İÇ HABERLER
okuma süresi: 11 dak.

Mükellef: 'Kök Kıbrıslı' sayısı 120 bin, 72 bin sayısı gerçeği yansıtmıyor

Mükellef: 'Kök Kıbrıslı' sayısı 120 bin, 72 bin sayısı gerçeği yansıtmıyor

<STRONG>As TV</STRONG>'de yayımlanan <STRONG>'Can Sarvan'la Gündem ve Ötesi'</STRONG>ne konuk olarak katılan <STRONG>İstatistik ve Araştırma Dairesi Başkanı Güner Mükellef</STRONG> 'şovenist ifadelere katılmıyorum ancak 'kök Kıbrıslı' sayısı 120.007' dedi. Güney Kıbrıs'ın Kuzey Kıbrıs'ta toplam 72 bin Kıbrıslı Türk kaldığı şeklindeki iddiasının gerçeği kesinlikle yansıtmadığını söyleyen Mükellef, Kıbrıslı Türk kadınlarda doğurganlık oranının 1.30'a düştüğüne dikkati çekti.

Yayın Tarihi: 12/10/10 13:08
okuma süresi: 11 dak.
Mükellef: 'Kök Kıbrıslı' sayısı 120 bin, 72 bin sayısı gerçeği yansıtmıyor
A- A A+

'Nüfus sayımında Güney Kıbrıs'tan ilerideyiz'

2006 Nüfus ve Konut Sayımı sırasında Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği İstatistik Birimi Eurostat'ın bir araya gelerek 2010 yılında AB üyesi ülkeler arasında gerçekleştirilecek olan nüfus sayımına yönelik olarak geliştirdikleri tavsiyeler metnini tam olarak kullandıklarını belirten Güner Mükellef, 2001 yılında Güney Kıbrıs'ın yapmış olduğu sayımda anne ve babanın doğum yerine göre göç olgusunun sorgulanmadığını ve Rum tarafının bu yönde verileri olmadığını vurguladı.

BM ve Eurostat'ın birlikte karar verdiği kriterlere göre dünya nüfusunu çift sayıma getirmemek için nüfus sayımlarında başka ülkede bulunan kişinin en az bir yıl ya da daha fazla süre o ülkede kalma niyetinin sorgulandığını belirten Mükellef, sayım sırasında o ülkede 1 yıldan daha az zaman kalmaya niyetli olan kişinin geldiği ülkenin nüfusuna dahil edildiğini kaydetti.

Mükellef, 2006 sayımı öncesinde isimsiz olan sokakları belediyeler, İçişleri Bakanlığı ve kaymakamlıklarla işbirliği için isimlendirmeye çalıştıklarını, ardından sayım bölgelerini oluşturduklarını ve bu bölgelerde sayım günü 5.600 görevlinin çalıştığını anımsattı. İsimlendirilmeyen sokaklarda oturan bazı sayılmayan insanların da daha sonra telefonla belediye ve muhtarlıklar tarafından kuruma bildirildiğini açıklayan Mükellef, bazı belediyelerin yazlıklarında kalan insanları ya da geçiçi işçileri kendi bölgesinde kayıtlı olduğunu iddia ettiklerini ancak nüfus sayımı verilerinde bu kişilerin 365 gece boyunca en fazla geceledikleri yerin esas alındığına işaret etti.

Belediyelerin rant sağlamak için kendi bölgelerinde sürekli ikamet eden nüfusu arttırdığına yönelik iddiaları kesin bir dille reddeden DPÖ İstatistik ve Araştırma Dairesi Başkanı, 'belediyeler bizim verdiğimiz sonuçları istediği gibi kullanır ancak biz belediyelere göre nüfus sayımı yapmadık' dedi.

KKTC'de sürekli ikamet eden nüfusun 30 Nisan 2006 yılı itibarıyla 256.100, 2009'da ise 285.365 kişi olduğunu yineleyen Mükellef, adada sürekli ikamet etmeyen fiili nüfusu projeksiyonlarına katmadıklarını, 3 ay-1 yıl arası kısa süreli olarak adada ikamet edecek olanların hiçbir ülkede sürekli ikamet eden nüfusa katılmadığını vurguladı.

