İÇ HABERLER
okuma süresi: 14 dak.

Kudret Akay yazdı: TMK'nın ya da TMK'lı olmanın ayrıcalığı

Kudret Akay yazdı: TMK'nın ya da TMK'lı olmanın ayrıcalığı

Sosyolog Kudret Akay, 60'ıncı kuruluş yıl dönümüne yönelik önemli açıklamalar yaparak, TMK'lı olmanın ayrıcalıklarına değindi.

Yayın Tarihi: 02/07/24 19:59
Güncelleme Tarihi: 02/07/24 20:38
okuma süresi: 14 dak.
Kudret Akay yazdı: TMK'nın ya da TMK'lı olmanın ayrıcalığı

Sosyolog Kudret Akay, Türk Maarif Koleji'nin 60'ıncı kuruluş yıl dönümüne yönelik önemli açıklamalar yaparak, TMK'lı olmanın ayrıcalıklarını anlattı. 

Akay, TMK'lı öğrencilerin "ayrıcalıklıyız” iddiasına tamamen katıldığını belirterek, "Ancak çoğunluğun ayrıcalıktan mahrum olmasının çeşitli nedenleri arasında fırsat eşitsizliğinin olması ise cidden üzüyor. Bu da bu devletin bir başka eksiği ve yanlışı" ifadelerini kullandı.

İşte Akay'ın açıklaması: 

"Kuruluşunun 60. yılında TMK mezunları güzel bir organizasyon yapmışlar. Sosyal medyadan gördüğüm kadarıyla paylaşımların tümü hem organizasyonun güzelliğine, hem eski arkadaşların bir araya gelmesine hem de bence en önemlisi  TMK’lı olmanın bir ayrıcalıklı bir olgu olduğuna vurgu yapmışlar. Baştan belirteyim ki bu makale TMK’lı -eski veya yeni- öğrencilerin akademik veya iş hayatlarındaki başarıların altında kendi emekleri, zekaları veya çalışkanlıklarını var olduğunu inkar etmek için yazılmamıştır.  Neden yazıldığı okundukça anlaşılacağı gibi, yazının sonunda da açıkça belirtiliyor

TMK’lı öğrencilerin paylaşımlar beni 1994 veya 95 yıllarına, yani Mehmet Ali Talat’ın Eğitim Bakanı olduğu yıllara götürdü önce.

O günlerde Talat ve ekibi eğitimde yeniden yapılanma adına kolej giriş sınavlarını kaldırmak için adım atmış, kapsamlı bir doküman hazırlamışlardı. Dokümandaki alttaki ifade kolejlere girişin sınavla girilmesini kronik toplumsal bir sorun olarak tanımlayıp, sınavı kaldırma önerisi getirmekteydi:

“Toplum açısından kronikleşmiş bir rahatsızlık olan kolej olgusu bu olumsuzluğun tipik ve önemli sonuçlarından birisidir” 

Bense bu iddiaya karşılık hazırladığım dokümanda aşağıdaki argümanı ortaya koymuştum:

“Kolej sorununu örnek alacak olursak: Eğitimde fırsat eşitliği politikasından ne anladığımız çok önemli. Belli ki bakanlık fırsat eşitliğini sadece okula girişte görüyor. Yani sınav zorunluluğunu kaldırıp, sözde herkese bu olanağı açıyor. Eğitimde gerçek fırsat eşitliği ise  süreç içerisinde kullanılır ve sonuçları ile ölçülür.

Bakanlığın sınavı kaldırması  eğitimdeki eşitsizliği doğuran belirleyici faktörleri ortadan kaldırmazken, tam tersine eğitim sistemi toplumun ‘hayali bir eşitlik’ inancını güçlendirmesinde başat işlev yüklenmiş olur.” 

