ihtiyaç olduğunu kaydederek, Eroğlu'nun bu tanıma uyduğunu kaydetti. Özgürgün, "kendi halkına çözümü en kolay kabul ettirecek lider Eroğlu'dur" diyerek, "teslimiyetçi zihniyet ve bu adaylığın liderliği üstlenmesi abesle iştigaldir" dedi. Özgürgün, önümüzdeki 2 yıl içinde çok önemli gelişmeler yaşanacağını ve Kıbrıs'taki huzurun TSK tarafından sağlandığını belirterek, çözüme Türkiye'nin garantörlüğünde ulaşılabileceğini ve Eroğlu'nun etrafında kenetlenilmesini gerektiğini kaydetti.

Başbakan Yardımcısı ve Demokrat Parti Ulusal Güçler Genel Başkanı Serdar Denktaş, konuşmasında anavatan Türkiye'nin garantörlüğünü savunan lider olan Eroğlu'nu destekleyeceklerini ifade ederek, sadece DPUG üye ve sempatizanlarına değil, ülkesinin egemenliğini, Türkiye'nin garantörlüğünü kabul eden herkesi Eroğlu'na oy vermeye davet etti. Denktaş, konuşmasına kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş'ın çizdiği yoldan devam edeceklerini belirterek, Eroğlu'na destek çağrısı yaptı.

17:41 - EROĞLU SAHNEYE DAVET EDİLDİ

Sinevizyon gösterilerinin ardından Dr. Derviş Eroğlu, konuşma yapmak için sahneye davet edildi. Derviş Eroğlu, eşi Meral Eroğlu ile birlikte sahneye çıktı.

"DAVAMIZIN GELECEĞİ İÇİN TOPLANDIK"

Eroğlu konuşmasına, bir kez daha tarih yazıldığını belirterek "el eleyiz, gönül gönüleyiz, Güvenli yarınlarımızın aydınlığı için bir aradayız" diyerek başladı. Eroğlu, Ulusal Birlik Partisi ve Demokrat Parti Ulusal Güçler'e de teşekkür etti.

Eroğlu konuşmasına şöyle devam etti:

"Bugün bizler, henüz doğmamış çocuklarımızın, gelecekte yaşayacaklar o mutlu ve güzel günleri şekillendireceğiz. Bugün bizler, yalnızda bir seçim propagandası için değil, davamızın geleceği için toplanmış bulunuyoruz... Ben sizleri seçmenlerim olarak değil, dava arkadaşlarım olarak görüyorum. Bu yola beraber çıktık, beraber yürüyoruz, beraber yürüyeceğiz. Yüreğini, bu toplumsal duyarlılığa ve tarihsel sorumluluğa açan sizlere sonsuz sevgi ve saygılarımı sunar, hepinize binlerce kez teşekkür ederim."

"HALKIMI HİÇBİR ZAMAN İHMAL ETMEDİM"

Eroğlu, çıktığı bu yolda, ailesini belki ihmal ettiğini, kendini ihmal ettiğini ama halkını hiçbir zaman ihmal etmediğini kaydetti. Eroğlu, halk için çalıştığını kaydederek, "birlikte yürüdük, birlikte yürüyeceğiz" ifadelerini kullandı.

İLK TURDAN BİTİRECEĞİZ

Eroğlu sözlerine şöyle devam etti:

"Güvenle geldik, güvenle ilerleyeceğiz. Güven tecrübe ile, bilgi ile, birikimle sağlanır. Güven Eroğlu ile sağlanır.

Ben inanıyorum, siz de inanın! Biz kazanacağız... Halk kazanacaktır... Hakkı olan, haklı olan kazanacaktır. Ülkemiz, vatanımız, devletimiz kazanacaktır. Kader birlikteliğimiz kazanacaktır. İlkelerimiz, inançlarımız ve bu yüce vatana olan büyük sevdamız kazanacaktır. Hedef bellidir. İkinci tur yine olmayacak, öyle değil mi? İlk turdan bitireceğiz. Güçlüyüz, yarınlarımız için daha güçlü geleceğiz. Daha çok çalışacağız, yine kazanacağız. Durmak yok, hep ileriye!