'Maliye Bakanı Tatar 400 bin rakamına ulaşmış olabilir, biz mevsimlik işçileri ya da turistleri nüfusa katmıyoruz'

Maliye Bakanı Ersin Tatar'ın nüfusun 400 bin civarında olabileceği şeklindeki sözlerine atfen ise Mükellef, 'portakal işçileri 6 ay, inşaat işçileri 7 ay ülkemizde kalabilir. Biz ülkemizde geçici süre kalan nüfusu, mevsimlik işçileri ve turistleri sürekli ikamet eden nüfusa katmıyoruz. Dünyada hiçbir ülke de katmıyor. Güney Kıbrıs da katmıyor. Özellikle yaz aylarında nüfusumuz 450 bini bile geçebilir' dedi.

'Şovenist ifadelere katılmıyorum ancak 'kök Kıbrıslı' sayısı 120.007'

Mükellef şovenistçe bulduğunu ve eleştirdiğini söylediği 'safkan/orjinal Kıbrıslı sayısı'nın ne olduğuna dair yapılan tatışmaya istinaden ise 2006 sayımına göre 120 bin 7 kişinin 'kök Kıbrıslı' olduğunu, Güney Kıbrıs'ın veremediği bu rakamları kendilerinin verdiğini, soru formu içeriği ve teknoloji açısından daha ileride olunmasına karşın ve anne-babası Kıbrıslı olan Kıbrıslı Türk sayısına dair spekülasyonların devam ettiğini kaydetti.

'Kıbrıs Türk kadınlarında doğurganlık oranı 1.30'lara düştü'

Güney Kıbrıs'ın Kuzey Kıbrıs'ta toplam 72 bin Kıbrıslı Türk kaldığı şeklindeki iddialarının gerçeği kesinlikle yansıtmadığını ifade eden Mükellef, Kıbrıslı Türk kadınlarda doğurganlık oranın 1.30'lara düştüğüne dikkati çekti.

'Türkiye'ye hiçbir veri göndermedik'


Güner Mükellef dün bir gazetede 2006 nüfus sayımına ilişkin yapılan tüm anketlerin Türkiye'ye gönderildiğini iddia eden bir milletvekilinin ifadelerinin manşete taşındığını belirterek, bunu haber yapan basın mensubunun kendisini arayarak soru sorma gereği hissetmemesini eleştirdi. 2006 nüfus sayımı veri giriş programının bir KKTC vatandaşı tarafından yazıldığını, veri girişlerini ise iki KKTC şirketinin yaptığını, sonuçları aşama aşama ortaya çıkararak web sitelerine koyduklarını belirten Mükellef, yapılan anketlerin hiçbir şekilde Türkiye'ye gönderilmediğini vurguladı.

'Polis Muhaceret Birimi'ne konan yeni 'server'la ülkeye gelen insanlar tek tek tespit edilecek'

Polis Muhaceret birimine alınan yeni 'server' sayesinde kimlik ve pasaport numarası eşleştirmeleri yaparak, ülke içerisine gelen insanları ve ne kadar süre adada kaldıklarını tek tek tespit edeceklerini açıklayan Mükellef, yeni sistem sayesinde ülkede 1 seneden fazla kalanların tespit edilerek, nüfusa eklenmeye başlanacağını ifade etti.


'Tek gün nüfus sayımı yapmak yerine adrese dayalı sisteme geçilmesini öneriyorum'


Ancak bu sistemle de giriş çıkış yapan kişilerin eğitim durumu ve kaldıkları ilçeyi belirlemekte sorun yaşanacağını, bunu önlemek üzere bir dahaki nüfus sayımının adrese dayalı bir nüfus kayıt sistemi üzerinden yapılması gerektiğini söyleyen Mükellef, hükümete sunacağı raporunda tek günde nüfus sayımı yapmak yerine, daha önce Danimarka'da incelediği sistemin bize en uygun sistem olduğunu vurgulayacağını, 28 belediye ve 5 kaymakamlığa 2006'da tespit ettikleri rakamların verilerek, belediyelerden verilen adreslerdeki nüfusları tespit etmesinin istenmesinin ve gelen verilerin tekrar sisteme yüklenmesi sonucunda yeni nüfus sayımının adreslere göre yapılmasını önereceğini açıkladı.

Belediyelerin kendi bölgelerine gelen veya ayrılan kişileri kaymakamlığa bildirmek zorunda olacakları yeni sistemde kaymakamlığın ulusal bilgi sistemi üzerinden verileri denetleyebleceğini söyleyen Mükellef, böylelikle kimlik numarası ile kişinin adresine ulaşılabileceğini, evlenme, boşanma, doğum ve ölüm verilerinin adrese bağlı olarak tespit edilebileceğini kaydetti. Bu sistemin devamınıı sağlamak için 28 bilgisayarın belediyelere ve 5 bilgisayarın da kaymakamlıklara konulması gerektiğini söyleyen Mükellef, verilerinin güncellenmesi için çalışacak personeli kendilerinin eğiteceklerini belirtti.