“Hayali bir eşitlik” iddiam tabii 1993/94 yılında yaptığım saha çalışmalarına yani, araştırmalara dayanıyordu:

-------

Öğrenci Gelişim Dosyası, Zorunlu Eğitim Sayfa 7

Kudret Akay, Öğrenci Gelişim Dosyasına eleştirel bir bakış

Grafik 1:

TMK ve SSEML  Öğrenci Velilerinin Mezun Oldukları Okullara Göre

Karşılaştırmalı Oranları

Bu grafikte ilk dikkat çeken TMK öğrenci velilerinin büyük bir oranda Lise veya üstü öğrenim gördükleri, SSEML velilerinin ise İlk ve Ortaokul mezunları olduğudur. Anneleri ilkokul mezunu olan TMK öğrencilerinin oranı %5’in altında iken bu oran SSEML öğrencileri için %50’nin üzerindeydi. Lise veya üstü eğitim düzeyine sahip TMK öğrencileri annelerinin oranı %80’e yakınken bu oran SSEML öğrenci anneleri için %20’lerdeydi.  Ayni bulgunun babalar için dağılımı da çok fark göstermiyordu: TMK öğrenci babalarının %80’den fazlası Lise veya üstü eğitim düzeyine sahipken, SSEML öğrencilerinin babalarında bu oran %30’un az üzerindeydi. O yıllarda TMK öğrencileri belli ki ayrıcalıklıydılar, belki de doğumlarından itibaren…

Aradan uzun yıllar geçti. 2009 yılında bu kez benzeri bir araştırma yapma fırsatım yine oldu.

“2009 yılında bu kez  KKTC’deki tüm devlet okullarının (Lise veya dengi) son sınıf öğrencileriyle tam sayıma dayalı bir başka araştırma yapma fırsatım olmuştu. UKÜ o yıl, son sınıf öğrencilerinin üniversite seçme tercihlerinin saptanması için benden bir çalışma istemişti.

Eğitime özel ilgi duyan bir  toplum bilimci için bulunmaz bir fırsattı bu. Tamamladığım araştırma ile UKÜ’ye istedikleri sonuçları sunarken ben de  Refah düzeyi/Sosyal Statü/Sosyal Sınıf ve Eğitim arasındaki ilişkiyi KKTC genelinde tanımlayabilecek verilere ulaşmış oluyordum.

Durum özetle şu: Devlet okullarında okuyan çocukların ailelerinin refah düzeyleri, sosyal sınıfları, sosyal statüleriyle çocukların aldıkları eğitim arasında çok güçlü bir ilişki vardır.

Eğer refah düzeyi yüksek bir aileden gelen bir çocuksanız büyük bir ihtimalle TMK gibi bir okula gitme şansınız yüksek olacak, ancak eğer refah düzeyi düşük yani dar gelirli bir aileden gelen bir çocuksanız, bir meslek okuluna gitme şansınız çok daha yüksek olacak. Veya son satırı tersten yazalım; refah düzeyi düşük bir aileden gelen bir çocuksanız Türk Maarif Kolejine gitme şansınız çok az.

Tabii refahın yansıra ayni ilişkileri “sosyal statüler”, “sosyal sınıf” ve   eğitim arasında da kurabilirim. Özellikle babanız, toplumsal iş bölümü içerisinde sosyal statüsü yüksek olarak kabul edilen meslek gruplarından birinde ise, sizin TMK’ya gitme şansınız yüksek.

Tabii tamamladığım araştırmanın bana sağladığı veriler sadece refah düzeyi, sosyal statü ve sosyal sınıf değişkenlerinin eğitimle ilişkisini vermekle kalmayıp bir de anne ve babanın doğum yeri ile de ilişkisini göstermeme yarıyor.

1994’ten beridir söyleye geldiğim ve en son 3 yıl kadar önce bir gazetede yayınlanan yazımda da belirttiğim gibi “Bu ülkede gelecekteki hakimler, doktorlar, mühendisler, avukatlar,  profesyoneller veya bir başka deyişle yönetenler, Kıbrıs doğumlu babaların çocukları olurken, vasıflı ve/veya vasıfsız işçiler, teknisyenler, bir mesleği olmayanlar,  veya bir başka deyişle yönetilenler Türkiye doğumlu babaların çocuklarından oluşacaklardır. İstisnalar tabii ki olacak ancak bu istisnalar kaideyi bozmayacak. Toplumsal hiyerarşi doğum yerine göre belirlenmeye devam edecek. Birileri bunu değiştirmeye çalışacak. Ancak bu 3 vakte kadar mı 4 vakte kadar mı olacak bunu da zaman gösterecek."

