İÇ HABERLER
okuma süresi: 8 dak.

Avukat Laden Asilzade’den sert tepki: Çocuğun şiddet gördüğünü şikayet etmesini beklemek utançtır!

Avukat Laden Asilzade’den sert tepki: Çocuğun şiddet gördüğünü şikayet etmesini beklemek utançtır!

16 yaşındaki Arda Sünmez’in hayatını kaybetmesinin ardından, konu Sosyal Hizmetler’in bilgisinde mi değil mi tartışmaları sürerken, Avukat Laden Asilzade “Çocuğun şiddet gördüğünü şikayet etmesini beklemek utançtır” vurgusunu yaptı.

Yayın Tarihi: 21/08/24 15:35
okuma süresi: 8 dak.
Avukat Laden Asilzade’den sert tepki: Çocuğun şiddet gördüğünü şikayet etmesini beklemek utançtır!

16 yaşında yaşama veda Arda Sünmez’in hayatını kaybetmesi sonrası anne Pınar Taş’ın "hesabını kime soracağımı, kimden soracağımı biliyorum” açıklaması çocuğun şiddet gördüğü söylemlerini de beraberinde getirdi.

Yaşananlar Sosyal Hizmetler Dairesi’nin işleyişini sorgulatırken, Kıbrıs Postası’na konuşan Avukat Laden Asilzade, daireye sert tepki gösterdi. Asilzade, şiddet şikâyeti olmasa bile sosyal hizmetlerin harekete geçmesi gerektiğini ve çocuğun şiddet gördüğünü şikâyet etmesini beklemenin bir “utanç” olduğunu söyledi.

Laden Asilzade, 6 Ağustos'ta Dipkarpaz'da hayatını kaybeden Sünmez'in ardından Sosyal Hizmetler Dairesi'nin ve polisin sessizliğine tepki gösterdi. Laden Asilzade, ev içi şiddetin normalleştirildiğine ve çocuk ölümlerinin sıradanlaştırıldığına dikkat çekti.

"İHBARLARA VE ŞİKAYETLERLE İLGİLİ İŞLEM BAŞLATMAYAN POLİSLER HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILMALI"

Laden Asilzade, Kıbrıs Postası’na yaptığı açıklamada, yaşananların boşanma süreci ve koruma emriyle başladığını, bu süreçte şiddet mağduru olan kadının ve çocuğun korunmasının esas hedef olduğunu belirtti. Ancak, hem Sosyal Hizmetler Dairesi’nin hem de polisin bu süreçte ciddi eksiklikler sergilediğini vurguladı. Laden Asilzade, Sünmez ailesi içerisinde yaşanan şiddet olaylarından dolayı birçok kez polise gidildiğini ve polisin işlem yapmadığına dair iddiaların olduğunu ifade ederek, "İhbarlara ve şikayetlerle ilgili işlem başlatmayan polisler hakkında soruşturma açılmalıdır. Olayın tahkikatı yapılmalıdır ve tazminat davası açılmalıdır” ifadelerini kullandı.

"SÜNMEZ’İN ÖLÜMÜYLE İLGİLİ KAPSAMLI BİR SORUŞTURMA YAPILMALI"

“Arda Sünmez ALO 183 Kadına Yönelik Şiddet İhbar Hattı hakkında eğer bilgi sahibi olsaydı, kendisine yardım edebilecek kişilere mutlaka bir şekilde ulaşabilirdi” diyen Laden Asilzade, "Belki de aramızda olacaktı" ifadesiyle, eğitim sisteminin geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Laden Asilzade, bu tür olayların sıkça yaşandığını ve çoğu zaman kapandığını belirterek, dedikodu yerine somut adımlar atılması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, çocuğun ilaç kullanıp kullanmadığının ve adli raporunun incelenmesi gerektiğine dikkat çekti. Olayın en kötü senaryosunun mağdurun sorumlu tutulması olduğunu belirten Asilzade, her çocuğun ölümünden devletin sorumlu olduğunu söyledi. Yaşanan acı olayın ruh sağlığı sorunu nedeniyle gerçekleşmiş olabileceğine işaret eden Asilzade, dışarıdan başarılı görünen bireylerin içsel durumlarına da dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

Asilzade, her çocuğun güvenli ve sağlıklı bir yaşam sürmesi için devletin ve ilgili kurumların daha etkili önlemler alması gerektiğini ifade ederek, Arda Sünmez’in ölümüyle ilgili kapsamlı bir soruşturma yapılması çağrısında bulundu. Asilzade, ev içi şiddet olaylarında ilk müdahale eden kurumların polis ve sosyal hizmetler olduğunu ancak, mevcut sistemin içerisinde bu kurumların işleyişinin yetersiz olduğuna dikkat çekti. Örneğin, bir koruma emri alındığında, emrin ne kadar sürede ve nasıl uygulandığına dair ciddi sorunlar yaşandığını belirten Asilzade, çocukların korunması ve yerleştirilmesi konusunda büyük eksiklikler olduğunu ifade etti ve "Bu eksiklikler, çocukların yaşam alanlarından çıkarılmasına ve uzak yerlerde yaşamaya zorlanmalarına neden olmaktadır” dedi.