İstatistik ve Araştırma Dairesi'nin DPÖ'den bağımsızlaşması gerek

İstatistik ve Araştırma Dairesi'nin DPÖ altında olmasının bazı yapısal sorunlar yarattığını ve dairelerinin bağımsız bir kurum olmasını gerektiğini belirten Güner Mükellef, 2007 yılında yapılan yeni yasanın yakında Meclis'e geleceğini açıkladı. Mükellef, İstatistik ve Araştırma Dairesi'nin gene Başbakanlığa bağlı olacağını ancak yasanın değişimi ile birlikte istatistik mezunu olmadığı halde kurumda istihdam edileceklere bir kısıtlama konabileceğini kaydetti.

İstatistik ve Araştırma Dairesi'nde çalışan 25 kişi arasında sadece 5 kişi istatistik mezunu

Soru üzerine dairesinde çalışan 25 kişi arasında 5 kişinin üniversitelerin istatistik bölümünden mezun olduğunu, diğerleri arasında ziraat, coğrafya, inşaat bölümü mezunu kişiler bulunduğunu, bu kişilerden de yararlanılacak alanlar olduğunu ancak diğer bölümlerden mezun sayısına bir kısıtlama getirilmesinin şart olduğuna deyindi.


'Türkiye'de yoksulluk sınırı 4 kişilik aile üzerinden belirlenirken, biz 1 kişi için belirliyoruz'


Programa telefonla katılan bir yurttaşın sorusuna cevaben Türkiye'de açlık sınırının gıda tüketimine bağlı olarak 4 kişilik aile için belirlenirken, yoksulluk sınırının ise yine 4 kişilik aile için gıda ve gıda dışı tüketim harcamaları hesaplanarak elde edildiğini, kendilerinin ise KKTC'de yoksulluk sınırını kişi başı olarak belirlediklerini kaydetti.

Mükellef, Türkiye'de Türk-İş'in yaptığı son araştırmaya göre aylık kişi başı yoksulluk sınırının 675 TL olduğunu, Kuzey Kıbrıs'ta ise yoksulluk sınırının gelire bağlı olarak, göreli yoksulluk olduğunu ve Kuzey Kıbrıs'ta ortalama hane halkı sayısının 3.1 olduğu için araştırmanın 4 kişilik aile üzerinden değil, tek kişi için belirlendiğini vurguladı. Mükellef, açlık sınırı araştırmasına ülkedeki sosyo-ekonomik durumu değerlendirerek, bu konumda olabilecek 10-15 hane bulunacağı için girmediklerini belirtti.

'Döviz düşünce KKTC enflasyonu Türkiye'dekinden daha düşük çıkar, yükselince KKTC'deki enflasyon Türkiye'dekinden daha fazla çıkar'

KKTC'deki enflasyon hesaplamaları konusunda bir başka soruya cevaben Güner Mükellef, dövizin düştüğü aylarda KKTC'deki enflasyon oranlarının Türkiye'dekinden daha düşük çıktığını belirtti ve bunun nedenini ihtalata bağımlı bir ülke olmamız olarak açıkladı.

İş insanlarının döviz düştüğünde bunu ne kadar fiyatlarına yansıttığının ayrı bir tartışma olduğunu vurgulayan Mükellef, 1995'te Türkiye'de enflasyonun % 120, dövizdeki enflasyonun % 170, aynı tarihlerde KKTC'de ise enflasyonun % 215 olduğu örneğinden hareketle, dövizde Türkiye'deki enflasyon oranının üzerinde artış olduğu için KKTC'deki enflasyonun Türkiye'dekinden kat kat üzerine çıktığını ancak döviz düştüğünde KKTC'deki enflasyonun Türkiye'deki enflasyon oranının altında kaldığını kaydetti ve yıllar için yapılan tüm karşılaştımalı araştırmalarda aynı trendin görülebileceğini vurguladı.

'700 farklı malın fiyatını her ay araştırıyoruz ve verileri paylaşıyoruz'

700 farklı malın her ay fiyatlarının kurumları tarafından toplandığını açıklayan Mükellef, fiyatlardaki değişimi öğrenmek isteyenlerle aylık verileri paylaşmaktan kaçınmadıklarını, olabildiğince şeffaf olduklarını sözlerine ekledi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.