Ersoy: “KKTC’de iktidar, hükümet değildir”
Bağımsızlık Yolu Milletvekili adayı Umut Ersoy, KKTC’de hükümet olmakla iktidar olmanın aynı şeyler olmadığını ifade etti, akaryakıt krizini örnek verdi. Öte yandan kimlik temelli siyasete değinerek, “İnsanların siyasal eğilimlerini, hangi sınırı geçip geçemediklerine bakarak değerlendirmek, olsa olsa ırkçılık olur” dedi.
Bağımsızlık Yolu Milletvekili adayı Umut Ersoy, Kıbrıs Postası TV’de Canan Onurer’in sunduğu “Seçim Masası” programına konuk olarak, yaklaşan erken genel seçimleri ve ülke gündemini değerlendirdi.
Bağımsızlık Yolu’nun “Muhalefete Talibiz” sloganı ve “Muhalefet Programı” ile ilgili açıklamalarda bulunan Ersoy, Bağımsızlık Yolu’nun uzun zamandır “muhalefet boşluğunu” dile getirdiğini, bazı kesimlerin de bu boşluktan yeni yeni bahsetmeye başladığını ifade etti.
“KKTC’DE İKTİDAR, HÜKÜMET DEĞİLDİR”
Ersoy, KKTC’de hükümet olmakla iktidar olmanın aynı şeyler olmadığını ifade ederek, “Biz, hükümete değil; iktidara yapılan bir muhalefetten bahsediyoruz” diyerek, mevcut politikalarını şöyle açıkladı:
“KKTC’de iktidar, hükümet değildir. Bizim ülkemizdeki iktidar yapısı, yasama veya yürütme organıyla ele geçirilebilecek bir yapıda değildir. En basitinden akaryakıt krizi. Akaryakıt tedarikçileri zam gelmesini talep ediyor, hükümet ise yaklaşan seçim nedeniyle zammı yapmaktan geri duruyordu. Tedarikçiler ne yaptı? İstasyonlara akaryakıt vermedi, zammı aldı. Yetmedi, bir daha yakıt vermedi, zam aldı. Yetmedi, akaryakıt fiyatlarını 5 günde bir belirleme yönünde karar üretildi. Bu konuda kararları alan kim? İktidar kim? Hükümet mi akaryakıt ithalatçılar mı? Aynı durum sağlık ve eğitim alanı için de söz konusu. Veya polis askere, asker de Türkiye’ye bağlı. Peki kendine bağlı olmayan polise hükmedemeyen hükümete iktidar diyebilir miyiz? Bu nedenlerle Bağımsızlık Yolu, iktidarda olmakla hükümette olmanın aynı şeyler olmadığını söylüyor. Bağımsızlık Yolu olarak biz muhalefete talibiz derken, sadece Meclis’te değil; sokakta, hükümete geldiğimizde, kullanabileceğimiz tüm araçlarla muhalefete talibiz.”
“İNSANLARIN SİYASAL EĞİLİMLERİNİ, HANGİ SINIRI GEÇİP GEÇEMEDİKLERİNE BAKARAK DEĞERLENDİRMEK IRKÇILIK OLUR”
Kimlik eksenli herhangi bir siyasetin hatalı olduğunu ve ‘tuhaf’ bulduklarını ifade eden Ersoy, “İnsanların siyasal eğilimlerini, nereden geldiklerine veya hangi sınırı geçip geçemediklerine bakarak değerlendirmek, olsa olsa ırkçılık olur” dedi.
“KİMLİK ÜZERİNDEN SİYASET, SUNİ OLARAK DÜRTÜKLENİYOR”
Kimlik üzerinden siyaset yapmanın suni bir şekilde dürtüklendiğini söyleyen Ersoy, “Biz siyaseti kimlik değil, sınıf üzerinden yapmak istiyoruz. Siyaset yaparken, çıkar elde edenlerin kim olduğuna bakmak gerek. Bir takım özel üniversite sahibi, özel hastane sahibi büyük patronlarının sırf kökenlerinden dolayı ortak çıkarınız olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuzdur” dedi.
“O MAVİ – YEŞİL GRAFİK HİÇBİR ŞEY İFADE ETMİYOR”
Sosyal medyada yayılan ve “Kıbrıs Cumhuriyetine geçen – geçemeyen seçmenlerin oranını yansıtan grafik” ile ilgili konuşan Ersoy, “O mavi – yeşil grafik hiçbir şey ifade etmiyor. Orada insan yok, önyargılı bir bakış var. Siyaset için araç sınıflardır, kimlikler değil” şeklinde konuştu.
“HALKIN PARTİSİ’NİN EKONOMİK KURTULUŞ PAKETİNDE, BİZİM BAZI TALEPLERİMİZ YER ALIYOR. BU BİZİ MUTLU EDİYOR”
Bağımsızlık Yolu’nun söylemlerinin, farklı siyasi partiler tarafından dillendirilmeye başladığını kaydeden Ersoy, “Dikkatimi çekti; bugün Halkın Partisi ‘ekonomik kurtuluş paketini’ açıkladı. Pakette, asgari ücretin en düşük kamu maaşına sabitlenmesi ifadesi yer alıyor. Aynı zamanda, Hayat Pahalılığı’nın 6 ayda değil, 1-2 ayda bir maaşlara yanstılması talebimiz vardı. Bunun da HP’nin ekonomik kurtuluş paketinde yer aldığını gördük. Öte yandan ultra zenginlerden servet vergisi alınması yönündeki çağrılarımızın da bazı siyasi partiler tarafından dillendirildiğini görüyoruz. Bu bizi mutlu ediyor. Ama insan sormak istiyor; 2018’de de asgari ücretin en düşük kamu maaşına sabitlenmesi çağrımız yine vardı. O dönem neden hiçbir şey yapılmadı? Bir emekçi partisinin, siyaset alanında var olmasıyla, politikalara nasıl bir etki yarattığın bu basit örneklerle görüyoruz” şeklinde konuştu.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.