İÇ HABERLER
okuma süresi: 10 dak.

Siyasiler, Kıbrıs Postası’na konuştu: Demokrasi Günü’nde “Demokrasi” vurgusu!

Siyasiler, Kıbrıs Postası’na konuştu: Demokrasi Günü’nde “Demokrasi” vurgusu!

15 Eylül Uluslararası Demokrasi Günü dolayısıyla Kıbrıs Postası’na konuşan ülkenin önde gelen siyasileri demokrasinin önemine dikkat çekti.

Yayın Tarihi: 15/09/24 12:40
okuma süresi: 10 dak.
Siyasiler, Kıbrıs Postası’na konuştu: Demokrasi Günü’nde “Demokrasi” vurgusu!
2007 yılında demokrasinin ilkelerini teşvik etmek ve desteklemek amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 15 Eylül'ü Uluslararası Demokrasi Günü olarak kutlamaya karar verdi.
 
Uluslararası Demokrasi Günü’nde Kıbrıs Postası’na konuşan ülkenin önde gelen siyasileri, demokrasinin önemine dikkat çekti.
 
 
FİKRİ ATAOĞLU: DEMOKRASİNİN KARAKTERİNDE EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜK VARDIR
 
Başbakan Yardımcısı Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı ve Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, Demokrasinin karakterinde, eşitlik ve özgürlük olduğunun altını çizdi.
 
Fikri Ataoğlu, demokratik yaşamın insanca yaşamın olmazsa olmazı olduğuna işaret ederek, sosyal, kültürel ve siyasal yapı içerisinde  bireylerin eşit şekilde katılımına, özgürce fikirlerini ifade etmelerine olanak sağlayan ve çoğunluğun fikirleri yanında azgınlığın görüşlerini de koruyan bir yapı olduğunu belirtti.
 
Ataoğlu, ayrıca demokrasiye olan bağlıkığının en temel unsurunun, başkanlığını yürüttüğü partinin ismini taşıdığı demokrasi ve kuruluşunun tek nedeni olan bozulan demokrasiyi yeniden hayata geçirerek, demokratik düzeni ilelebet korumak olduğunun altını çizdi.
 
 
Erhan Arıklı: DEMOKRASİNİN OLMADIĞI YERDE ÖZGÜR DÜŞÜNCEDEN VE EŞİTLİKTEN SÖZ EDİLEMEZ
 
Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, ülkemizde ve tüm dünyada demokrasinin hayati öneme sahip olduğunun altını çizdi.
 
Toplumdaki her bireyin aynı eşitliğe sahip olma hakkının olduğuna vurgu yapan Erhan Arıklı, demokrasinin olmadığı bir yerde ne özgür düşünceden ne de eşitlikten söz edilemeyeceğine dikkat çekti.
 
“DEMOKRASİ, SADECE ÇOĞUNLUK DEĞİL, AZINLIK AÇISINDAN DA MİHENK TAŞIDIR”
 
Tüm görüşlere ve tüm düşüncelere saygının, demokratik yaşamın temel taşlarından biri olduğunu söyleyen Bakan Arıklı, demokrasinin sadece toplumun çoğunluğunun değil, azınlığının görüşleri ve düşüncelerini aktarmaları açısından da mihenk taşı olduğunu kaydetti.
 
“HER BİREY, İSTEDİĞİ SİYASİYİ SEÇMEKTE ÖZGÜRDÜR”
 
Sandık ve seçimin önemine vurgu yapan ve bu kavramların demokrasinin en güçlü temsiliyetlerinden biri olduğunun altını çizen Erhan Arıklı, “Her birey, kendine yakın gördüğü ve görüşlerini savunduğu siyasiyi seçmekte özgürdür” ifadelerini kullandı.
 
 
OĞUZHAN HASİPOĞLU: DEMOKRASİNİN ÖNEMİ HER GEÇEN GÜN DAHA DA ARTIYOR
 
Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, 2007 yılında Birleşmiş Milletler tarafından alınan bir kararla 15 Eylül’ün Uluslararası Demokrasi Günü olarak kabul edildiğini hatırlattı.
 
