Avrupa Parlamentosu üyesi Tilly Metz: “Bu bir hayvan refahı acil durumu ve büyük bir ıstırap meselesidir”

Mavi dil hastalığı taşıdıkları iddia edilerek sevkiyatı onaylanmayıp Elbeik isimli gemi ile Gazimağusa Limanı açıklarına gelen ve Aralık ayından beri gemide sıkışıp kalan 1776 sığır için dün Gazimağusa Limanı’ndan yem ikmali yapıldı.

300 adet balya, 60 ton yem ikmali yapılması için anlaşılan Elbeik isimli gemiye dün yapılan seferde 40 ton yem 50 adet balya takviye yapıldığı öğrenildi. Duba üzerine yüklenip römork yardımı ile çekilen yemler açıkta bulunan gemiye aktarıldı. Bosmar Gemi Acentesi Direktörü Doğuş Lama, yem ikmalinin anlaşıldığı miktara ulaşıncaya kadar devam edeceğini açıkladı. 

Başarısızlıkla sonuçlanan ve bazılarının da hastalıklı olduğu iddia edilen 1776 sığırın Aralık ayından beri gemide sıkışıp kaldığı sevkiyat, hayvan refahına aykırı olduğu gerekçesi ile Avrupa Parlamentosu’nda yankı uyandırdı.

Avrupa Parlamentosunun Hayvan Taşımacılığı Araştırma Komitesi Başkanı Tilly Metz, konu ile ilgili Kıbrıs Postası’na açıklamada bulundu. Metz bunun yeni bir trajedi olduğunu vurgularken, bir grup Avrupalı ​​Hayvan Refahı Grubu üyesinin, Avrupa Komisyonu'na, komisyonun müdahale etmesi ve gemilerdeki hayvanların güvenli bir yere getirilmesini, ayrıca hastalık nedeni ile ıstırap çeken hayvanların mümkünse ötenazi yapılmasını sağlamak için bir mektup gönderdiklerini açıkladı.

Metz Kıbrıs Postası’na yaptığı açıklamada, “Bu gemiler İspanya’dan hiç ayrılmamalıydı. Bu bir hayvan refahı acil durumu ve hayvanlar için büyük bir ıstırap meselesidir. Gemideki hayvanlar ve mürettebat, müdahale etme sorumluluğunun üye devletlerde olduğunu anlamalarını bekleyecek durumda değildir. Devletinizin bu hayvanlara yardım etmek için yapabileceği bir şey varsa, umarım müdahale ederler. Yardım etme fırsatı ve kapasitesi olan her ülkenin bu hayvanlara yardım edip öncelik olarak onlara barınak sağlaması gerekiyor” dedi.

“YAŞANAN DURUM, MEVCUT SİSTEMDEKİ YANLIŞLARI DA GÖSTERDİ”

Avrupa Komisyonu'na, duruma müdahale etmesi için mektup yazıldığını belirten Avrupa Parlamentosunun Hayvan Taşımacılığı Araştırma Komitesi Başkanı Tilly Metz, Parlamento’da başkanlığını yaptığı komitenin, önümüzdeki haftalarda bu durumu kesinlikle yakından inceleyeceğini ifade etti.  “Bu yeni bir trajedidir” diyen Metz, yaşanan durumun, mevcut hayvan taşıma sistemindeki yanlışları da gösterdiğini kaydetti.

“STK RAPORLARI OLDUKÇA ENDİŞE VERİCİ”

Elbeik isimli gemi ve hayvan taşıyan bir diğer gemi olan Karim Allah’ın rotalarındaki tam durum hakkında resmi bilgi beklediklerini açıklayan Metz, “STK'lardan aldığımız raporlar oldukça endişe vericidir” dedi.

Avrupa’dan binlerce sığırı başka bir kıtaya taşımanın mevcut AB kuralları uyarınca yasal olduğunu, ancak bunun riskli bir girişim olduğunu söyleyen Metz, “bu çok fazla sürdürülebilir veya hayvan dostu bir iş modeli değildir” dedi.

Mevcut kurallara göre, gemide harcanan sürenin nakliye süresi olarak kabul edilmediğini açıklayan Metz, bu kuralın da sevkiyatlarda zaman sınırı olmadığı anlamına geldiğini kaydetti.

Söz konusu sevkiyatlarda, taşıma sırasında hayvanların korunmasına ilişkin mevcut kurallara uygun hareket edilip edilmediği konusundaki, ayrıntıları bilmek için resmi bilgileri beklemeleri gerektiğini kaydeden Metz, “bu sevkiyatta, yasaların gerektirdiği gibi bir acil durum planının olmaması ve bu gemilerde yeterli sayıda eğitimli personel ve veterinerin bulunmaması, mevcut kurallara açık şekilde uyulmadığını gösteriyor” dedi.

METZ: "BU BİR HAYVAN REFAHI ACİL DURUMU VE BÜYÜK BİR ISTIRAP MESELESİ"

Avrupa Parlamentosunun Hayvan Taşımacılığı Araştırma Komitesi Başkanı Tilly Metz, geminin ülkemiz sınırlarında, Gazimağusa Limanı açıklarında bulunması nedeni ile “Devletinizin bu hayvanlara yardım etmek için yapabileceği bir şey varsa, umarım müdahale ederler.” şeklinde konuştu.

“Bu bir hayvan refahı acil durumu ve büyük bir ıstırap meselesidir” diyen Metz, “Bu gemiler İspanya'yı hiç terk etmemeliydi” şeklinde konuşurken, gemideki hayvanlar ve mürettebatın, müdahale etme sorumluluğunun AB üyesi devletlerde olduğunu anlamalarını bekleyecek durumda olmadığını söyledi.

Metz, “yardım etme fırsatı ve kapasitesi olan her ülke bu hayvanlara yardım etmeli ve onlara barınak sağlamalıdır. Sonraki adımlarda gerekirse acı çeken hayvanların öldürülmesini içerebilir, ancak elbette mümkün olduğunca çok hayvanın kurtarılmasını umuyorum” dedi.