Adayım, çünkü görüşmeci olarak yürüttüğün Kıbrıs müzakerelerinde adil bir sonuca gidebilecek tecrübe ve bilgi birikimine sahip tek adayım. Sonuç almak politik vaatler ve siyasal maceracılıkla olmaz. Bu emanet ağırdır, devlet adamı ciddiyet gerektirir. Adayım, çünkü haklı davamızı uluslararası topluma anlatabilecek yetkinliğe sahip tek adayım. Adayım çünkü, dünya ile entegrasyonumuzu ve milli güvenliğimizi ayni anda sağlayacak vizyona sahip tek adayım. Adayım çünkü Cumhurbaşkanlığı makamının anayasal yetkilerini kullanarak toplumumuzun ilerlemesine katkı sağlayacak tek adayım.

Kıbrıs konusu sizlerin güvenliği ve özgürlüğüyle çok yakından ilgilidir. Kıbrıs konusunu çözme bilgi ister, birikim ister, tecrübe ister, sabır ister, vizyon ister...

Genç bir doktor olarak Türkiye'den adaya dönmemden bu yana hep bu onurlu mücadele içinde yer aldım. 1974 Barış Harekatı ve sonrasında yaralı asker ve mücahitleri tedavi etmekle sürdürdüğüm meslek hayatım devam ederken, sizler için, davamız için, geleceğimiz için 1976 yılında siyasi hayatla tanıştım. Barış Harekatı sırasında tedavi ettiğim yaralı mücahite kendi kanımı verdiğim zamanı bugün gibi hatırlıyorum... Bu misyonla halkımızın takdiriyle ülkede en uzun süreyle Başbakanlık yapmış kişi olmanın gururunu taşıyorum.

Rauf Raif Denktaş'la birlikte çok uzun yıllar aynı dava uğruna çalıştık. Ondan çok şey öğrendik, onunla ülke insanına, vatanımıza hizmet etmenin gururunu, onuru yaşadık. Rahmetli Kurucu Cumhurbaşkanımız'ın şu ifadeleri hala kulaklarımızdadır:

"Başarmak için cesur ve atılgan olunuz. Cesur olan kazanır, inançlı olan başarır. Biz milli ve manevi değerlerimizi koruyup geliştirirsek, değerlerimiz de bizi koruyup geliştirir."

Bu vesile ile Denktaş'ı bir kez daha anıyorum.

Bunları niye söylüyorum? Siz bilmiyorsunuz diye değil! Birileri bilmiyor ve bilmemezlikte geliyor. 70 günlük görev süresinde yaptıklarını bizim neredeyse 7 bin güne varan Başbakanlık dönemi hizmetlerimizden üstünmüş gibi göstermeye çalışıyorlar. Seçim kampanyasında bununla öne çıkmaya çalışıyorlar. Devleti hala içine sindirimemiş birileri ise, devletin başına geçmeye soyunuyor ama hala daha etrafındakilere Güney komşumuzda seçime girermişcesine vaatler sunuyorlar. Biz KKTC'nin kuruluşunu sevinç gözyaşları ile karşıladık. Üniversiteler, sanayi bölgeleri kurduk! Soruyorum size bunları 70 günde olur mu? 7 bin günlük alın terin küçümsenmesine izin vermeyeceğim. KKTC'nin gelişmesinde ciddi katkılarım olduğunu kimse tarafından inkar edilemez. Çağ dışı zihniyettekiler, o zaman da pazar Ekonomisi'ne geçişe karşı çıkmıştı. Tıpkı üniversite kurulması için yapılan yasaya karşı çıkarak oy vermedikleri gibi... Bugün KKTC'de 10 tane üniversite var. Bunlar, SSCB'nin çöküşünü bile göremediler.

