İÇ HABERLER
okuma süresi: 18 dak.

Ertuğruloğlu: Mehmet Çelik ve Haslet Eroğlu Ortak

Ertuğruloğlu: Mehmet Çelik ve Haslet Eroğlu Ortak

<P>Ve suskunluğunu bozdu... Cumhurbaşkanlığı seçiminden bugüne konuşmayan <STRONG>Tahsin Ertuğruloğlu</STRONG>, konuştu. Havadis'e konuşan Ertuğruloğlu, gündemi sarsacak bir iddia ve belge ortaya koydu. <STRONG>Ertuğruloğlu</STRONG>:</P>

Yayın Tarihi: 24/05/10 12:44
okuma süresi: 18 dak.
Ertuğruloğlu: Mehmet Çelik ve Haslet Eroğlu Ortak
A- A A+

Ve suskunluğunu bozdu... Cumhurbaşkanlığı seçiminden bugüne konuşmayan Tahsin Ertuğruloğlu, konuştu. Havadis'e konuşan Ertuğruloğlu, gündemi sarsacak bir iddia ve belge ortaya koydu. Ertuğruloğlu:

MEHMET ÇELİK'LE HASLET EROĞLU ORTAK...

Tahsin Ertuğruloğlu, KTHY pazarlıklarını ilerleten ve parasının kaynağı henüz kamuoyu tarafından bilinmeyen Mehmet Çelik ile Haslet Eroğlu'nun 21 Mayıs'ta Aldemay Finans Şti. adı altında bir şirket kurduğunu, belgesi ile gözler önüne serdi. Belgeye göre Haslet Eroğlu ve Mehmet Çelik eşit hisseyle ortak. Çelik ve Eroğlu'nun ikamet adresi ise aynı ev

HANEDAN BÖYLE BİR ŞEY

Mehmet Çelik'in Haslet Eroğlu'nun ofisinde KTHY ile ilgili görüşmeler yaptığını söyleyen Tahsin Ertuğruloğlu, "Hanedan sadece milletvekili adayı atayıp, daire müdürü yapmıyor. Toplumun gözü önünde battı denilen KTHY için pazarlıklar yapıyor. Toplum bunu bilmeli ve yorumunu buna göre yapmalı" dedi

"UBP'YE DÖNECEĞİM"

"Benim UBP'liliğimi değerlendirenlerden daha fazla UBP'liyim. Eroğlu'ndan da daha UBP'liyim. Benim sözünü ettiğim UBP başka, DEP başka bir parti. Bütün mücadelem UBP'yi DEP boyutundan kurtarmak içindir. DEP'siz bir UBP içerisinde mutlaka yerimi alacağım. Bu partinin saf temiz, tabanına güveniyorum ve onları partinin DEP boyutu ile ilgili uyardım, uyarmaya devam ediyorum"

ADAYLAR TEHDİT EDİLDİ

Tahsin Ertuğruloğlu, UBP'de mayıs ayında yapılan ve Küçük'ün tek aday olarak parti başkanı olduğu kurultay öncesinde, Cumhurbaşkanlığı'nda yer alan toplantıda, "Bu kurultay tek adaylı olacak. Israrla aday olanlar ise partiden ihraç edilecek" denilerek Ahmet Kaşif'in adaylığının engellendiğini iddia etti.

TAÇOY KULLANILDI

Küçük hükümetinde kabine dışında kalan Hasan Taçoy'un hiçbir zaman Eroğlu tarafından sevilmediğini iddia eden Ertuğruloğlu, "Kabine dışında kalmasının çeşitli nedenleri olabilir. Ama ne Hanedan Taçoy'u sevdi, ne Taçoy, Hanedan'ı... Çıkarları için birbirlerini sever göründüler. Şimdi Taçoy birçok isim gibi bir kenara itildi" diye konuştu.

"Hanedan son bulacak" dediği zaman büyük tepki gördüğünü belirten Tahsin Ertuğruloğlu, gelinen aşamaya dikkat çekti. Eroğlu'nun bir kızının Saray'dan talimatlar yağdırdığını, diğer kızının Mağusa'dan milletvekili adayı olarak dayatıldığını, bir diğerinin ise Gençlik Dairesi Müdürü yapıldığını belirten Ertuğruloğlu, esas vurguyu Haslet Eroğlu'nun Türkiyeli bir iş adamı ile ortaklığına yaptı. Ertuğruloğlu, Havadis Haber Merkezi'ne çarpıcı açıklamalar yaptı.

