Ahmet Tuğcu, Kıb-Tek yönetimine seslendi: Basının önünde görüşmeye hazırız

Kıbrıs Türk Elektrik Çalışanları Sendikası (EL-SEN) Başkanı Ahmet Tuğcu, Kıbrıs Postası aracılığıyla Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’na (Kıb-Tek) seslendi ve görüşme taleplerine cevap verdi. Tuğcu, basının önünde görüşmeye hazır olduklarını söyledi.

Kıb-Tek, EL-SEN'in 5 Ağustos Pazartesi günü greve gitme kararını duyurması üzerine yazılı açıklama yapmış ve açıklamada, bazı sorunların giderilmesinde gecikmeler yaşandığı ancak söz konusu eksikliklerin tamamlanmasına yönelik adımların atıldığını duyurmuştu.

SENDİKAYA GÖRÜŞME ÇAĞRISI

Kıb-Tek’ten yapılan açıklamada, halkın mağduriyet yaşamaması adına, EL-SEN ile Pazartesi günü eylemi kaldırmaları halinde görüşmeye hazır oldukları duyurulmuştu.

EL-SEN’den konuyla ilgili yapılan açıklama şöyle:

“Sendikamızın, başta iş güvenliği konusundaki eksiklerin giderilmesi ve çalışanların can güvenliği endişesi taşımadan görevlerini icra edebilmesi konusundaki beklentiler olmak üzere gündeme getirdiği taleplerin, KIB-TEK yönetimi tarafından dikkate alınıp ilgili konularda kararlar üretilmemesi nedeniyle, 5 Ağustos 2024 Pazartesi itibarıyla bazı birimlerde eyleme gideceğimizi açıklamamız, kurum yönetimini rahatsız etmiş olacak ki, bugün itibarıyla yaptıkları bir açıklamayla, EL-SEN’e yönelik bir karalama kampanyası başlatıp, beceriksizliklerini manipülasyon yoluyla örtme çabasına girmişlerdir.

Ülkemizde son bir ay içerisinde elektrik enerjisi kaynaklı olarak yaşanan 3 ölümlü iş kazasının, elektriğin şakaya gelmeyecek bir sektör olduğunun ve iş güvenliği koşullarının tam anlamıyla sağlanmadan yürütülecek faaliyetlerin, ölüm gibi geri dönüşü olmayan son derece ağır bedeller taşıdığının, tüm çıplaklığıyla gün yüzüne çıktığı bir dönemde, KIB-TEK çalışanlarının can güvenliğinin garanti altına alınması yönündeki taleplerimizin haklılığı, sanırım kimsenin itiraz edemeyeceği bir gerçektir.

KIB-TEK bugüne kadar toplam 6 çalışanını, iş kazası sonucu toprağa vermiştir ve bizler EL-SEN yönetimi olarak, üyelerimizin, yeni ocakların sönmesinin işten bile olmadığı bu koşullarda görev yapmasına razı değiliz, olmayacağız.

Doğu Akdeniz Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi İş Sağlığı ve Güvenliği Birimi’nce hazırlanan ön rapora göre, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nda şu anda iş güvenliği konusunda karşılanması gereken kuralların hiçbiri yerine getirilmemektedir. Ve hatta ilgili birimin, iş sağlığı konusunda Teknecik Elektrik Santrali’nde düzenleyeceği planlı eğitim, santralin iş güvenliği konusunda son derece sakıncalı olduğunun bizzat bu birime bağlı uzmanlar tarafından tespitinin ardından gerçekleştirilememiş ve Lefkoşa merkezde düzenlenmek zorunda kalınmıştır.

KIB-TEK’te iş güvenliği yoksunluğu, sadece DAÜ tarafından raporlanan bir durum değildir. Elektrik sektöründe faaliyet yürüten farklı kesimlerden uzmanlar da ısrarla aynı şeyi vurgulamakta, kurumda güvenlik standartlarının uygulanmadığına, koruyucu ekipman konusunda ciddi eksiklerin bulunduğuna dikkat çekmektedirler.

EL-SEN olarak 2022 ve 2023 yıllarında İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda yönetime yazdığımız yazılar ve taleplerimiz de ayrıca arşivlerdedir ve ilgili belgeler, halkımızın, kimin doğru, kimin yalan söylediğini görebilmesi için, açıklamamızın ekinde yayınlanmıştır.