Dünyayı doğru anlamayanlar, haklarımızı dünyaya doğru anlatamazlar. Vizyondan, değişimden söz ediyorlar. İleriye gitmek ve değişim, lafla olmaz. Bugün, hükümetin büyük ortağınının üyesi olan aday, iç politik sorunlara makamından çözüm üretmek yerine, popülist söylemlerle Cumhurbaşkanı seçilmesiyle ilişkilendiriyor. Cumhurbaşkanı'nın sorumluluklarını kavrayamayanlar var! Sizlere, bu adaylara değişimin ne olduğu sandıktan çıkacak %55 oyla göstermenizi istiyorum. Doğru yönde değişim için, doğru bir zeminde bulunmanız lazım. Hala kendi devletinin varlığını doğru bir zemin olarak göremeyenler, doğru iş yapamaz, politika yürütemez. Öncelikle devletinize, egemenliğinize sahip çıkmanız lazım.

Beni diğer adaylardan ayıran temel nokta budur. İşte değerli kardeşlerim, beni, diğer aday arkadaşlarla ayıran temel nokta budur. 5 yıllık görev sürem boyunca taahhüdüme sadık kaldım. Müzakere ekibimi ve stratejimizi oluştururken, bunu iç içe halklar olarak açıkladım ve uygulamaya koydum. Halkanın merkezinde ben, ekibim ve çalışma grubumuz var. Bugün Kıbrıs sorunu konusunda bir yerlere gelinmişse, bazı kazanımlar varsa ben ve ekibimin yaptıkları sayesindedir. Demokrasinin başta gelen kurumu olan Meclis'te temsil eden siyasi partilerin Meclis Platformu ile istişareler yaptık. Halk konseyinden çıkan görüşler, orada atan nabız bizlere masada önemli katkı sağladı. Proaktif, karşı tarafı zorlayıcı öneriler ortaya koyarken, halkımızın geleceğinin güvencesi olan temel ilkelerden taviz vermedik. Temel ilkelerimiz vardır. Bu ilkelerden taviz vermek bizim kitabımızda yoktur. Bazıları Eroğlu çözüm istemer der ya, rakamlar ve gerçekler kendilerini yanıltmaktadır. 72'si Hristofyas, 7'si Anastasiadis 5'i de üçlü zirve olmak üzere Rum liderlerle çözüm amaçlı bir araya geldim. Bu rakamlar, ben bu sorunu hemen çözerim diyenlere cevaptır! Barışçıl bir niyetle masadayım. Seçileceğim yeni dönemde de masada kalmaya devam edeceğim. BM Genel Sekreteri Özel Danışmanı'na aday olduğumu, ama 18 Nisan'a kadar masada oturmaya hazırım dedim ama karşımda rakibim yok.

Anastasiadis masadan kaçtı! Onu suçlayan var mı? Bazı çevreler Eroğlu anlaşma istemez diyor! Yahu, adam masadan kaçtı bir kez olsun gerçeği söyle! Halkımız herşeyi görür ve bilir. Masadan kaçanın anlaşma istemediğini de görür ve anlar. Bizim yapmış olduğumuz görüşmelere, vermiş olduğumuz sözlere rağmen, rakiplerimin söylemlerinin neredeyse yarısı Anastasiadis'in söylemleriyle ayni oluşu toplumumuz adına üzüntü vericidir. Kapsamlı bir anlaşmaya halen ulaşamadıysak, bunun sorumluluğu Kıbrıs Türk taraıfnda değildir. Her türlü engel ve zorluğu çıkarmış, ayak sürümüş, en sonunda masadan kaçmış olan Rum tarafıdır. Görüşmelerin bu şekilde sekteye uğratılmasının esas sebebi, Hidrokarbon yataklarını tek taraflı kullanma hedefi olan Rum tarafıdır! Bunun nedeni, 1963'te Kıbrıs Cumhuriyeti'ni silah zoruyla gasp eden Rum tarafının ortak zenginliği paylaşmak istemediğidir! Biz buna izin vermedik, vermeyeceğiz. Çarpık düşünce, yanlış strateji toplumlara felaket getirir. BU yanlış düşünce ve strateji olanlara oy vermeyeceksiniz değil mi?