Haslet Eroğlu ile ismi KTHY pazarlıklarında geçen Mehmet Çelik'in "Aldemay Finans Şti." isimli ortak şirket kurduğuna dikkat çeken Ertuğruloğlu, "Aydemal Finans Şirketi adına İsmet Kotak KTHY ile ilgili pazarlıkları sürdürürken, Aldemay Finans Şti. ile de Haslet Eroğlu ve Mehmet Çelik ortaklığı devam ediyor.

KTHY pazarlıkları Haslet Eroğlu'nun ofisinde yürütülüyor. Benim anlamadığım, toplumun gözünün içine baka baka bu olayların korkusuzca yapılıyor olmasıdır. Hanedan şimdi de KTHY'ye talip" dedi.

KTHY için pazarlık yapan Aydemal Finans Şti. ile Aldemay Finans Şti. arasındaki benzerliğe dikkat çeken Ertuğruloğlu, pazarlıkları "Aydemal" aracılığı ile İsmet Kotak'ın yürüttüğünü, ancak Mehmet Çelik'in de Haslet Eroğlu ile birlikte "gelecek planlarını" aynı ofisten yürüttüğünü anlattı.

"Başkan adaylarına tehdit"

Zehir zemberek açıklamalar yapan Ertuğruloğlu, Derviş Eroğlu'nun partiyi ve hükümeti Saray'dan istediği gibi dizayn ettiğini belirtti.

Mayıs kurultayı öncesinde milletvekillerinin tümünün Saray'da bir araya geldiği toplantıya atıfta bulunan Ertuğruloğlu, "Burada açıkça aday olmaya hazırlanan isimlere tek aday dayatması yapılmıştır. Ötesinde de adaylıkta ısrar edenlere de ihraç tehdidi ifade edilmiştir" dedi.

Hasan Taçoy ile ilgili de açıklamalarda bulunan Ertuğruloğlu, "Sever gibi görünseler de ne Taçoy Hanedan'ı ne de Hanedan, Taçoy'u sevmiştir. Sever gibi görünmüşlerdir. Taçoy daha önce yapıldığı gibi, kullanılmıştır ve bir köşeye itilmiştir" iddiasında bulundu.

HAVADİS: "Kalsaydı, şimdi başkandı" sözünü çok duyuyoruz. Pişmanlık duydunuz mu?

ERTUĞRULOĞLU: En ufak bir pişmanlık duymadım. Tersine, son derece hür ve mutluyum. Zira, uzun süre kamuoyuna paylaşmak istediğim ve paylaşamadığım görüşlerimi sonuçta paylaşma fırsatını bulmuş oldum seçim sürecinde.

10 yıl gibi bir süre parti içerisinde verilen bir mücadelenin netice vermeyeceğini ve tam tersine partiyi daha da Eroğlu hegemonyası altında tutmaya yaradığını görmüş olduğum için, Cumhurbaşkanlığı seçimini fırsat olarak değerlendirdim ve seçim sürecinde neler olacağını, aday olmamam halinde neler olabileceğini, seçim sonrası neler olabileceğini hep gördüğüm için de, öylesi bir senaryo içerisinde, sırf makam kapma adına figüranlık yapmama kararlılığı ile yola çıktım.

Bugün, aday olmasaydı Başbakan olurdu diyenlerin, benim neyi niye yaptığımı hiçbir şekilde anlamamış olduklarını görüyorum. Eğer ben bir başbakanlık sevdası ile hareket eden birisi olsaydım, Eroğlu'na karşı her türlü mücadeleyi verme yerine, ona boyun eğen biri olur ve Başbakanlık'ı yıllar öncesinden alabilirdim.

Dolayısı ile "Cumhurbaşkanlığı'na aday olmasaydı bugün başbakandı" iddiaları tamamen yersiz ve haksız değerlendirmeler olarak durmaktadır.
Çünkü birisinin artık çıkıp "sistem çöktü, sistem yanlış, bu sistemden nemalanan hanedanlık zihniyeti ortada... Kral çıplak" diye yaşananları kamuoyunun önüne sermesi gerekirdi.

Ülkesini ve halkını düşünen bir vatandaş olarak, ben sadece görevimi yaptım. Yoksa makam sevdalısı biri olarak çok daha farklı hareket eder, makamı da alırdım.

Ancak, dediğim gibi çöken, kokuşmuş sistem içerisinde başbakan olmanın da anlamı olmadığını son günlerde yaşadıklarımız bize anlatıyor...

HAVADİS: Nedir son günlerde yaşananlar? Israrla, "Bu partiyi Hanedan yönetiyor" demiştiniz... Şimdi bu söyleme devam ediyorsunuz? Neden ısrarla "Hanedan" vurgusu yapıyorsunuz...?