Marifet, bazı şeyleri EL-SEN eylem noktasına gelince hatırlamakta ve tek yanlı ve yalanlarla dolu basın açıklamalarıyla bu halkı manipüle etmeye çalışmakta değildir!

İş güvenliği konusundaki bir diğer önemli sorun da denetimdir ki EL-SEN olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na kurumun denetlenmesi konusunda yazdığımız yazılar da yanıtsız kalmıştır.

KIB-TEK yönetimi bugün yaptığı açıklamada, “Sürekli bir döngü içerisinde olan sistemde zaman zaman sıkıntılar meydana gelebilir” diyerek, ne yazık ki insan hayatına verdiği değeri de göstermiştir.

Bizi eyleme gitme noktasına getiren koşulları ve eksiklikleri küçümseyerek ve sanki KIB-TEK her konuda üzerine düşen görevleri en üst seviyede yerine getiriyormuşcasına bir algı yaratmaya çalışarak, halkı EL-SEN’e karşı kışkırtma çabasına giren ve bizi, “Yılın en sıcak zamanlarını yaşadığımız bu günlerde, halkımıza hizmet etmekten kaçmakla” ve “Halkı mağdur edecek olmakla” suçlama hadsizliğini gösteren yönetimi esefle kınıyoruz.

Halka hizmet etmeyenin, halkı mağdur edenin kim olduğu ortadadır.

Yılın en sıcak zamanlarını yaşadığımız bu günlerde yaşadığımız sonu gelmeyen elektrik kesintilerinin sorumlusu EL-SEN midir?

Zamanında yapmadığınız yatırımlar sonucunda patlayan trafoların, patlayan yer altı kablolarının ceremesini, 16-18 saat süren elektrik kesintileriyle ödeyen halkımız, bunun sorumlusunun kim olduğunu çok iyi bilmektedir.

Teknecik’e yatırım yapmayarak, ihalesiz bir şekilde ne idüğü belirsiz yakıtları sisteme pompalayıp cihazları bozarak, bozulan makineyi dört yıl boyunca tamir etmeyerek üretim yetersizliğine ve dolayısıyla da saatlerce süren kesintilere neden olan EL-SEN midir?

Teknecik’i bilinçli bir şekilde ülkenin elektrik ihtiyacını karşılayamayacak duruma getirip AKSA’yı Türkiye’nin en zenginler listesine sokan, AKSA’ya ödenen milyon dolarların bütçede yarattığı açığı kapatmak için halkın elektrik faturalarını son bir yılda üçe katlayan EL-SEN midir?

Sadece Temmuz 2024’te Güney Kıbrıs’tan yaklaşık 1 Milyon 250 Bin Dolar’lık elektrik enerjisi satın almak zorunda kalıp, bunu da faturalarımıza ekleyecek olan EL-SEN midir?

Mevcut yönetim, 3 defa santral yatırımı yapma yönünde karar üretmesine rağmen, bu kararlar hayata geçirilmemiştir.

Bu kararların ‘her ne hikmetse(!)’ yürütülmemiş olmasının sorumlusu EL-SEN midir?

Peşkeş hesapları tutmadığından olsa gerek, iptal edilen santral ihalelerinin, çeşit türlü ali cengiz oyunuyla kurgulanıp sahnelenen ve yine birilerini zengin edecek olan sayaç ihalesinin ve halen devam etmekte olan trafo bakım ihale sürecinde ‘kahvaltılı toplantılarda’ yapılan rant pazarlığının arkasındaki güç EL-SEN midir?

Hep dediğimiz bir şey vardır; ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz!

HÜKMÜ olan ne söylediğiniz değil, ne yaptığınızdır!

HODRİ MEYDAN!

Gelin basın aracılığıyla her birlikte halkın karşısına geçelim ve tüm bu konuları herkesin gözü önünde konuşalım.

Bugünlere gelineceğini çok önceden öngörüp, yıllardır uyardığımız halde, uyarılarımızı neden dikkate almayıp gerekli adımları neden atmadığınızı, cesaretiniz varsa çıkın bizim karşımızda bu halka anlatın.”