Prof. Dr. Mehmet Hasgüler'den Maraş'ta yeni açılım değerlendirmesi: "Türkiye'nin verdiği mesaj açık"

20 Temmuz’a damga vuran Maraş açılımında 2. aşama uluslararası arenada büyük bir gürültü koparırken bir yandan da kınamalar sürüyor…

Gelişmeler hakkında Kıbrıs Postası’na konuşan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, Türkiye’nin verdiği mesajın ‘Rumlara buyurun, gelin’ mesajı olduğunu ifade etti.

“TÜRKİYENİN VERDİĞİ MESAJ ‘BUYRUN GELİN’ MESAJI”

“BM karalarında Maraş açılamaz, diye bir şey yoktur bilakis ‘nasıl açılacağı’ anlatılıyor” diyen Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, Türkiye’nin verdiği mesajın ‘Rumlara buyurun, gelin’ mesajı olduğunu ifade ederek “Rum yönetimi 15-20 bin Rum giderse gerçek Kıbrıs Cumhuriyeti Maraş’ta mi kalır endişesi içinde..” diye konuştu.

Kıbrıs Postası’na değerlendiren Hasgüler konu hakkında şu yorumu yaptı;

“BM karalarında Maraş açılamaz, diye bir şey yoktur bilakis ‘nasıl açılacağı’ anlatılıyor… Çözüm olmadan da Maraş’ın açılabileceği üzerine Denktaş-Makarios uzlaşması var. Denktaş-Kiprianu da var. Buradan baktığımızda Türkiye mülk sahiplerine belli ki bir mesaj vermek istiyor. Buyurun gelin, mülkünüzü değerlendirin, geri dönün deniyor….”

‘GERÇEK KIBRIS CUMHURİYETİ MARAŞ’TA Mİ KALIR!’ ENDİŞESİ

“Bu bence Güney Kıbrıs’ta Kıbrıs sorununun üzerinden bir şekilde siyasi, ideolojik, dini bir birikim yapan ve başta da bunun sembolü haline gelen Anastasiadis ve arkasındaki güçlerin ‘Maraş’a 15-20 bin Rum giderse gerçek Kıbrıs cumhuriyeti Maraş’ta mi kalır!’ endişesi gösteriyor. Kıbrıs Cumhuriyeti Kuzeyde, Maraş’ta mı kalacak telaşı içindeler… Maraş açılımı bunun üzerine oturtulmalıdır...”

“EĞER BÖYLE İSE SANA BUNU YAPARLAR KARDEŞİM!”

“Gelsinler Kıbrıs Cumhuriyeti şartlarında yaşasınlar! Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilgili tüm felsefesini bir gün Kıbrıslı Türkler yoksullaşacaklar, yok olacaklar ve bunlar kalmadığı zaman ben tüm iddialarımı perçinlerim ve bu süreçte de çözüme yanaşmazsam sonuç alırım düşüncesi ile hareket ediyorlar. Eğer böyle ise sana bunu yaparlar kardeşim! Kıbrıs Cumhuriyetini Kıbrıslı Türkler olarak ilan edelim. Herkesin anlayacağı dilden konuşalım. Bir de AB’ye başvuralım…”