ERTUĞRULOĞLU: Son yaşananlara bir bakın. Ben bir iddia atmadım ortaya. Partinin ve ülkenin acı bir gerçeğini ortaya koydum. Bakın seçim sonrası yaşananlara... Bu bir realite olarak açıkça ortada. Yaşananlar da beni haklı çıkarıyor.

Bir kere, partinin Mağusa adayı olarak, babasının yerine aday gösterilen bayan, hanedanın zaten önde gelen bir göstergesi. Bakınız aday yapılma yöntemine...

Delegeye dahi sorma gereği duyulmadı. Risk alınmadı... Serdar Denktaş'ın koalisyon görüşmelerinde zora girilmesi karşısında gündeme getirdiği "LTB adayı olurum" blöfü görülememiş...

Çünkü hesap Mağusa'ydı. Bu gelişme sonrası Resmiye Canaltay'ın seçim kazanma şansının azalacağı değerlendirilmesi yapılmıştır. Burada açıkça Saray'ın bir müdahalesi ile Serdar Denktaş'ın blöfü görülmüştür.

Olağanüstü kurultay gündeme geldiği zaman, birden fazla adayın olacağını gören hanedan, başkanlığını arzu etmediği kişiyi, Ahmet Kaşif'i engelleme adına Saray'da toplantı düzenlemiş, olağanüstü kurultayın tek adaylı olması gerektiği üzerinde durarak, başka aday çıkması halinde o adayın partiden ihraç edileceği tehdidini ortaya koyarak, istediği kararı partiden çıkarabilmiştir.

Bütün bu gelişmeler, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, "bırakın Eroğlu'nu Saray'a gönderip, partiyi kurtaralım, başka türlü kurtulamayız" diyen UBP'lilere bunun böyle olmayacağını, Hanedanlığın tam egemenliğini yayacağını söylediğim zaman da, bunu anlatamamışsam, şimdi yaşayarak öğreniyor herkes. Ben bunu biliyordum, defalarca uyardım.

Şimdi Hanedan hem Cumhurbaşkanlığı'nı, hem partiyi, hem de hükümeti idare ediyor. UBP'nin Mağusa'da kimi aday göstereceğine UBP değil, Saray karar vermiştir. Birçok UBP'linin bu karara tepki koyduğunu da çok iyi bilmekteyim.

Olağan genel seçimde adaylardan biri olarak ortaya çıkmak başka, babadan boşalan bir yere aday olmak ise tam başkadır. Yani bu aslında Hanedanlığın devamıdır. Zihniyet bunu gösteriyor... Hanedan'ın başının talimatı ile bu kararın alınmasına herkes dikkat etmeli. "Babadan boşalan koltuğa, kızının talip olması, hem de babanın emri ile..." Bu tablo önemlidir.

HAVADİS: Tahsin Bey, sadece Sayın Canaltay'ın adaylığına "Hanedan devam ediyor" demek haksızlık değil mi? Sayın Canaltay demokratik hakkını kullanıyor diyemez miyiz?

ERTUĞRULOĞLU: Sadece Canaltay'ın adaylığı mı? Tabloya dikkatli baktınız mı? Hanedanlığın diğer unsurlarına bakmadınız mı?

Hanedan'ın bir diğer üyesi, Eroğlu Başbakan'ken, Başbakanlık'ta bakanları idare edip, talimatlar yağdırmaktaydı. Şimdi Cumhurbaşkanlığı'ndadır. Reklam piyasası ile uğraşan kişilerle konuşun ve bu üyeden rahatsızlığı dinleyin. Bu hanedan üyesi, aynı zamanda da DAÜ mütevelli heyetindedir.

Hangi akademik özelliklerine dayanılarak böylesi bir göreve talip olmuştur? Yoksa Hanedanlığın oradaki temsilcisi olma adına mı oraya görevlendirilmiştir?

Devam mı edeyim? Edeyim... Hanedanlığın başka bir ferdi de bugün Gençlik Dairesi Müdürü'dür. Şoförlü bir makam aracı emrinde şu anda... Gençlik konularında yetkilendirilen Hanedan ferdi, istihdam yapabilmekte, bakandan daha yetkili kılınabilmektedir.

Daha bitmedi. Hanedanlığın dördüncü evladına da bakalım. Bugün KTHY'yi ele geçirme operasyonunda başrol oynamaktadır.

HAVADİS: Bu ciddi bir iddia. Nasıl? Kanıtınız var mı?