Grafik 2 

TMK ve SSML Velilerin Meslek Kategorileri İtibariyle Oransal Dağılımı 

Yukardaki grafik ise iki okul öğrencilerinin anne ve babalarının meslek gruplarına olan dağılımlarını göstermektedir. Anneleri kol emekçisi olan SSEML öğrencilerinin oranı %80’lere varırken Bu oran TMK öğrencileri için %40’ın altındaydı. Profesyonel meslek gruplarında ise benzeri bir fark yine TMK öğrencilerinin lehineydi. Anneleri profesyonel bir meslek grubuna ait   SSEML öğrencilerinin oranı %1 civarındayken, bu oran TMK öğrencileri için %9’du. Babaları profesyonel bir meslek grubuna ait SSEML öğrencilerinin oranı %14 civarındayken bu oran TMK öğrencileri için %50’nin üzerindeydi.

Aradan uzun yıllar geçtikten sonra 2009 yılında benzeri bir araştırma yapma fırsatım oldu. Sonuçlarını daha önce yayınlamıştım. Altta hazırladığım makalenin bir bölümünü tekrar sunuyorum:

“2009 yılında bu kez  KKTC’deki tüm devlet okullarının (Lise veya dengi) son sınıf öğrencileriyle tam sayıma dayalı bir başka araştırma yapma fırsatım olmuştu. UKÜ o yıl, son sınıf öğrencilerinin üniversite seçme tercihlerinin saptanması için benden bir çalışma istemişti.

Eğitime özel ilgi duyan bir  toplum bilimci için bulunmaz bir fırsattı bu. Tamamladığım araştırma ile UKÜ’ye istedikleri sonuçları sunarken ben de  Refah düzeyi/Sosyal Statü/Sosyal Sınıf ve Eğitim arasındaki ilişkiyi KKTC genelinde tanımlayabilecek verilere ulaşmış oluyordum.

Durum özetle şu: Devlet okullarında okuyan çocukların ailelerinin refah düzeyleri, sosyal sınıfları, sosyal statüleriyle çocukların aldıkları eğitim arasında çok güçlü bir ilişki vardır.

Eğer refah düzeyi yüksek bir aileden gelen bir çocuksanız büyük bir ihtimalle TMK gibi bir okula gitme şansınız yüksek olacak, ancak eğer refah düzeyi düşük yani dar gelirli bir aileden gelen bir çocuksanız, bir meslek okuluna gitme şansınız çok daha yüksek olacak. Veya son satırı tersten yazalım; refah düzeyi düşük bir aileden gelen bir çocuksanız Türk Maarif Kolejine gitme şansınız çok az.

Tabii refahın yansıra ayni ilişkileri “sosyal statüler”, “sosyal sınıf” ve   eğitim arasında da kurabilirim. Özellikle babanız, toplumsal iş bölümü içerisinde sosyal statüsü yüksek olarak kabul edilen meslek gruplarından birinde ise, sizin TMK’ya gitme şansınız yüksek.

Tabii tamamladığım araştırmanın bana sağladığı veriler sadece refah düzeyi, sosyal statü ve sosyal sınıf değişkenlerinin eğitimle ilişkisini vermekle kalmayıp bir de anne ve babanın doğum yeri ile de ilişkisini göstermeme yarıyor.

1994’ten beridir söyleye geldiğim ve en son 3 yıl kadar önce bir gazetede yayınlanan yazımda da belirttiğim gibi “Bu ülkede gelecekteki hakimler, doktorlar, mühendisler, avukatlar,  profesyoneller veya bir başka deyişle yönetenler, Kıbrıs doğumlu babaların çocukları olurken, vasıflı ve/veya vasıfsız işçiler, teknisyenler, bir mesleği olmayanlar,  veya bir başka deyişle yönetilenler Türkiye doğumlu babaların çocuklarından oluşacaklardır. İstisnalar tabii ki olacak ancak bu istisnalar kaideyi bozmayacak. Toplumsal hiyerarşi doğum yerine göre belirlenmeye devam edecek. Birileri bunu değiştirmeye çalışacak. Ancak bu 3 vakte kadar mı 4 vakte kadar mı olacak bunu da zaman gösterecek. “

Altta 2009 araştırmasından elde ettiğim bazı verileri grafikler halinde sunuyorum

Bu grafik, 3 sütün üzerinde farklı renk kesitlerinden oluşmakta.  Sütunlar “Diğer” “Türkiye” ve “Kıbrıs” olarak işaretlenmiş. Bu sütunlar  “baba doğum  yerlerini” göstermekte.  Grafiğin sağ tarafında ise göstergeler var. En alttan başlayarak Kırmızı (1), Yeşil (2) Mavi  (3)  ve Fuşya (4) renkleri  toplumun refaha göre gruplara dağılımını göstermekte.  Buna göre 1, yani Kırmızı gösterge toplum içerisinde refahtan en az pay alan gruba işaret ederken, Fuşya yani 4 refahtan en büyük payı alan gruba işaret etmektedir. 

