Yeni 'saray' Kermiya’da; gündemde park projesi de var…
Cumhurbaşkanlığı Daire Müdürü Doç. Dr. İlseven tarafından ilk kez paylaşılan bilgilere göre, Cumhurbaşkanlığı kompleksinin, Kermiya bölgesindeki alana yapılacağı şeklinde ortaya atılan iddialar doğrulanırken, projenin yapılacağı alanın tam karşısında bulunan ve geçmişte Cumhurbaşkanlığıyla, Meclis Başkanlığı arasında 'sahip çıkma' tartışmasının da yaşanmasına neden olan "park projesinin” de bitirilmesinin hedeflendiği öğrenildi.
Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında imzalanan 2021 Yılı Mali ve İktisadi İşbirliği Anlaşması’nda yer alan “Cumhurbaşkanlığı için yeni saray yapılacağı” konusu ve projenin detayları, resmi makamlarca ilk kez Kıbrıs Postası ile paylaşıldı.
Türkiye Cumhuriyeti’nden 14 milyon TL’lik kaynak aktarımıyla yapılması planlanan proje kamuoyu tarafından büyük tepki ile karşılanırken, ekonomik açıdan yapılan eleştiriler, pandemi nedeniyle oluşan dar boğaz ortamında “şatafatlı” bir saraya gerek olmadığı ve bu paranın reel sektöre aktarılması gerektiği yönünde.
Öte yandan siyasi otoriteye ilişkin eleştirilerse, Kıbrıslı Türklerin haklarını uluslararası alanda temsil eden tek makam olan Cumhurbaşkanlığı makamının, Türkiye Cumhuriyeti tarafından yaptırılacak bir komplekste temsil edilecek olması…
Kıbrıs Postası’na konuşan Cumhurbaşkanlığı Daire Müdürü Doç. Dr. Serkan İlseven, hem eleştirilen konular hakkında bilgiler verdi, hem de projenin detaylarını aktardı.
"BİZ BURADA 120 PERSONEL ÜST ÜSTE OTURUYORUZ"
Merak edilenlerden ilki, “Bu saraya gerçekten gerek var mı?” sorusunun yanıtı.
Bu soruyu, mevcut yerleşkenin sorunlarını aktararak yanıtlayan Daire Müdürü Doç. Dr. İlseven, şöyle konuştu:
“Biz burada 120 personel üst üste oturuyoruz. Son olarak, Dördüncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı döneminde Beyaz Konut yıkıldıktan sonra, basın açıklamaları hep açık alanda yapılmaya başlandı. Açıklamalar, yazın güneş altında, kışın ise neredeyse yağmur altında yapılıyor. Açıklamalar sırasında şemsiyelerle adeta tetikte bekliyoruz. Bina olarak bu alan yetersiz. Ayrıca UNDP’nin ‘surların 4 metre yakınına inşaat yapılmaması’ yönünde tavsiye nitelikli kararı var. Mevcut Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi, bu 4 metrelik alanın içinde. Zaman zaman gerilme seslerini duyuyoruz. Öte yandan Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü, karşıdaki kerpiç binalarda. Cumhurbaşkanına en yakın olması gereken makam, en uzak noktada. Müsteşarlık da mevcut binada değil. Özel Kalem Müdürü, koridorda, sekreteriyle birlikte oturuyor. Kayıp Şahıslar Komitesi desen, küçük bir alanda çalışıyor. Ayda 200 bin TL’ye yakın kira ödüyoruz. Basını ağırlayabileceğimiz bir alan yok. Senfoni Orkestramız, bir ambarda çalışıyor. 26 sanatçımızın icralarını yapabilecekleri geniş bir alanları yok. Ayrıca bu surları hafifletmemiz şart. Benim branşlarımdan biri de jeoloji. Bu binalar kerpiç bir yapı üzerine yapılmış. Sert bir zemin yok. Zaten Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’nin de bu binalarla ilgili kararları var; bir çivi bile çakmanız imkansız. Yani geliştirmek mümkün değil. Kullandığımız alan gittikçe daralıyor. Tüm bu bahsettiklerim ve fazlası, yeni yapılacak yerleşkede, daha sağlıklı bir ortamda çalışabilecek."
“KÜLLİYE DEĞİL, YEŞİL ALANI GENİŞ BİR KOMPLEKS”
Bir diğer merak edilen konu ise, bu yerleşkenin, “bir külliye” olup olmayacağıydı. Zira külliye; “cami ile birlikte hamam, tekke, zaviye binalarından oluşan yapılar topluluğuna verilen isim” olarak ifade ediliyor.
Daire Müdürü Doç. Dr. Serkan İlseven, projenin “külliye değil, yeşil alanı geniş bir kompleks” olacağını belirtti.
AKTARILACAK KAYNAKLA, KERMİYA’DAKİ PARK PROJESİNİN DE TAMAMLANMASI PLANLANIYOR
Doç. Dr. İlseven, aktarılacak kaynakla; hem yeşil alanı bol bir Cumhurbaşkanlığı kompleksini, hem de yerleşkenin tam karşısında bulunan ve dönemin Meclis Başkanı Sibel Siber’in Kermiya bölgesinde, askerden tahsis edip sivilleştirdiği ancak devam edilemeyen park projesini birlikte tamamlayıp, Lefkoşa’ya yeni bir yeşil alan kazandırmayı hedeflediklerini ifade etti.