ERTUĞRULOĞLU: Elimde şirket kurma belgeleri var. Kurduğu bir ortaklıkla, anavatandan bir iş adamı olduğu söylenen, parasının kaynağı bilinmeyen Mehmet Çelik ile Aldemay isimli bir şirkette bir araya gelmiştir. Kurulan bu şirketin ismi KTHY'nin alımı için geçmektedir.

Hanedanın diğer ferdi, yangından mal kaçırırcasına, kamuoyundan gizli bir şekilde önümüzdeki günlerde havayollarını ele geçirmeye hazırlanmaktadır.
Mehmet Çelik'in bir diğer ortağı da Sayın İsmet Kotak, şirkete talip olduğunu gizlememiştir. Ancak, 21 Mayıs'ta kurulan Aydemal ve Aldemay isimli şirketlerde İsmet Kotak'ın ismi gizlenmezken, Haslet Eroğlu eşit ortak olarak şirkette yer almıştır, ancak ismi kamuoyundan gizlenmektedir.

Ancak, Mehmet Çelik isimli iş adamı, KTHY ile ilgili pazarlıkları sadece sayın İsmet Kotak ile yürütmüyor. Haslet Eroğlu'na ait ofiste işadamı, yönetici kabul ediyor, "Haslet Eroğlu ile birlikte KTHY Yönetim Kurulu'nda görev alma" teklifi yapıyor.

Bütün bunlara karşın Sayın Eroğlu yıllarca şu gerekçeyi vererek olayı örtbas etmiştir, hanedanlığı gizlemiştir. "Benim kızlarımın iş yapma hakkı yok mu, benim kızımdır diye aç mı kalsın" demiştir sürekli olarak.

Tabii ki, bizlerin sırf Eroğlu'nun kızlarıdır diye aç kalmalarını arzulamadığımız ortada. Ancak hanedan üyeleri, sırf Eroğlu'nun kızı olduğu için toplum içinde yükseliyor. Kimse hanedan üyeleri ile eşit koşullarda mücadele etmiyor. Kendilerine tanınan fırsatlar başkalarına tanınıyor mu?

İşte hanedan bu... Ama Hanedan Eroğlu ailesi ile bitmiyor. Maddi ve manevi hanedan olanaklarından nemalanan her kim varsa, toplum bunları iyi bilmektedir. Yani sadece kan bağı olanlar değil. Hanedanlık sistemi içerisinde, mutlu bir azınlık yaratılmıştır.

Ben bunları söylemeye, deşifre etmeye devam edeceğim. Bu yapı içinde kişisel çıkar elde eden her birey, hanedanlığın bir unsurudur. Bu yapıya karşı mücadele verme adına Cumhurbaşkanlığı'na aday oldum. Bu realiteleri kamuoyu ile paylaşma gereği hissettim. Ben bu yola çıktım, devam edeceğim.

Burada söylediklerim birilerini kırabilir. Ancak, ben söylediklerimin arkasındayım ve topluma bunları anlatacağım. Bu söylediklerimden sonra, ciddi saldırılara uğrayacağımı biliyorum. Ama bu toplum, "Hanedan bitmeli" dediğim zaman, neyi anlattığımı iyi bilmeli. Söylediklerimin arkasındayım, bunları ispata da hazırım.

HAVADİS: Yeni süreçte hedefiniz nedir?

ERTUĞRULOĞLU: Tüm bunlardan kurtulmanın yolunun da, ülkenin daha da demokratik devletin daha da kurumsal, yapıya kavuşturulması yönünde değişimin de kurumsallaşacağı başkanlık sistemine geçiş olduğunu da cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde kamuoyuyla zaten paylaşmıştım. Bu görüşlerim devam ediyor. Hiçbir hükümet, hiçbir parti mevcut sistem içerisinde halka ve ülkeye katkı sağlayamaz.

HAVADİS: "Ben gerçek UBP'liyim" diyordunuz. Bir gün UIBP'ye geri dönecek misiniz?

ERTUĞRULOĞLU: Ben UBP'den istifa etmedim. Benim problemim UBP ile değil. UBP'yi kontrol altına alan DEP yapısı ve oluşan hanedanlıkladır kavgam. Benim UBP'liliğimi değerlendirenlerden daha fazla UBP'liyim. Eroğlu'ndan da daha UBP'liyim. Benim sözünü ettiğim UBP başka, DEP başka bir parti. Bütün mücadelem UBP'yi DEP boyutundan kurtarmak içindir.

DEP'siz bir UBP içerisinde mutlaka yerimi alacağım. Bu partinin saf temiz, tabanına güveniyorum ve onları partinin DEP boyutu ile ilgili uyardım, uyarmaya devam ediyorum. UBP DEP'ten kurtulmayı birinci görev olarak görme durumundadır. Yoksa UBP diye bir parti kalmayacaktır.

