Fikri Toros: KKTC'yi tamamen dünyadan koparmaya yönelik bir çalışma yapılıyor

Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) Milletvekili Fikri Toros, Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan ve Gökhan Altıner’in hazırlayıp sunduğu Sabah Postası adlı programa katıldı.

Toros, yirmi sekiz belediyenin mali zorluklar yaşadığını ve bunun belde halkını da olumsuz etkilediğinin herkes tarafından bilinen bir gerçek olduğunu ifade etti. Toros, CTP'nin hiçbir zaman reforma karşı olmadığını ama böyle bir algı yaratıldığını söyledi.

Yasa tasarısı ile ilgili birtakım kriterlerde bir dönüşüm olması gerektiğini söylediklerini belirten Toros, “Açıkçası UBP ikna olmuş görünüyordu” dedi.

“PROSEDÜR TAMAMEN KATLEDİLMİŞ”

Herkesin içinde olacağı bir Ad-Hoc Komite’nin kurulduğunu ve Ad-Hoc Komite’nin kriterleri belirlediği bir rapor çıkardığını dile getiren Toros, “Kimsenin haberi olmadan ansızın Belediyeleri Birleştirme Yasası'nın komiteye gönderildiğini basından öğrendik” ifadelerini kulanarak, prosedürün tamamen katledilmiş olduğunu kaydetti.

Konu ile ilgili halka danışılmadığını ve sadece parmak çoğunluğu ile kabul ettirdiklerini dile getiren Toros, “O kadar prematüre bir çalışma ki, genel kurul aşamasında yüzde seksenini yeniden değiştirmek zorunda kaldılar... Biz ana muhalefet olarak bin bir tane çağrı yaptık” dedi.

“ÖZERKLİK İHLAL EDİLİYOR”

Ad-Hoc komitede görüşüp gerçek anlamda reform sıfatını taşıyabilecek bir çalışma yapılmasını talep ettiklerini söyleyen Toros, şu an gelinen noktada ise reformun vazgeçilmez unsuru olan özerkliğin ihlal edildiğinin altını çizdi.

İlk yapılması gerekenin ise 51/95 sayılı yasanın düzenlenmesi olduğuna dikkatleri çeken Toros, gerçek reformun kümelenmek olduğunu ve 'bunları yapalım' dediklerinde göz ardı edildiğinden bahsetti.

Gelinen noktada Anayasa'ya uygun olmayan birçok içerik olduğunu hukukçuların söylediğini ifade eden Toros, kendisinin olayın pratik ve siyasi boyutuna odaklandığını söyledi. Toros, mahkemenin bu yasayı geri çevirme olasılığını da yüksek gördüklerinin altını çizdi.

“BM’Yİ TERK ETMEK TOPLUMSAL STATÜYÜ CİDDİ BİR TEHLİKEYE SOKMAK DEMEKTİR”

Kıbrıs sorunu ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Toros, “Bizim en büyük yanlışımız Kıbrıs sorununun çözümlenmesi Birleşmiş Milletler zeminini terk etmek olmuştur” dedi. Toros, BM'yi terk etmenin eşit toplumsal statüyü ciddi bir tehlikeye sokmak olduğundan bahsetti.

Mart 1964 yılında çıkan 186 numaralı BM kararından bahseden Toros, aslında bu sayede Kıbırs sorununun BM’nin bir dosyası haline geldiğini kaydetti.

Toros, siyasi eşitlik konusunda Rum halkının, Kıbrıslı Türklerin tüm federal organlarda bir ‘veto oyu’ ile yer almasını kabul edilebilir bulmadıklarını söyledi.

Hiçbir zaman barış konusunda ısrardan vazgeçen taraf olmamak gerektiğini dile getiren Toros, “Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yaptığı gibi meşru zemini terk etmemelisiniz, bu güne kadar elde edilen tüm güvenilirlik itibarsızlaştırılmış olur” dedi. Toros, Ersin Tatar’ın en büyük yanlışının bu olduğuna dikkat çekti.

“RUMLARI GERİ DÖNÜLMEZ BİR YOLA SOKMALIYDI”

Güven Yaratıcı Önlemler'i (GYÖ) önce Ersin Tatar’ın masaya koyması gerektiğini vurgulayan Toros, "Rumları geri dönülmez bir yola sokmalıydı, bunları yapmadı” dedi.

Ersin Tatar’ın politikasının tamamen Kıbrıs’ın bölünmesine yönelik olduğuna değinen Toros, tamamen dünyadan koparmaya yönelik bir çalışma yapıldığından ve UBP ile Tatar’ın bundan beslendiğinden bahsetti.

“TATAR’IN POLİTİKASI KAZANILANI KAYBETTİRİYOR”

“Halkı temsil etmiyor bu sözde yeni siyaset, hiçbir şey elde edilmedi. Yeni siyaset Kapalı Maraş'ı da açamamıştır, taşınmaz mal komisyonunu da çalıştıramamıştır” diye konuşan Toros, Ersin Tatar’ın politikasının kazanılanları kaybettiren bir politika olduğunu söyledi.

Tatar'ın Cumhurbaşkanı olması için Türkiye Cumhuiyeti’nin kendisini desteklediğini söyleyen Toros, Türkiye’nin AB-ABD ile ve Rusya-Ukrayna savaşı sürecinde çok önemli bir uluslar arası konumu ve sorumluluğu olduğuna dikkatleri çekti.

Toros, “Ercan Havalimanı’nın uluslararası uçuşlara açılması potansiyelini niye elinin tersi ile itiyorsun?” sorusunu sordu.