İÇ HABERLER
okuma süresi: 8 dak.

Holguin’den duygusal mektup: Kıbrıs uzlaşıyı ve yeni bir yolu hak ediyor

Holguin’den duygusal mektup: Kıbrıs uzlaşıyı ve yeni bir yolu hak ediyor

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in kişisel temsilcisi Maria Holguin, adanın her iki tarafına hitap eden duygusal bir mektup kaleme alarak, Kıbrıs’ın uzlaşmayı ve yeni bir yol bulmayı hakkettiğini söyledi. Kıbrıs’ın doğal güzelliklerini Kolombiya’ya benzeten Holguin mektubunda, 10 Temmuz’da raporunu sunacağını ancak bunun bir son olmadığını, gereken adımların ileriki aylarda Genel Sekreter tarafından atılacağını da sözlerine ekledi.

Yayın Tarihi: 07/07/24 00:05
okuma süresi: 8 dak.
Holguin’den duygusal mektup: Kıbrıs uzlaşıyı ve yeni bir yolu hak ediyor
Özel Haber

Kıbrıs Postası - Ulaş Barış

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs kişisel temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar, uzun ve duygusal bir mektup yazarak adadaki taraflara yeniden birleşme için bir yol bulunması çağrısında bulundu.

Kolombiyalı diplomat mektubunda, Kıbrıs adasının doğal güzelliklerini kendi yaşadığı Kolombiya’ya benzeterek, görev süresi başladığında böylesi benzer görüntüleri görmeyi hiç düşünmediğini anlattı.

Görev süresi boyunca hem liderlerle hem de toplumun diğer kesimleri ile önemli istişareler yaptığını anlatan Holguin, bu temaslarında Kıbrıslıların cömertliğine ve nezaketine tanık olduğunu ifade ederek, teşekkürlerini de sundu.

Göreve başladıktan sonra Kıbrıs tarihini incelediğini ve çok uzun yılların karşılıklı suçlamalarla boşa geçtiğini anladığını belirten Holguin, bunun da karşılıklı bir şekilde ‘ötekini’ yarattığını, aradaki mesafenin açıldığını vurguladı.

“Herhangi bir müzakere sürecinde geçmişi tanımak ve anlamak önemlidir. Bu durum, tarihi çok fazla acı ve kayıpla dolu olan Kıbrıs için de özellikle geçerlidir. Ancak geçmişte yaşananlar, değişime inanmayanlar da dahil olmak üzere tüm Kıbrıslıların yararına olacak bir çözüme doğru ilerlemenin önünde aşılmaz bir engel olmamalıdır” diyen Holguin, raporunu 10 Temmuz günü genel sekretere sunacağını açıkladı.

Mektubunun sonunda Holguin, her iki topluma da çağrıda bulunarak Kıbrıs adasının hak ettiği müreffeh yere ulaşması için liderlere çözüm ve yeniden birleşme yolunda baskı yapmalarını salık verdi.

İşte Holguin’in mektubunun tam metni:

"Bu yılın Şubat ayında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Özel Temsilcisi olarak görevime başladım ve Genel Sekreter benden Kıbrıs'ta kesin ve sürdürülebilir bir çözüme götürecek müzakerelerin yeniden başlaması için elverişli koşulların olup olmadığını araştırmamı istedi. Beş ay sonra, iki lider Nikos Hristodulidis ve Ersin Tatar ile son görüşmemi gerçekleştirdim.

Kıbrıs benim için aynı anda hem yeni hem de tanıdık bir ülkeydi. Bu güzel adada Kolombiya'daki evimdeki gibi manzaralar bulacağımı hiç hayal etmemiştim. Bogota'ya üç saat uzaklıktaki bir kasabada, adada yaptığım ziyaretlerim sırasında geçtiğim yolların herhangi birinde kolayca bulunabilecek yarı çöl, dağlık bir bölgede yaşıyorum. Her iki yerde de bolca bulunan zeytin ağaçları, barışın ve kalıcı yenilenmenin sembolüdür.

Liderlerle toplantılar düzenledim, pozisyonlarını ve endişelerini uzun uzun tartıştım. Ada halkının yanı sıra siyasi aktörlerin ve sivil toplumun vizyonunu anlamak da benim için önemliydi. Deneyimlerini ve endişelerini benimle paylaşan herkese minnettarım. Her iki taraftaki Kıbrıslıların da cömertliğine ve nezaketine tanık oldum.

Bu geçirdiğimiz son aylar, taraflar arasında güven yaratacak yolların sürekli olarak aranmasına odaklandı. Geçmişte karşılanmayan beklentiler yaratan, daha büyük anlaşmazlıklara ve hayal kırıklıklarına yol açan çözümlerden uzaklaşmak önemlidir. Şimdi farklı düşünmeliyiz.

Bu süre zarfında ve adanın tarihini kapsamlı bir şekilde araştırdıktan sonra, çok uzun yılların çatışma, ayrımcılık ve diğer tarafı suçlayarak geçirildiğini anladım.