Demokrasinin, asırlar önce başlayan ve günümüze kadar dünyanın şekillenmesinin ana unsuru olduğunun altını çizen Hasipoğlu, demokrasinin bir siyasal yaşam biçimi olarak her geçen gün öneminin daha da arttığına işaret etti.
 
Kıbrıs Türk halkının, kendi devlet çatısı altında, kendi kendini yönetme hakkı uyarınca, güçlü ve işlevsel demokrasisiyle geleceğine yön vereceğini belirten Oğuzhan Hasipoğlu, "Bu anlamda UBP her 3 yılda bir gerçekleşen yarışmalı Kurultayları ile ülkemiz demokrasisine katkı koymaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.
 
 
ZEKİ ÇELER: BİREYSEL ÇIKARLARIMIZ GEREĞİ OY KULLANIYORSAK; BU DEMOKRASİYE KATKI SAĞLAMAZ
 
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, 15 Eylül Uluslararası Demokrasi Günü” nedeniyle Kıbrıs Postası aracılığıyla yayımladığı mesajında, demokrasinin talep edilen bir şey olduğuna dikkat çekti, seçmene çağrı yaptı.
 
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun 2007 yılında aldığı bir kararla 15 Eylül’ü Uluslararası Demokrasi Günü ilan ettiğini hatırlatan Çeler, bugünün “farkındalık” yaratmak amaçlı değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
 
Ülkemizde hem siyasetin hem de toplumun büyük bölümünün “demokrasi varmış” gibi davrandığını, bunun en net örneğinin de her çok adaylı seçimin “demokrasi şöleni” olarak adlandırılması olduğunu belirten Çeler, “Seçmenler olarak, demokratik olduğumuzu iddia edip bireysel çıkarlarımız gereği oy kullanıyorsak; bu demokrasiye katkı sağlamaz” dedi.
 
“DEMOKRASİ TALEP EDİLEN BİR ŞEY DEĞİLDİR”
 
“Güçlünün yanında durmak demokrasi değildir” değildir diyen Çeler, ülke demokrasisinin ileriye gidememesinin en büyük nedeninin, ülkeyi yönetenlerin de seçmenlere hep bireysel çıkar vaat etmeleri olduğunu kaydetti.
 
Çeler, “Bir ülkede demokrasi yükselsin istiyorsak; hem siyasiler hem de toplum bireyleri olarak hepimize düşen bireysel sorumluluklar var. Kendi kişisel hırs ve çıkarlarımıza göre hareket edip ‘demokrasi yok’ diye şikâyet etmek, bize bir arpa boyu yol aldırmayacaktır. Demokrasinin kıymetini anlamak istiyorsak da Orta Doğu coğrafyasına bakmamız yeterlidir. Benim yurttaşlara çağrım şudur; demokrasi talep edilebilen bir şeydir. Eğer talep edip demokratik seçimler yaparsanız bu gerçekleşir” dedi.
 
 
Kudret Özersay: DEMOKRASİ, KÜRESEL DÜZEYDE KAN KAYBEDİYOR
 
Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, küresel düzeyde demokrasinin kan kaybettiğine dikkat çekerek, demokrasilerde algının, gerçeğin ötesine geçtiğini belirtti.
 
Son yıllarda dünyada demokrasi açısından ciddi bir bunalım yaşandığına vurgu yapan Özersay, bugün ülkemizde yaşanan demokrasiye dair sorunların kısmen bize özgü kısmen de dünyanın genelinde yaşanan sorunlar olduğunu aktardı.
 
ÖZERSAY, ABD SEÇİMLERİNİ İŞARET ETTİ…
 
Bugün ABD’de başkanlık seçimlerinin içerik açısından politikaların değeri açısından halka faydası açısından giderek sığlaşan derinlik kaybeden bir hal almaya başladığını işaret eden Kudret Özersay, kimin gerçekten ne olduğunun değil nasıl gösterildiğinin ve nasıl algılandığının çok daha fazla ön plana çıkmaya başladığını anlattı.
 