Bu göstergelerin sütunlara dağılımına bakınca grafiği okumak mümkün;  refah düzeyinin en alt grubunda bulunanların %22’sinin “baba doğum yeri” Kıbrıs, %63’nün ise Türkiye.  

Refah düzeyinin bir üst sırasında yer alanlar yeşil renkle gösterilmekte. Refah grubu 2 diye nitelendirdiğimiz bu grubun %55’nin babaları Kıbrıs doğumlu. %41 ise Türkiye doğumlu.

Bir üst refah grubuna girenler ise Mavi renkle  gösterilmekte. Bunlar da grup 3.  Grup 1 ve  Grup 2’ye göre refahtan daha fazla pay alan grubu göstermekte. Bu gruba girenlerin  %69’unun babaları Kıbrıs doğumlu. Bu grupta babaları  Türkiye doğumlu olanların oranı ise % 27.

En son grubumuz Fuşya renkli grup, No 4. Refah düzeyinin en üst grubu. Veya refahtan en fazla pay alan grup. Bu gruba girenlerin %74’ünün babaları Kıbrıs doğumlu. %22’nin ise babaları Türkiye doğumlu.

Grafik 1

Bu grafik bizlere refahla, doğum yeri arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir.  Bunu biraz daha açarsak, şunu diyebiliriz.  Refah grubu yükseldikçe içerisindeki Kıbrıs doğumluların payı artıyor, yani Refahla Kıbrıs doğumlu olmak arasında doğru bir  orantı varken, Refah grubu düştükçe içerisindeki Türkiye doğumluların oranı artıyor, yani burada ters bir orantı mevcuttur.  Sadece bu gösterge dahi bizleri tedirgin etmeye yetmeli. Ancak bu gösterge buzdağının sadece ucu.

Grafik 2. Bu grafik  Karpaz Meslek Lisesinde elde edilen verilerden hazırlanmıştır.  Grafikten de  görülebileceği, bu oklulda oluyan çocukların %71’nin babası Türkiye  ve %27’sinin ise Kıbrıs doğumlu.

Grafik 2

Grafik 3 ise bu okulda okuyan çocukların ailelerinin refah düzeylerini göstermekte. Buradan da görülebileceği gibi  bu okulda okuyan çocukların %36’sının aileleri refahın en alt düzeyinde yer alırken diğer bir %36’sı ise refahın bir üst düzeyinde yer almaktadır. Bir başka  deyişle bu okulda okuyan çocukların %72’sinin aileleri ülkemiz refahından en az payan alan iki grupta bulunmaktadırlar.

Grafik 3

Refahtan ikinci derecede iyi pay  alan ailelerin bu okul bazında oranları  %23 ve refahtan ilk sırada pay alan ailelerin oranı ise sadece %3’tür.

Ayni verileri bir de Türk Maarif Kolejinde (Lefkoşa) tespit etmeye çalışalım. Altta  Grafik 4’de görülebileceği gibi bu okulda okuyan öğrencilerimizin %82’sinin babası Kıbrıs doğumlu, %18’inin ise Türkiye doğumlu.  Herhalde babası Türkiyeli olan öğrenciler TMK’yı sevmiyorlar!!!

Grafik 4

Yukarıda Grafik 3’de gördüğümüz tablonun neredeyse tam tersi altta Grafik 4’de görülmekte; Karpaz Meslek Lisesinde okuyan öğrencilerin %72’si refah seviyesinin iki en alt düzeyinden pay alırken,  Türk Maarif Kolejinde okuyan çocukların %72’si refahın en üst iki düzeyinden pay almakta“

Özetle benim bulgularım 1993-2009 arasını kapsamakta. Saptadığım bulgular hala ne oranda geçerli bilmiyorum. Ancak TMK’lı öğrencilerin “Ayrıcalıklıyız” iddiasına tamamen katılıyorum. Bu beni üzmüyor. Ancak çoğunluğun ayrıcalıktan mahrum olmasının çeşitli nedenleri arasında fırsat eşitsizliğinin olması ise cidden üzüyor. Bu da bu devletin bir başka eksiği ve yanlışı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.