Oluşan statüko taraflar arasında büyük bir mesafe ve ‘öteki’ hakkında bilgi eksikliği yarattı ve bu her geçen gün artıyor.

Bu yüzden bir çok insan, daha fazla hayal kırıklığından kaçınmak için bir mekanizma kurarak -ve şüphesiz başarısız müzakere girişimleriyle bağlantılı olarak, mevcut durumu değiştirmenin imkansızlığına teslim olmuş gibi görünüyor.

İlk ziyaretimde, 60 yıldan fazla süren bir çatışmanın çözülememesini güçlü bir şekilde simgeleyen terk edilmiş Ermou Caddesi'nde yürüdüm. Anma törenleri ve anıtlar bize adada bir anlaşmaya varma çabalarının zaferini değil başarısızlığını hatırlatıyor. Zaman içinde donmuş bir Kıbrıs'ı gözler önüne seriyor. İşte şimdi değiştirme fırsatına sahip olduğumuz şey tam da budur.

Herhangi bir müzakere sürecinde geçmişi tanımak ve anlamak önemlidir. Bu durum, tarihi çok fazla acı ve kayıpla dolu olan Kıbrıs için de özellikle geçerlidir. Ancak geçmişte yaşananlar, değişime inanmayanlar da dahil olmak üzere tüm Kıbrıslıların yararına olacak bir çözüme doğru ilerlemenin önünde aşılmaz bir engel olmamalıdır.

Kıbrıs, istikrara ihtiyaç duyan sorunlu bir bölgede müreffeh bir ülke olma potansiyeline sahiptir. Kuşku yok ki, eğer farklılıklara ve paralel gelişmelere saygı gösterilirse, Kıbrıslılar dünyadaki pek çok taraf için güvenilir ortaklar haline gelebilir. Yeniden birleşmeye doğru atılacak adımlar, adadaki güvenliğe, barış ve huzur ortamında yaşayabilme duygusuna kesinlikle katkıda bulunacaktır.

Gelecekle bağlantı kurmaya ve her şeyden önce her iki tarafın da değerini artıracak çözümler aramaya yönelik davetimi yineliyorum. Geçmişi iyileştirmek ve bugünü geliştirmek için herkes geleceğe daha sağlıklı ve umutlu bir şekilde bakmalıdır. Zorlukların farkında olmakla birlikte, Kıbrıslıların geçmişte yaşadıkları acıların üstesinden gelebilmeleri halinde daha parlak ve olumlu bir bakış açısına sahip olabileceklerine inanıyorum.

Adanın her iki tarafındaki gençleri unutamayız. Onlar eşit fırsatlara sahip farklı bir yaşamı hak ediyorlar ve gelecekleri, geçmişte yaşananlar yüzünden etkilenmemeli.

Nörobilim alanındaki önemli bilgiler Kıbrıs'taki bazı davranışları anlamama yardımcı oldu. Uzmanlar, beynin gerçekliği algılarken bunu geçmiş inançları yeni deneyimlerle birleştirerek algıladığını öne sürüyorlar. Çocukluk döneminde oluşan, miras alınan ve pekiştirilen bu inançlar, yeni bilgileri özümseme yeteneğini kaybeden beynin derinliklerine yerleşiyor. Sonuç olarak, acı dolu bir geçmiş tekrar tekrar öğretildiğinde, insanların değişime açık olması ve daha iyi bir gelecek için umutlu bir alternatife inanması imkansız hale gelir.

Büyük dönüşümler eleştirilerden ve suçlamalardan muaf değildir. Konumlarından ödün vermemek için statükoyu tercih eden kesimler olacaktır. Geçmişteki kötü şeyleri konuşup, gelecekte de bunların yaşanacağını anlatan insanlar her zaman olacaktır.

Bazı kesimler küçük değişiklikleri bile bir tehdit ya da ihanet olarak algılayabilir.

Ancak tarih bizlere, liderlerin neyin tehlikede olduğunu anlayıp ve toplumlarının uzun vadeli refahına odaklandıklarında olumlu değişikliklerin meydana geldiğini öğretmiştir.

Kıbrıs'ın uzlaşmayı ve ileriye dönük yeni bir yol bulmayı hak ettiğine ve bunu bulabileceğine inanıyorum.

Raporumu 10 Temmuz'da BM Genel Sekreteri'ne sunacağım, ancak taahhüdüm sona ermedi, kalıcı bir çözüm için seçenekleri düşünmeye devam edeceğim.

Genel Sekreter önümüzdeki aylarda atılacak adımlara karar verecektir.

İyimserliğimi koruyor ve tüm Kıbrıslılardan liderlerini daha iyi ve güvenli bir gelecek için çalışmaya teşvik etmelerini, bunun için baskı yapmalarını istiyorum.

Liderler gerçek bir ilerleme için irade ve kararlılık göstermelidir"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.