Barolar eylem yaptı: "Yapılan açıklamalar kırılma noktasıydı"

Kıbrıs Türk Barolar Birliği Konseyi, Lefkoşa Mahalli Barosu, Güzelyurt Mahalli Barosu, Girne Mahalli Barosu ile Mağusa Mahalli Barosu, Lefkoşa Kaza Mahkemesi önünde toplandı.

Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı gözlemlenen eylemde basın açıklaması da yapıldı.

Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, ortak açıklamayı okudu.

Anayasa Mahkemesinin Kur’an kursları ile ilgili kararını duyurmasının ardından Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere birçok makam tarafından “içeriğin okunmadan veya kasten çarpıtılarak” değerlendirmelerde bulunulduğunu söyleyen Esendağlı, yapılan açıklamalarda linç ve hıncı körüklemeye yönelik ifadelere yer verildiğini belirtti.

Söz konusu kararın “Kıbrıs Türk toplumuna saldırmak için mazeret olarak kullanıldığını ifade eden Esendağlı, bu minvalde yapılan açıklamaların toplumun her kesimi tarafından tepki gösterilmesi gerektiğini söyledi.

“HUKUK DEVLETİYLE YARGI BAĞIMSIZLIĞI ARASINDA SIKI BİR BAĞ VARDIR”

Mahkemenin farklılıklara eşit mesafede durarak hak ve özgürlükleri koruyacak organ olduğunu vurgulayan Esendağlı, hukuk devletiyle yargı bağımsızlığı arasında sıkı bir bağ olduğuna işaret etti.

İdari ve Anayasa Mahkemelerinin ‘keyfi uygulamaların’ önüne geçme noktasında bir araç olduğunun altını çizen Esendağlı, aksi hallerde adalete değil ideolojilere hizmet edeceğini söyledi.

“KIRILMA NOKTASIYDI”

“Mahkemeler etki altında kalmadan karar verebilmelidir, Hiçbir şekilde talimat, tavsiye ya da telkin alamaz” ifadelerini kullanan Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, Türkiye’deki bazı makamların ‘tehditvari’ ifadeler kullanmasını bir ‘kırılma noktası’ olarak değerlendirdi.

YÜKSEK MAHKEMEDEN DESTEK

Yapılan basın açıklamasının ardından Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik de alkışlarıyla eyleme destek belirtti.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

“Anayasamızın 136. maddesinde yargıçların, bağımsız ve hukuka uygun karar verirken hiçbir kesim tarafından kendilerine talimat verilemeyeceği, genelge gönderilemeyeceği, tavsiye ve telkinde bulunulamayacağı belirtilmiştir. Kararlar tartışılabilir, eleştirilebilir ama egemenliği elinde bulunduranlar tarafından tehdit edici şekilde linç malzemesi haline getirilemezler.

KKTC YETKİLİLERİNİN AÇIKLAMA YAPMAMASI KABUL EDİLEBİLİR DEĞİLDİR

Mahkeme kararının ardından başka bir ülkenin siyasi liderliğinin, KKTC Yüksek Mahkemesi’ne, tehdit ve hakaret dolu bir jargon kullanmasını; hedef göstermesini bir kırılma noktası olarak görüyoruz. Ama daha da önemli olan Anayasaya göre yürütme erkini kullanan KKTC’deki yetkililerin, yargının bağımsızlığına yönelik tek bir açıklama dahi yapmamalarıdır. Bu, kabul edilebilir değildir. Bu gelecek nesillere izah edilebilecek bir şey değildir.

Biz Kıbrıs Türk Barolar Birliği adı altında örgütlü bulunan avukatlar olarak toplumun tüm kesimleriyle birlikte, yargının işleyişine dönük tüm saldırılara karşı hukuk devletinin temeli sayılan yargı bağımsızlığını her koşulda savunmaya devam edeceğimizi bildiririz.

Eylem kararının açıklandığı andan itibaren sahip çıkan, destek beyan eden, bunun adeta toplumsal bir harekete dönüşmesini sağlayan ve bugün bizzat buraya gelen herkese sonsuz teşekkür ederiz.”