Bizi yönetim süreçlerinden dışlayarak, sadaka verir gibi tekliflerde bulunulması kabul edilemez. Anavatan ve halkımın, Doğu Akdeniz'deki stratejik çıkarlarını korumaya devam edeceğim. Uluslararası toplum, Rum tarafının çözüm istenip istemediğini sorgulamalıdır! Önümüzdeki 5 yıllık dönemde ekibimle beraber, sizlerle beraber

1 – Kıbrıs sorununa müzakereye dayalı bir çözüm konusundaki yapıcı ve proaktif tutumumuzu sürdürmeye devam edeceğiz;

2- Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapımıza, görüşmeci heyetimize, danışma kurulumuza yeni isimler ekleyerek daha güçlü, daha etkili olacağız

3- Görüşmelerin zaman takvimi olmaksızın sonsuza dek devam edemeyeceğini muhataplarımıza ve dünyaya bir kez daha anlatacağız.

4- Kamu diplomasisi yoluyla gerçeklerin daha yoğun girişimlerle içte ve dışta anlatılmasına devam edileceğiz.

5- KKTC'nin dış dünyadaki görünürlüğünün artırılması için gösterdiğimiz çabaları yoğunlaştırarak devam ettireceğiz.

6- AB ile ilişkilerin geliştirilmesi, ticari alanda ösz verilenlerin yapılmasının sağlanması, Yeşil Hat Tüzüğü'nün geliştirilmesi için çabalarımızı artıracağız.

7- İslam ülkeleriyle işbirliği sahalarının genişletilmesi ve İslam İşbirliği Teşkilatı'na asil üyelik konusunda ilerleme sağlanması yönündeki çalışmalarımızı daha güçlü sürdüreceğiz.

8- Güçlü kültürel bağlarımız bulunan Türk Devletleri ile ilişkilerimizin geliştirilmesi ve etkin işbirliği sağlanması için daha yoğun çalışacağız

9- Türm bu girişim ve uğraşlarda, garantörümüz, anavatanımız Türkiye ile tam bir işbirliği ve uyum içinde hareket etmeye devam edeceğiz.

İki toplumlu, iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı federal bir çözüm demek bu sorunu çözmek için yeterli değildir. Bunların altını doldurmak önemlidir. Niyet önemlidir.

Temel ilkelerimiz şudur.

1- Masadaki en önemli konu başlıklarından biri Yönetim ve Güç Paylaşımıdır. Bu alandaki tutumumuz, temel parametreler olan iki toplumlu, 2 kesimli, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyonu öngörmektedir. Federal yapı, eşit statüde 2 kurucu devlet'ten oluşacaktır. Rumlar ise, gasp ettikleri Kıbrıs Cumhuriyeti devam edecek diyorlar. Egemenliğin eşit şekilde Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlardan yani Ada'daki iki halktan kaynaklandığı 11 Şubat Ortak açıklamasında bizim çabamızla ilk kez teyit ve tescil edilmiştir.

Ben gelecek nesillere Türk olduğunuz için Başkan olamazsınız dedirtmem!

Önemli bir diğer konu ise Avrupa Birliği'dir.

Ben vatandaşlarımın AB mahkemelerinde sürünmesine, mallarının ve haklarının gasp edilmesine izin vermem. Bu konuda ısrarlıyım.

Mülkiyet konusuna gelince, bu konunun takas, tazminat ve sınırlı iade yöntemiyle çözümlenmesi, bu yapılırken ekonomik, sosyal ve insani boyutların göz önünde bulunularak yeni mağduriyetleirn yaratılması şeklinde özetlenebilecek prensiplerimiz vardır. Ben bu adada yüzbinlerce göçmen yaratılmasına karşıyım!