İlseven, Meclis’in park projesi için sivilleştirdiği arazinin Meclis’ten talep edildiğini ve Meclis Divanı’nın bu konuda yakın zamanda karar üreteceğini, bir sorunla karşılaşmayı beklemediklerini çünkü esas hedefin halka hizmet olduğunu söyledi.
Niyetlerinin sosyal bir proje olduğunu, hem Cumhurbaşkanı Tatar’ı hem de kendisini heyecanlandıran asıl noktanın da bu olduğunu söyleyen Doç. Dr. İlseven, Cumhurbaşkanlığı kompleksinin lokasyonuna ilişkin bilgiler verdi.
Doç. Dr. İlseven, yerleşkenin, Meclis Başkanı Sibel Siber’in döneminde, Kermiya bölgesinde askerden alınıp tellenen 380 dönümlük park projesinin tam karşısına yapılacağını ifade ederek, kompleksin yapılacağı arazinin henüz sivilleştirilmediğini ancak çalışmaların sürdüğünü belirtti.
“TATAR, BU KOMPLEKSTE, CUMHURBAŞKANI İÇİN BİR KONUT YAPILMASINI İSTEMİYOR”
Cumhurbaşkanlığı kompleksinin de ortalama 380 dönümlük bir arazi üzerine kurulacağını söyleyen Doç. Dr. İlseven, “Ancak bu arazinin sadece 30’da 1'i kadarına bina inşa edilecek. Geriye kalan kısım, yeşil alan olarak projelendirilecek” dedi.
Daire Müdürü Doç. Dr. İlseven, “Hatta Sayın Tatar’ın kesin emri var, bu komplekste, Cumhurbaşkanı için bir konut yapılmasını istemiyor” sözlerini de ekledi.
Hem Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi hem de tam karşısındaki parkta, peyzaj çalışmaları yapacaklarını, halkın hava alabileceği bir “central park” yaratacaklarını söyleyen İlseven, “Yaprak döken, güneşi kışın alan ancak yazın gölge oluşturan ağaçları seçmeyi hedefliyoruz. Lefkoşa’nın insanına, bu yeşil alanı kazandıracağız” dedi.
“YENİ SARAY 1000 ODALI OLMAYACAK, ZATEN İHTİYACIMIZ DA YOK”
Yeni sarayın "1000 odalı olacağı" yönündeki iddialara ilişkin de konuşan Doç. Dr. İlseven, “Bir envanter çalışması yaptık, oda sayısını saymadık ama 100 personelin bazılarının üçlü, çift ve tekli oturacağı, danışmanların ve asistanların rahat bir ortamda çalışacakları, rahat bir alan olacak. Ama 1000 odalı bir şey olmayacak, ki zaten ihtiyacımız da yok” dedi.
“PROTOKOLDE, KOMPLEKSLE İLGİLİ AYRILAN PARAYI KESİNLİKLE BAŞKA BİR KALEMDE KULLANAMAYIZ”
Doç. Dr. İlseven, ekonomiyle ilgili tartışmalara ise şöyle yanıt verdi:
“Protokolde, kompleksle ilgili ayrılan parayı kesinlikle başka bir kalemde kullanamayız. Bu para, toplanan vergilerden ayrılarak elde edilen bir para değil; Türkiye Cumhuriyeti’nin, özellikle de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs Türk halkına bir hediyesidir. Konu maalesef basına farklı şekilde yansıyor.”
“PROJENİN İKİ BUÇUK YILDA TAMAMLANABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
Yerleşke için ayrılan 16 milyon TL’nin, altyapı çalışmalarına bile yetmeyeceğini ifade eden Doç. Dr. İlseven, “Bu proje, bu rakamla bitmeyecek. İkinci yılda, kaynak aktarımının devamı gelecek ve proje tamamlanacak. Ben projenin iki ya da iki buçuk yılda tamamlanabileceğini düşünüyorum” dedi.
MEVCUT BİNALAR NE OLACAK?
Mevcut Saray ve çevresindeki binaların ne olacağına ilişkin soru üzerine Doç. Dr. İlseven, “Ortak bir karar henüz almadık ama benim aklımda, müze olmaları var. Denktaş Bey’in, Sayın Tatar’ın, Sayın Eroğlu’nun ve Sayın Akıncı’nın kullandığı kişisel eşyalar, aldıkları hediyeler, yaptıkları işlerin sergileneceği, onların hayatlarından kesitler gösterecek akıllı bir müze yapılabilir” şeklinde yanıt verdi.
“BU KOMPLEKSİN KİMİN TARAFINDAN YAPTIRILACAĞI YA DA İÇİNDE KİMİN OTURACAĞI ÖNEMLİ DEĞİL…”
Muhalefetin saraya ilişkin eleştirilerine değinen Daire Müdürü Doç. Dr. İlseven, “Muhalefet için Saray kelimesi yeterli. Ancak unutulmaması gereken bir nokta var. Bu kompleksin kim tarafından yapılacağı ya da içinde kimin oturacağı önemli değil. Mevcut siyasi ortamda, kimin oturacağını kimse bilemez. LTB’nin mevcut binasını kim yapmaya başladı, şu an içinde kim var? Girne Belediye Sarayını kim yapmaya başladı, içinde kim var? Önemli olan, Kıbrıs Türk halkına bu kompleksin ve yeşil alanın kazandırılacak olmasıdır” dedi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.