İçerik kayboluyorsa ve içerik değer yitirmeye başlıyorsa küresel anlamda bir demokrasi bunalımı ile karşı karşıya olduğumuz anlamına geldiğini savunan Özersay, “Bugün algıyı yönetme konusunda kafa yoranların ülkeyi yönetmek için halktan yetki alanların önüne geçmeye başlaması demokratik meşruiyet açısından da büyük bir sıkıntıdır aslında” ifadelerini kullandı.
 
“DEMOKRATİK REJİMLERİN GENEL ANLAMDA SANCILI BİR DÖNEMİNİ YAŞIYORUZ”
 
Fakirleşmenin hız kazanmasının, farklı toplumsal sınıflar arasında uçurumun derinleşmesinin, kısa yoldan zengin olma ve bencil davranışların çok daha revaçta olmasının popüler hale geldiğini, bunun da demokrasi açısından en önemli tehlike olduğunu vurgulayan Kudret Özersay, “Halk iradesinin ve egemenliğinin meşru bir zeminde, olabildiğince yüksek bir oranda yönetime yansımasını gerektiren, demokratik rejimlerin genel anlamda sancılı bir dönemini yaşıyoruz” dedi.
 
“KENDİMİZE HAS BAZI MEŞRUTİYET SORUNLARINI TECRÜBE ETTİK”
 
Ülkemizde ise uluslararası hukukun ve uluslararası toplumun büyük oranda dışında bırakılmamız nedeniyle kendimize has başka bazı meşrutiyet sorunlarının tecrübe edildiğinin altını çizen Özersay, hükümete ve  UBP kurultayına eleştirilerde bulundu.
 
“DEMOKRASİYİ ZAYIFLATAN SORUNLAR TOPLUMUN BİR BÖLÜMÜNE SİRAYET ETTİ”
 
Demokrasiyi büyük oranda zayıflatan, siyasetteki kirlenme ve çürümenin maalesef toplumun bir bölümüne de ciddi şekilde sirayet ettiğini belirten Özersay, bu sorunun gerek ülkemize gerekse küresel anlamda daha da büyük bir sorun olduğunu vurguladı.
 
“TOPLUMUN MOTİVASYONLARI KIRILIYOR”
 
Demokratik değerlere önem veren demokratik düşünce tarzına sahip olan vatandaşların bu yüzyılda, çevrelerine baktıkları zaman toplumdaki değerler erozyonunu ve çürümeyi gördükçe demoralize olduğunu söyleyen Kudret Özersay, “Toplumun motivasyonları kırılıyor ve demokratik bir gelecek açısından ileriye bir umut ile bakamıyorlar veya bakmakta zorlanıyorlar” değerlendirmesini yaptı.
 
“UZUN YILLAR KÜRESEL EKONOMİ, DEMOKRATİK YÖNETİM ŞEKLİ İLE PAKET OLARAK SUNULDU”
 
Uzun yıllar küresel ekonominin demokratik yönetim şekli ile uyumlu bir biçimde tasarlanmış bir paket olarak sunulduğunu hatırlatan HP Genel Başkanı Özersay, “Oysa görünen o ki ekonomik çıkarlar için veya bazı kesimlerin kendi çıkarları için anti demokratik dahi olsa totaliter dahi olsa bu türden rejimler ile birlikte iş tutması gayet mümkün ve makbul olabiliyor” dedi.
 
“BARIŞ VE İSTİKARARIN EN ÖNEMLİ KOŞULLARINDAN BİRİ; DEMOKRASİ”
 
“Biz sadece ülkemizde değil dünya genelinde insanlığın barış huzur ve istikrar içerisinde yaşamasının en önemli ön koşullarından birisinin demokratik rejimler ve demokratik düşünce tarzı olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullanan Kudret Özersay, Halkın Partisi olarak vizyonlarının bu olduğunu işaret etti.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.