Toprak ayarlamaları alanı da hassasiyet gerektiren konulardan biri olup, bu konunun harita ve rakam boyutlarının en son görüşülecek noktalar olduğu hususunda mutabakat vardır. Ben dayatmalarla demografik dengelerin aleyhimize değiştirilmesine izin vermem.

Güvenlik ve garantiler bizim için yaşamsal bir konudur. Biz mevcut garanti sisteminin, yani Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin devam edeceği bir anlaşma istiyoruz.

Ben yeniden adamızda çatışma ortamı yaratılmasına izin vermem. Bun şuna inanıyorum. Çözüm barışı korumları ve uzun vadede kalıcı barışı çatışma zeminine dönüştürmemelidir.

Vatandaşlık, KKTC vatandaşları hakkında kimsenini ayrımcılık yapmasına müsaade etmeyeceğiz. Ben, hiçbir vatandaşı hakkında başkalarının yorum yapmasına, karar vermesine izin vermem.

Yan yollara sapamayız. Aksi takdirde, kapsamlı çözümün gecikmesi ve hatta engellenmesi riskiyle karşı karşıya kalırız. Ben Maraş sorununu değil, Kıbrıs sorununu çözmek için adayım!

Güven Yaratıcı önlemler, benim her zaman desteklediğim bir fikir olup, icraatlarımla bunu gösterdim. Soruyorum, 23 Nisan 2003 tarihinde, tek taraflı bir güven yaratıcı jestte bulup, sınır kapılarının karşılıklı geçişlere açılması kimin Başbakanlığı döneminde gerçekleşti?

Başta Başkent Lefkoşa olmak üzere iki tarafa da uygun olan yeni kapıların açılması için kim çalışmalar yaptı ve yapmaya devam ediyor?

Kıbrıs'ı mayınsız bir adaya dönüştürmek için kara mayınlarının temizlenmesi konularında Rum tarafıyla işbirliği yapma önerileri kim tarafından getirildi?

Soruyorum! Günlük yaşamı iyileştirmek yönelik Teknik komitelerin değerli çalışmalarına kim tam destek veriyor?

Rum tarafının izlediği siyaset, dostluk ve güven yaratmaya yönelik değil tam tersine bize zarar verme, bizi yok sayma amaçlıdır!

Benim için herşeyden önce halkımın çıkarları, huzuru ve güven içerisinde yaşaması gelir.

Bunun için toplumsal birlik ve beraberliğe dünden daha çok ihtiyacımız var; dünden daha çok değer vermeliyiz.

Dava savunuculuğu görevlerimin yanı sıra Anayasal görevlerimi de mesai arkadaşlarımın büyük katkıları ile eksiksiz yerine getirmeye çalıştım.
Görev sürem boyunca hükümetleri halk nazarında rencide etmemeye, hükümet-Cumhurbaşkanı, veya meclis Cumhurbaşkanı uzlşamazlığı ortaya çıkmamasını sağladım.

Bakanlarımıza, bürokratlarımıza, Cumhurbaşkanlığı kapılarını hep açık tuttum, kendilerine deneyimlerimi, bilgilerimi aktarmayı görev bildim.

Yeni görev dönemimde, halkın STÖ'lerinin ve siyasi partilerin mutabakatı ile KKTC anayasasının, ülkenin ve çağın gereklerine göre yeniden düzenlenmesi yoluna gidilirse, halkımız adına buna etkin katkı koyma kararılığındayım. Başkanlık sistemi de bu bağlamda ele alınabilir. Kararı ise meclis ve halk verir.

Toplumsal birlik ancak bireyler arasındaki temasların artırılması, kültür sanat ve spor sorumluluk projeleri gibi konulara önem verilerek daha ileriye götürülecektir.

