KTEZO: “Yaşamın akışı içinde pek çok şeyi unuttuğumuz gibi ölümlü iş kazalarını da unutup gidiyoruz”

Kıbrıs Türk Zanaatkarlar Odası (KTEZO) tarafından yazılı bir açıklama yapılarak, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden 15 yaşındaki çocuk işçi Mahmut Gül’e işaret edildi.

 “İş kazaları statükodan ayrı düşünülemez” ifadelerine yer verilen açıklamada, “15 yaşında işçi, emekçi bir ailenin çocuğu iş kazası sonucu yaşama veda etti. Aile ve yakınlarının göz yaşları, acı içindeki feryatları medyaya da yansıdığı gibi dayanılır gibi değildi” denildi.

“İŞ KAZALARININ OLMAMASI İÇİN KATKIDA BULUNAN OLDU MU?”

KTEZO’dan yapılan açıklamanın devamında ise şunlara dikkat çekildi:

“Olay sonrası her zaman olduğu gibi kurum ve kuruluşların taziyeleri, açıklamaları yağmur gibi düştü. Behemehâl “kaza soruşturulsun, sorumlular cezalandırılsın, çalışma bakanlığı göreve” gibi alışılmış açıklamalara yer verildi. Ancak o kadar…

Yaşamın akışı içinde pek çok şeyi unuttuğumuz gibi ölümlü iş kazalarını da unutup gidiyoruz. Bir daha sonraki kazaya kadar.

Oysa ki işyeri boyutu, iş kazasının yaşandığı işyerinin şartları, sıkıntıları yaşanan bu üzücü olayın diğer yanı değil mi?

İş kazasının yaşandığı mekân olması nedeniyle o iş yeri sahibinin yaşadığı travma, bizi ilgilendirmesi gerekmiyor mu?

Bugüne kadar denetleyen, yönlendiren, iş kazalarının olmaması için katkıda bulunan oldu mu?

İş yeri izinlendirmelerde nihai noktalar olan belediyeler ve çalışma bakanlığı sorumluluk alması gereken yerler değil mi? Bu kurumlar vergi, sosyal sigorta kaydı ve mesleki vergiler dışında bir denetim yaptı mı?

“İŞ YERLERİNİ SAĞLIKLI BİR YAPIYA KAVUŞTURMAK ZORUNDAYIZ”

Dahası salgın koşullarında aradan 16-  17 ay geçtiği halde iş yerleri yaşamla ölüm arasında can çekişirken “merhaba” diyen oldu mu?

Sonuç olarak işçi sağlığı ve güvenliği, işyeri sağlığı ve güvenliğinden ayrı tutulamaz.

İş yeri ile ilgili devlet, hükümet, kurumlar olarak politikamız olmayacak, iş yeri standartları dahi konuşulmayacak, kurumsallaşma hedefinin yanından geçilmeyecek, eğitim nerdeyse dibe vuracak ama çalışan, işçi, genç işçi güvende olacak… Geçin bunları!

İş kazaları da, işyerlerinin sağlıklı yapılanması da, rejimden, düzenden, statükodan ayrı düşünülemez, tutulamaz. Sorun ne polisiye tedbir, nede soruşturmalarla çözülecek bir sorun değildir. İş kazasız bir ülke; trajedilerin, travmaların yaşanmadığı huzurlu bir toplum istiyorsak çalışma koşullarına kadar iş yerlerini sağlıklı bir yapıya kavuşturmak zorundayız.

Yangının düştüğü yeri değil hepimizi yaktığı zaman bu sorunların üstesinde gelmemek için neden kalmaz.”