Tufan Erhürman: Atılan taş ürküttüğünüz kurbağaya değer mi?
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, donmuş etin neden ithal edildiğini sorarak, “Atılan taş ürküttüğünüz kurbağaya değer mi?” ifadelerini kullandı.
Meclis Genel Kurulu'nda söz alan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, hükümetin hayvancılık alanına destek verdiğini belirten söylemlerine dikkat çekerek, bu alana destek veriliyorsa maliyetin yüksek olmaması gerektiğini kaydetti ve bunun açıklanmasını istedi.
Narhın kasabın satışı üzerinden konduğunu anladığını dile getiren Erhürman, hayvancıya destek verilmesinin ardından ithalat kapısının açılarak fiyatların düşmesinin sağlanmasının mantıksal olarak nereye taşındığını sordu.
Yapılan uygulamaların bir plan doğrultusunda olmadığını dile getiren Erhürman, rakamsal olarak söylenenin sahada çok fazla bir manası olmadığını düşündüğünü kaydetti.
Donmuş etin neden ithal edildiğini soran Erhürman, “Atılan taş ürküttüğünüz kurbağaya değer mi?” diye sordu.
Narenciye üreticileri birliğinin, vektör böcek hakkında bir profesörün bilimsel yazısını paylaşmasını değerlendiren Erhürman, bu böceğin Güney Kıbrıs’ta da görüldüğünü fakat ürünün ihraç edildiğini kaydetti.
Yaş meyve ihracatından vaz mı geçildiğini soran Erhürman, neden vektör böcek var diye ihracat kapılarının kapatıldığını da sorarak, Güney Kıbrıs’ın bu böcek olmasına rağmen ihracat yaptığını belirtti.
Meyvenin konsantre olarak kullanılmasının üretimi bitireceğini dile getiren Erhürman, vektör böceğinin tükenmesi halinde mi ihracat yapılacağını sordu.
Üreticinin üretime devam edip edemeyeceği endişesiyle yaşamaya devam ettiğini belirten Erhürman, öngörülemezdik halinin ülkeyi bitireceğini kaydederek, böyle bir yapıda ne üretim ne de ekonomi olamayacağını söyledi.
Erhürman, yabancılara mülk satışının düzenlenmesi konusunun, yüzölçümü ve nüfus açısından iki bacağı olduğunu belirterek, komitede bu iki noktaya yönelik düzenlenme yapılmasını talep ettiklerini söyledi.
Erhürman, yüzölçümü konusunda bir kota getirildiğini ancak bunun çok da bir şey ifade etmediğini belirtti.
Okul, hastane, kanalizasyon ihtiyacı gibi konuların yüzölçümü değil nüfusla ilgili olduğunu söyleyen Erhürman, getirilen düzenlemenin bu noktaya etkisi olmayacağını savundu.
Yasanın derdinin yüzölçümü ve nüfus açısından sınır konması olması gerektiğini ancak bunun yapılmadığını söyleyen Erhürman, bölgelerde KKTC vatandaşlarının ağırlıklı varlığının korunması ve hizmet üzerindeki baskının yönetilir olması üzerinde durduklarını ancak tasarıda bu iki konuya ilişkin sınırlama bulunmadığını belirtti.
Yasa tasarısının yataya değil dikeye büyümeyi teşvik ettiğini kaydederek, imar planları olan bölgelere de değinen Erhürman, belli belediyelerin arıtma tesisleri ile ilgili sorun yaşadığını, nüfus arttıkça sorunların da arttığını söyledi.
Erhürman, yabancı uyruklulara bir daire alabilme, KKTC’yi tanıyan ülkelerin vatandaşlarına ise üç daire alabilme maddesinin getirildiğini söyleyerek, bunun da siyasi vizyonun KKTC’yi başka ülkenin tanımayacağını gösterdiğini savundu.
“Dağ fare doğurdu” diyen Erhürman, 2 buçuk yıl sonunda sözleşme ve emanetçi üzerindeki düzenlemelerin kayda alınacağının mı düşünüldüğünü sordu.
Toprağı koruma noktasının tek sorun olmadığını dile getiren Erhürman, esas sorunun nüfus dolayısıyla hizmetlerin planlanması noktasında olduğunu, yasanın bunu kapsamadığını belirtti.
Erhürman, kotalar konduğu zaman yatırımların da kotaya geldiğinde duracağının bilinmesinin önemli olduğunu, bu yönde düzenleme yapılması gerektiğini kaydetti.
İranlı bir kişi 75 daire aldıysa, iki yıl içinde 75 daireyi 75 İranlıya bölüştürülmesi noktasında, 75 kişinin hizmet alacağını bunun ülke planlaması açısından büyük önemi olduğunu söyleyen Erhürman, CTP’nin bu yasaya olmamış bir yasa gözüyle baktığını, hedeflenen ile sonuçlananın örtüşmediğini dile getirdi.
Belli alanlarda piyasayı yabancıların belirlediğini dile getiren Erhürman, halkın yok oluşuna doğru gidildiğini söyledi.
Erhürman, yasa tasarısına olumsuz oy vereceklerini belirtti.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.