Özersay, Türk tarafının sunduğu 6 maddelik öneriyi değerlendirdi: “Birinci madde tehlikeli”

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, Kıbrıs Türk tarafının Cenevre’de ortaya koyduğu 6 maddelik öneriler dizisini, Kıbrıs Postası TV’de Gökhan Altıner’in sunduğu “Sabah Postası” programında değerlendirdi.

“YÖNTEMLE İLGİLİ ORTADA CİDDİ BİR SIKINTI VAR”

Söz konusu öneriyi ikiye ayırmak gerektiğini ifade eden Özersay, ilk olarak “içerik ve çözüm modelinin” bir husus, çözüme ulaşılması için tarif edilen yöntemin ise bir başka husus olduğunu kaydederek, “yöntemle ilgili olarak ortada ciddi bir sıkıntı var” dedi.

Çözüme ulaşılması için tarif edilen yöntemin, “Türk tarafının belli bir çözüm modelini müzakere etmeye hazır olduğu” mesajını verdiğini ancak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın daha önce söylediği “iki ayrı devleti” değil; “iki devletin işbirliğine dayalı bir ortaklığı” tarif ettiğini kaydeden Özersay, bu modelin, Halkın Partisi tarafından uzun süredir ortaya konulan modelle benzerlik gösterdiğini ifade etti.

“TÜRK TARAFI ÜSTÜ KAPALI BİR ŞEKİLDE MÜZAKEREYE HAZIR OLDUĞUNU SÖYLÜYOR”

Türk tarafının ortaya koyduğu önerinin “iki ayrı devlet ya da federasyonu değil; işbirliğine dayalı bir otaklık yapılmasından” bahsettiğini yineleyen Özersay,  “Türk tarafı üstü kapalı bir şekilde; mülkiyet, toprak, güvenlik ve AB’yi müzakere etmeye hazır olduğunu söylüyor” yorumunda bulundu.

“ÖNERİYİ MÜZAKERE EDEBİLMEK İÇİN BİLE ŞART KOŞULMUŞ”

Öneriyi, “Çözümün şekli anlamında çok katı olmayan, bir kalıp içine girmeyen” olarak niteleyen Özersay, “Ancak müzakerenin yürürlüğe konulma şekli olarak ön şart ortaya konulmuş durumda. Buna göre, böyle bir öneriyi müzakere edebilmek için bile şart koşulmuş” dedi.

“BİRİNCİ MADDE NE KADAR GERÇEKÇİ?”

Türk tarafının masaya getirdiği 6 maddelik önerinin birinci maddesine değinen Özersay, “Güvenlik Konseyi’nin, iki tarafın eşit uluslararası statüsünü ve egemen eşitliğini güvence altına alması şartıyla müzakereye oturulması talebi ne kadar gerçekçi?” diye sordu.

Özersay, “gerçekçi olmayan bir şeyi talep ettiğinizde, iki sebeple talep etmiş olabilirsiniz. Ya pazarlık payı ortaya koydunuz ve elinizi açtığınızda bunu esneteceksiniz –ki bunu yapacaklarsa gecikmeden yapmanız gerek-, ikincisi ise, niyet olarak bu sürecin önünün açılmasını değil; çökmesini istiyorsunuz yönünde bir niyetinizin olduğu dillendirilir ki bu Kıbrıslı Türkler için çok tehlikeli” dedi.

“ÖN ŞART TEHLİKELİ”

Müzakerelerle ilgili ön şartı “tehlikeli” olarak niteleyen Özersay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşbirliği modelini görüşmek istiyorum derken, Anastasiadis kalkıp tamam bunu görüşmeye hazırım derse, biz bu konuda müzakereyi başlatamayız. Çünkü ön şart koyduk. Daha farklı bir modeli bile müzakere edemeyiz. Önce, Frans, Rusya, İngiltere, Çin ve ABD’den oluşan BM Güvenlik Konseyi’nin bir karar alması gerektiğini söylüyoruz. Bu, sıkıntıya sokan bir husustur. Diplomatik olarak çok daha estetik, çok daha makul bir şekilde kullanılabilirdi. B haliyle kör göze parmak gibi bir durum var. Bu sabah bir manevra yapıp, bu maddeye ilişkin bir esneklik gösterilmesi, marjı açar diye düşünüyorum.”

BİRİNCİ MADDE NE DİYOR?

Türk tarafının ortaya koyduğu ve kabul edilmemesi halinde müzakerelere başlanmayacağını vurguladığı 6 maddelik önerilerin birinci maddesi şöyle:

“Genel Sekreter, Güvenlik Konseyi'nin iki tarafın eşit uluslararası statüsünün ve egemen eşitliğinin güvence altına alındığı bir kararı kabul etmesi için inisiyatif alacaktır. Böyle bir karar, mevcut iki devlet arasında iş birliğine dayalı bir ilişki kurulması için yeni bir temel oluşturacaktır. ​​​​​“