"AKTİF BİR SOSYAL HİZMET SİSTEMİ YOK"

Asilzade, ev içi şiddetin normalleştirildiği bir zihniyetin toplumda yaygın olduğunu belirterek, erkek çocuklara sert, kız çocuklara ise yumuşak davranıldığını ve bu durumun şiddeti önlemede büyük bir engel olduğunu söyledi. Aktif bir sosyal hizmet sisteminin olmadığını, çocukların yaz aylarında vakit geçirebileceği güvenli bir ortamın bulunmadığını dile getiren Asilzade, çocukların genellikle cami, sokaklarda veya tanıdıkların evlerinde vakit geçirdiğini, ancak bunların çocukların gelişimi noktasında yeterli olmadığını belirtti. Başka ülkelerde, devletin çocukların korunması için ebeveynlerden daha önce harekete geçtiğini ifade eden Asilzade, bu tür uygulamaların Kuzey Kıbrıs’ta da benimsenmesi gerektiğini söyledi. Asilzade, nüfusun ve çocuk sayısının bilinmemesinin, kaçak ailelerin çocukları gibi konuların da bu eksikliklere katkıda bulunduğunu belirtti.

Mahkemelerin, çocuklarla ilgili bu tür konularda duyarlı davrandığını belirten Asilzade, personel yetersizliğinin hem devlet hastanelerinde hem de sosyal hizmetler alanında büyük bir sorun olduğunu ifade etti. Asilzade, nüfus artışının plansız bir şekilde gerçekleştiğini ve bunun sonucunda sağlık hizmetlerinin yetersiz kaldığını söyledi ve bu durumun, bir çocuğun ölümünün normal karşılandığı bir yapıya dönüştüğünü belirtti.

"ÇOCUĞUN İHMAL VE İSTİSMARININ ÖNLENMESİ İÇİN ÖZEL BİR YASA ÇIKARILMALI"

Asilzade, 1996 yılında BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin iç hukuka dahil edilmesinden bu yana sadece iki yasal değişiklik yapıldığını ve bu konunun daha fazla ele alınması gerektiğini belirtti. Çocuğun ihmal ve istismarının önlenmesi için özel bir yasa çıkarılması gerektiğini açıklayan Asilzade, Sosyal Hizmetler Yasası’nın değiştirilmesi, personel sayısının artırılması ve sosyal hizmetler işlemlerinde avukatların görüşlerinin alınması gerektiğini ayrıca, sosyal hizmetlerin yetersiz olduğunu ve bu konuda sosyal hizmet müdürünün karar verici tek yetkili olmaması gerektiğini söyledi.

"ARDA’NIN SESİ DUYULMADI"

“Arda’nın sesi duyulmadı” diyen Asilzade, Sünmez’in ölümünde sorumluluğun devletin olduğunu belirterek, çocuğun ölümünün normalleştirilemeyeceğini söyledi. Sosyal Hizmetler Dairesi’nin açıklamalarına tepki gösteren Asilzade, “’Bu evde şiddet var’ şeklinde bir koruma emri başvurusu yapıldıysa ve anne sığınma evinde kalıyorsa, bu konuda sosyal hizmetlere yazılı veya sözlü olarak bildirimde bulunulmamalıdır. Konu mahkemede ise ve o evde başka çocuk olup olmadığı da araştırılmalıydı. Çocukların korunması gerekiyordu. Birilerinin aranmasını veya şikâyet edilmesini beklemek utanç verici bir durumdur ve bunun açıklaması yoktur. Bu olay biliniyor ve bu kadar basit bir konu değil. Sosyal Hizmetler, Fasıl 352 Çocuklar Yasası kapsamında, bir evde şiddet varsa, kendiliğinden harekete geçmelidir” açıklamasında bulundu.

Asilzade, kırsalda aktivite merkezlerinin oluşturulması gerektiğini, merkezlerdeki çocukların psikolog ve pedagoglar ile rahat bir şekilde iletişim kurabilmelerinin saplanması gerektiğini söyledi. Asilzade ayrıca, belirli aralıklarla anketler yapılması gerektiğini ve çocukları ihmal veya istismara uğrayıp uğramadıkları yönünde çalışmaların yapılması gerektiğinin altını çizdi. “Bağımlılıkla mücadele edilmeli” ifadesini kullanan Asilzade, bireylerin eğitilmesi gerektiğini kaydetti.

Asilzade, soruşturma sürecinde dikkat edilmesi gereken noktaları şu şekilde açıkladı:

"Arda'nın rehber öğretmenleriyle iletişimde olup olmadığı araştırılmalı ve her gün görüştüğü arkadaşları ile görüşülmeli. Ayrıca, 16 yaşındaki bir çocuğun sosyal medyada nelerle karşılaşılabileceği incelenmeli. İntihar düşüncesini nereden öğrendiğini ve bu konuda kimlerle konuştuğu soruşturulmalı. Olay günü Arda'dan yaklaşık 11 -12 saat haber alınamadı. Bakımını üstelenen ebeveynler, çocuğun nerede olduğunu sorgulamadı mı?"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.