Uçtu uçtu 40 uçtu

Göktürklerden günümüze uzanan bir Türk geleneği 40 uçurması. Bin yılı aşkın bir süredir unutulmayan bir gelenek. Dünyaya gözlerini açan bebeğimiz Venüs'ün, hayattaki 40'ıncı gününü adetlere uygun bir şekilde kutladık.

Çağımız teknoloji ve tüketim çağı. Unutulmaya yüz tutmuş gelenekleri bir kenara bırakıp yüzümüzü karanlığa gömmek yerine bizi biz yapan değerlere daha çok sahip çıktıkça toplumsal bilincimizi kaybetmeyiz. Biz de geçtiğimiz Pazar sevgili kızımız Venüs'ün yeryüzündeki 40'ıncı gününü, 40 çıkarma geleneğiyle kutladık.
KIRK ÇIKARMA BANYOSU
Kırk çıkarma banyosu; belli objelerle tılsımlandırılmış ve dua okunmuş suyla, anne ve bebeğin kırklama annesi tarafından yıkanmasıdır. Bebeği yıkayacak olan kırklama annesi, bir aile büyüğü veya aile dostu olabilir. Bu kişinin bilgisine, görgüsüne güvenilen; bilge birisi olması gerektiğine inanılır.
Bu gelenek çok eski bir gelenek olduğu ve zaman içinde değişerek günümüze geldiği için kırklama banyosunun nerede yapılacağıyla ilgili iki farklı uygulama var günümüzde.
40 TAŞ VE 40 MEVSİM ÇİÇEĞİ
Birincisinde kırklama banyosu sabah erken saatlerde evde yapılır. Banyoyu yaptıracak kişi gelirken yoldan, 40 taş ve 40 mevsim çiçeği toplar. Bunlar kaynatılıp sterilize edildikten sonra, dualar eşliğinde banyo suyuna atılır. Ayrıca suyun içine nazar değmesin diye nazar boncuğu, ayı temsil için gümüş, güneşi temsil içinse altın atılır. Genelde kırklama annesi de yanında minik bir altın getirir ve suyu hazırlarken fark ettirmeden bu altını da suya atar.
Kırklama annesi eğer abdestini alamamışsa, abdestini alır ve dualar eşliğinde ellerini 40 kez banyo suyuna sokup çıkarır. Bu sudan 40 tas (kepçe) anne için, 40 tas (kepçe) de bebek için bir kenara ayrılır ve banyonun bitiminde "Su aşağı, boyu yukarı olsun! Su gibi ömrü uzun olsun!" gibi cümlelerle bebeğin ve annenin başından dökülerek, her ikisinin de kırkı çıkarılmış olur.
Banyonun bitiminden sonra bebeğe kırklık kıyafetleri giydirilir. Bu kıyafetlerin yeni olması gerektiğine inanılıyor. Anne de en şık kıyafetlerini giyer ve böylece kırk gezmesine çıkmaya hazır hale gelinmiş olur.
İkinci banyo geleneğinde ise kırklama banyosu gidilen kırklama evinde, ev sahibi tarafından yaptırılır. Banyo ritüeli aynıdır.
Kırk Taş: Zorluklara karşı dayanıklı ve güçlü olsun diye
Taze çiçekler: Misler gibi koksun diye
Altın: Geleceği parlak olsun diye
Tuz: Hayatının tadı tuzu olsun diye
Şeker: Tatlı dilli olsun diye
Pirinç: Ömrü uzun ve bereketli olsun diye
Anahtar: Her kapıyı kolaylıkla açabilsin diye
Yüzük: Evine ve ailesine düşkün olsun diye
Nazar Boncuğu: nazar değmesin diye
Para: Bol kazançlı olsun diye
Makas: Meslek sahibi olsun diye
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.