UKÜ'nün biyoteknolojik araştırma ve uygulamalara başladığı açıklandı

Üniversiteden yapılan açıklamada, KKTC ve dünyada enerji, çevre ve sağlık konularında var olan problemlere çözüm üretilmesi ve geleceğe yönelik stratejik planlar geliştirilmesi amacıyla kurulan Biyoteknoloji Araştırma Merkezi'nin, Üniversite'nin dışa açılan penceresi olarak biyolojik proje uygulamalarıyla uluslararası platformda isim yapmak hedefinde olacağı belirtildi.

Açıklamaya göre, UKÜ Biyoteknoloji Araştırma Merkezi Direktörü olarak görevini sürdüren Yrd. Doç. Dr. Rüstem Önkal, Avrupa ve dünya çapında faaliyet gösteren saygınlık kazanacak bir araştırma merkezi olma hedefiyle çalışmalara devam ettiklerini kaydetti.

Yrd. Doç. Dr. Rüstem Önkal, Imperial College'de birlikte birçok kanser çalışmasını yürüttüğü Prof. Dr. Mustafa Camgöz ile şimdi de UKÜ'de Kuzey Kıbrıs için ortak projelere imza atacaklarını dile getirdi ve Prof. Dr. Camgöz ile birlikte hazırladıkları ve UKÜ Biyoteknoloji Araştırma Merkezi'nin de adının geçtiği birçok makalenin uluslararası dergilerde yayımlanmaya başladığını aktardı. Önkal, Araştırma Merkezinin UKÜ'nün dünyaya açılan penceresi olacağını sözlerine ekledi.

Kurulan Biyoteknoloji Araştırma Merkezi'nde şu anda yapılan bilimsel çalışmalar arasında TÜBİTAK destekli projelerin de olduğunu kaydeden Önkal, yurtdışında yüksek lisans ve doktora eğitimini sürdüren Kıbrıslı Türk gençlerin önemine de değindi. Yrd. Doç. Dr. Önkal, kurulan Biyoteknoloji Araştırma Merkezi'nin hedeflerinden birinin başarılı Kıbrıslı Türk gençlerin ülkeye kazandırılması ve bu sayede Kuzey Kıbrıs üniversitelerinde araştırma kültürünün geliştirilmesi olduğunu söyledi.

Imperial College'de Moleküler Hücre Biyolojisi Bölümü Kanser Biyolojisi Uzmanı olan Profesör Mustafa Camgöz ise, aynı zamanda Başdanışman olarak göreve başladığı UKÜ Biyoteknoloji Araştırma Merkezi'nde, TUBİTAK, Avrupa Birliği, British Heart Foundation (BHF), Breast Cancer Campaign (BCC) gibi KKTC, Türkiye ve üçüncü dünya ülkeleri destekli projeler geliştireceklerini belirtti.

Prof. Dr. Camgöz, söz konusu projelerin UKÜ, Imperial College ve İstanbul Üniversitesi'nin üçlü ortaklığına dayanacağını aktardı. İleriki zamanlarda Imperial College ve UKÜ arasında öğrenci değişiminin de söz konusu olacağını belirten Prof. Dr. Mustafa Camgöz, UKÜ doktora öğrencisinin Londra'da, Imperial College öğrencisinin de UKÜ'de eğitimlerine devam edebileceklerini açıkladı.

Kanserin yayılmasını önleme fikri üzerinde 12 yıldır çalıştıklarını anlatan Prof. Dr. Camgöz, yaptıkları çalışmaları şöyle anlattı:

"Önce metastazı, yani kanserli hücrelerin yayılmasına sebebiyet veren mekanizmayı keşfettik, sonra bunu ilaçla nasıl kontrol edebileceğimiz üzerinde çalıştık. Temel anlamda nöroloji ile onkolojiyi birleştirip yepyeni bir araştırma alanı açtık. Bu bize kanserin yeni bir resmini çizdi. Yayılan kanser hücrelerinde 'hiperaktif' elektrik sinyalleri geliştiğini gördük. Sara hastalığında vücut nasıl kontrolden çıkarsa, kanserde de benzeri hareketler gördük. Hiperaktif hücreler etraflarını sindirip yayılıyorlar. Bulduğumuz ilaç bu hiperaktiviteyi bloke ediyor ve tümörlerin yayılmasını durduruyor. Yeni patentlediğimiz bu ilaç toksik değil ve kemoterapi gibi öldürücü etkisi yok. 5 yıl içinde de kliniksel tesirlerini göreceğiz. Hap şeklinde olacak ve yeni kanser ilaçları gibi pahalı olmayacak."

YÜKSELEN: "FAKÜLTE YOLDA"

Bu arada UKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Ali Yükselen, Biyoteknoloji Araştırma Merkezi'nden yola çıkarak zamanla lisans öğrencisi almak için Biyoteknoloji Bölümü açılmasının ve bunun için YÖK'e başvuru yapılmasının planlandığını söyledi.

Yükselen, bunların yanı sıra eğitimde kaliteye önem veren ve öncü girişimlerde bulunan UKÜ'nün yurtdışında okuyan ve ülkelerine dönmekte tedirgin olan gençleri de KKTC'ye kazandırmayı hedeflediğini belirtti. Prof. Dr. Mehmet Ali Yükselen, bunun için, İngitere'nin en önde gelen üniversitelerinden Imperial College ve Cambridge Üniversitesi'nde doktora eğitimlerini sürdüren KKTC'li öğrenciler ile iş anlaşmaları konusunda görüşmelerin sürdüğünü ve doktorasını yeni tamamlamış bazı gençlerle de anlaşıldığını bildirdi.

Prof. Dr. Mehmet Ali Yükselen, Biyoteknoloji Araştırma Merkezi'nin 2013 yılında, yapımı halen devam eden UKÜ Bilim ve Teknoloji Merkezi'ne taşınacağını söyledi. Yükselen, 2010 yılında yapımına başlanan ve KKTC'deki ilk ve tek tam donanımlı 'yeşil' bina özelliğini taşıyacak olan bu merkez binasında fosil yakıtlar yerine alternatif kaynaklardan elektrik enerjisi üretileceğini de sözlerine ekledi.

Bu sayede Kuzey Kıbrıs'taki üniversiteler arasında sadece UKÜ bünyesinde bulunan Çevre Mühendisliği ve Enerji Sistemleri Mühendisliği bölümlerindeki akademisyen ve öğrencilere de adeta yaşayan bir laboratuvar imkanı sunulacağını kaydeden Prof. Dr. Mehmet Ali Yükselen, aynı zamanda Bilim ve Teknoloji Merkezi'nin ülkenin en önemli sorunlarından olan enerji sorununun da giderilmesine öncülük edeceğini belirtti.

TAK