Önümüzdeki dönemde, Çocuk Destek ve Rehabilitasyon Merkezi inşa edilecektir.

Cumhurbaşkanlığı sanat ödülleri ve Spor ödülleri verilmeye başlanacaktır.

Senfoni Orkestrası'nın kuruluşu tamamlanacak ve konserler verilmesi sağlanacaktır.

Vakıflar Sineması konser salonuna dönüştürülecektir.

Gençlik Konseyi ve Kadın Konseyi yaşama geçirilecektir.

KKTC Cumhurbaşkanı seçeceğiz. Diğer seçimler de önemlidir ama Cumhurbaşkanlığı seçiminin farklı bir önemi vardır. Cumhurbaşkanlığı seçimi milli çıkarlarımız ile ilgilidir. Yorulacağız. Bu bizim manifestomuzu kamuoyuna açıklama günüdür.

Ben yürüyorum, yürüdükçe de sizlerden güç alıyorum! Birlikte yürümeye devam! Başarı için, ülkemiz, bölgemiz, insanlık için, barış için sevgiyle, saygıyla yürümeye devam edeceğiz. Bu yol kutsal bir yoldur. Bu davanın sahibi halktır, sizsiniz!

Bana değil, davanıza sahip çıkmanızı istiyorum. Bizim, hiç kimsenin ne özgürlüğünde ne de güvenliğinde gözümüz yoktur. Bizim amacımız ulvidir. Bizim amacımız barıştır, özgürlüktür. Bizim amacımız eşitliktir, çağdaş uygarlıktır.

Sizler benim seçmenin değil, dava arkadaşımsınız. Diğer adaylardan farkım budur. Ben herkesten, her kesimden oy istiyorum.

Herkesin Cumhurbaşkanı olmaya, halkıma hizmete devam edeceğim. Bir ideoloji uğruna bir kesimin Cumhurbaşkanı olmadım, olmayacağım.

Sevgili kardeşlerim,

Biz barış diyoruz, insanlık, çağdaşlık diyoruz! Ne yazık ki yeni Savunma Bakanı savaş diyor, topraklarımıza bayrak dikmekten bahsediyor, Yunan alayına hücum birliği olmayı emrediyor!

Ayni söylemleri Türk Savunma Bakanı kullansaydı, ortalığı yıkacak olan sözde barışseverler, sözde barış yanlıları, susarak Camenos'u seyrediyor.

Sadece içimizdeki sözde barış yanlıları değil, bazılarının hayranlılarını gizlemediği Yunan başbakanı da ya Camenos'un sözlerini memnuniyetle kabul ediyor veya kendi savunma bakanına söz geçiremiyor.

Bu seçimleri ben değil, biz kazanacağız! Hepimiz kazanacağız.

Sevgili gençler, bizlerin tüm uğraşları sizlerin daha iyi yaşam koşullarında, özügrlük ve güven içinde yaşamamız içindir. Biz, bugünlere kadar bu davayı getirdik, bundan sonrası için sorumluluk sizde...

Kazandıklarınızın farkında olun, kazanacaklarımızı ise ufak kazanımlar için feda etmeyin, ettirmeyin!

Yolunuz daima açık olsun!

Hedef bellidir!

19 Nisan'da birinci turdur! Seçim 2015, hedef %55

Gayretle ve birbirimizle kaynaşarak, kucaklaşarak, birbirimize destek ve yardımcı olmayı başaracağız. Ben bu seçimi birlikte çalışarak birinci turda bitireceğimizi biliyorum, buna inanıyorum

Benim iki yeminim vardır!

Birisi, insanlığa hizmet edeceğime dair doktorluk yeminim, ikinci büyük yeminim ise, Kıbrıs Türk halkının egemenlik hakkından asla taviz vermeyeceğim yeminidir. Geliniz Kıbrıs Türk halkı'nın haklı davasında birlik olalım.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.