HAVADİS: UBP'de yeniden şekillenme oldu. İrsen Bey başkanlığa getirildi. Adaysız bir seçimle, altı ay İrsen Bey partiye başkanlık edecek... Bu sürecin sonunu kestirebiliyor musunuz? Neden şu anda İrsen Küçük?

ERTUĞRULOĞLU: Hanedan'a göre İrsen Küçük, en yaşlı olması hasebiyle herhalde geçiş döneminin başkanı oldu. İddialara göre Kasım ayında aday olmama taahhüdü verdi. Yazılı taahhüt olayının yaşanmış olması da beni Eroğlu'ndan yazılı teminat isteyenlerle suçlayanlara iyi bir cevap oldu.

Mayıs kurultayında Kaşif'in adaylığını ilan etmiş olmasına rağmen, tehditle adaylığının geri çektirilmesi, Kasım'da iddiasını sıfırlamıştır. Hanedan kasıma kadar Kaşif'e kurultay kaybettirecek tedbirleri alacaktır.

Delegeler kasıma kadar organize edilecektir. Ailevi sorunlar yaşadığı Ahmet Kaşif'le hanedan hesaplaşacaktır.

Küçük de Kasım'a kadar yıpratılacak. Taahhüdüne rağmen aday olsa bile, kaybetmesi için zemin yaratılacak. Kasım ayındaki kurultayda da hanedanlığı esas gönlünde yatan kişinin kazandırılacağını düşünmekteyim.

HAVADİS: Özgürgün'ü mü kastediyorsunuz?

ERTUĞRULOĞLU: Bir isim Özgürgün'dür. Ama hanedan iki isim üzerinde durmaktadır. Hanedan kendisini her aşamada hissettirecektir.Parti içişlerine karışmaktan geri kalmayacaktır. Hanedan'ın devam etmesi için Eroğlu her tedbiri pervasızca almaya devam edecektir.Kasım kurultayında UBP'lilerin istediği değil, Hanedan'ın işaret ettiği aday kazanacaktır.

HAVADİS: Hasan Taçoy kabine dışı kaldı. Oysa Sayın Taçoy Eroğlu'na yakın bir isim olarak biliniyordu. Sizce kabine dışı kalmasında Eroğlu'nun payı var mı?

ERTUĞRULOĞLU: Bence var... Sadece Eroğlu'nun değil ama... Başka unsurlar da etkili olmuştur. Hasan Taçoy, Eroğlu'na görünürde yakın intibası verse de öyle değildir. Ne hanedanlık Taçoy'u benimsedi, ne de Taçoy herhangi bir dönemde Eroğlu sevdalısı oldu.

Her ikisi de çıkarları gereği birbirlerini korudu. Taçoy, siyasi geleceğini görünürde dahi olsa Eroğlu'na boyun eğmekten, seviyor gibi görünmekten geçtiğini sandı. Ama kendini garantiye alamadı. Hanedanlık kendi çıkarını sürdürme adına Taçoy ismini kullanmıştır. Hanedan'ın kullanıp, sonra bir köşeye attığı politikacı sayısı çoktur. Taçoy da bunlardan biridir.

HAVADİS: Bu açıklamalar, oldukça sert ve iddialı. Kimse bunları söylemiyor, ya da biliyor ama dedikodu anlamında bu cümleleri kuruyor.

ERTUĞRULOĞLU: Ben, bütün kişisel veya siyasi yaşamım süresince doğru bildiklerimi ortaya koyup, bunlar doğrultusunda mücadele vermeyi kendime görev addettim. Siyasi kişiliğim devam etsin ya da etmesin bir KKTC vatandaşı olarak siyasi yapının ve siyasi yapıda öne çıkan kişilerin sistemi ve halkı nasıl kendi çıkarları doğrultusunda istismar ettiklerini, etmeye de devam ettiklerini kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğim. Halkımızı bilinçlendirmeyi kendime görev sayıyorum.

Söylediklerimin hepsi toplumun gözü önünde cereyan ediyor. Ülkemize yazık. Kamu kaynaklarına yazık. Cennet yapabileceğimiz ülkemizi, cehenneme döndürdük. Bunun sorumlularını deşifre etme, kral çıplaktır deme bize yakışan bir görevdir. Birileri bundan gocunacak, eleştirileceğim diye doğru bildiğimi söylemekten geri kalacak birisi değilim. Benim ve arkadaşlarımız mücadelesi bu doğrultuda devam edecektir.

Havadis Gazetesi

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.