Cemal Özyiğit: Tam gün eğitime geçiş, ‘özel çıkarlar’ın engelini aşamadı!
Eski Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, yıllardır konuşulan tam gün eğitimin uygulanamama sebebinin özel çıkarlar olduğunu belirtti. Özyiğit, “Tam gün eğitime bazı çevreleri kıramadığımız için geçilemiyor. Bu çevreler, özel okullar ve özel dershaneler. Bu yapılar aşılabilirse tam gün eğitime geçilebilir" dedi.
- "Özel çıkarlar, tam gün eğitimi engelliyor"
- "Hükümet, tam gün eğitim için ayrılan bütçeyi Şehit Ertuğrul İlkokulu’na vermedi"
- "Şu anki tam gün eğitim değil, eksik bir sistemdir"
- "Her türlü imkânı isterken, okulların kapısına saat 12.00’da kilit vurulması için mi istiyorsunuz?"
- "2-3 yıl içinde tüm okullarda tam gün eğitime geçilebilir"
- "Sendikalar tam gün eğitime yalnızca karşı çıkmak yerine alternatif öneriler sunmalı"
Kıbrıs Postası'na konuşan eski eski eğitim bakanlarından, Toplumcu Demokrasi Partisi’nin (TDP) eski genel başkanı Cemal Özyiğit, uzun süredir gündemde olan tam gün eğitimin, özel okullar ve dershaneler nedeniyle bir türlü hayata geçirilemediğini vurguladı. Özyiğit, eğitim sisteminin köklü bir değişime ihtiyaç duyduğunu ifade ederek, eğitimdeki bazı temel sorunlara değindi.
Özel okulların, kolejlere giriş sınavlarının kaldırılmasıyla birlikte yaygınlaştığını anlatan Cemal Özyiğit, ailelerin İngilizce eğitimi çok fazla önemsemesinden dolayı özel okullara yöneldiğini ifade etti. Özyiğit, "Kolejlerdeki İngilizce eğitimi, ailelerin çocuklarını özel okullara göndermesindeki başlıca sebeplerden biri oldu" dedi. Bu süreçte devlet okullarının giderek zayıfladığını belirten Özyiğit, ekonomik durumu iyi olan ailelerin çocuklarını özel okullara göndermeye başladığını, devlet okullarının ise daha düşük gelir seviyesindeki öğrencilerle dolduğunu ifade etti.
ŞEHİT ERTUĞRUL İLKOKULU’NDA BAŞLAYAN TAM GÜN EĞİTİM UYGULAMASI
Özyiğit, kendi öğretmenlik ve idarecilik kariyerinde eğitim sistemine katkı sunmak için çaba sarf ettiğini dile getirerek, 2005 yılında Şehit Ertuğrul İlkokulu’nda tam gün eğitim sistemini hayata geçirdiğini söyledi. Dönemin Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Başbakan Ferdi Sabit Soyer'in destekleriyle projeyi hayata geçirdiklerini belirten Özyiğit, okulda hijyenik koşullarda yemek hizmeti verildiğini, öğleden sonraları İngilizce ve bilgisayar gibi derslerle eğitim sürekliliğini sağladıklarını ifade etti, “Bu projeyle öğrenciler sağlıklı besleniyor, farklı etkinliklere katılabiliyorlardı. Bu süreçte öğrencilerimiz okula severek geliyordu" ifadelerini kullandı.
"ÖĞRETMENLERİN ÖĞLEDEN SONRA ÖZEL DERS VEME ALIŞKANLIKLARI TAM GÜN EĞİTİM SİSTEMİNE ENGEL"
Ancak, öğretmen sendikasının başlangıçta destek verdiği bu projeden, öğretmen haklarının gerileyeceği endişesiyle desteği geri çektiğini belirten Özyiğit, "Öğretmenler için ek ödenek sağlanmasına rağmen, dershane ve etüt merkezlerinde çalışan öğretmenlere yönelik endişeler aşılamadı" diye konuştu. Özyiğit, öğretmenlerin öğleden sonra dershane ve özel ders verme alışkanlıklarının tam gün eğitim sisteminin uygulanmasında engel oluşturduğunu ifade etti.
"ÖZEL ÇIKARLAR, TAM GÜN EĞİTİMİ ENGELLİYOR"
Özyiğit, tam gün eğitim sisteminin uygulanmasının özel okullar ve dershanelerin varlığını tehdit ettiği için çeşitli çevreler tarafından engellendiğini belirterek, "Öğretmenlerin öğleden sonra dershanelerde çalışması, devletin bu yapıyı tamamen devre dışı bırakmasını zorlaştırdı" dedi. Eğitimde tek mesai uygulamasının, kamu çalışanı velilerin 15.30’da işten çıkmalarına izin verilerek desteklendiğini, özel sektörde çalışan velilerin çocukları için de ek dersler sağlandığını vurgulayan Özyiğit, tam gün eğitimin bu uygulamalarla rahatlıkla uygulandığını vurguladı.
İlk başta bu sisteme destek veren sendikaların, öğretmen haklarının geriletileceği ve angarya çalışmaya zorlanacakları endişesiyle sürece karşı çıktığını belirten Özyiğit, sistemin uygulanmaya başlamasından itibaren sendikalarla aralarının açıldığını ifade etti. Özyiğit, kamu okullarında görev alan ve özel ders veren öğretmenlerin bu duruma boyun eğdiğini söyledi, yine kamudaki öğretmenlerin dershanelerde veya etüt merkezlerinde derse verdiğini kaydeden Özyiğit, devletin öğretmenlere ek ödenek sağladığını ancak yine de karşı çıkıldığını belirtti.
"HÜKÜMET, TAM GÜN EĞİTİM İÇİN AYRILAN BÜTÇEYİ ŞEHİT ERTUĞRUL İLKOKULU’NA VERMEDİ"
Özyiğit, 2019’da yapılan seçimlerin ardından iktidara gelen hükümetin, tam gün eğitim için ayrılan bütçeyi Şehit Ertuğrul İlkokulu’na vermediğini söyledi ve böylece bu durumdan özel okulların ve dershanelerin fayda gördüğünü söyledi. Özyiğit ayrıca, tam gün eğitimin devlete bağlı okullarda rahat bir şekilde uygulanabileceğini, ancak bu fırsatın değerlendirilemediğini belirtti.
Şehit Ertuğrul İlkokulu’nda tam gün eğitim uygulamasını uygulayamamasından dolayı 2010 yılında öğretmenlik mesleğini bırakarak siyasete adım atan Özyiğit, 2018’de Eğitim Bakanı olarak göreve geldiğinde tam gün eğitim uygulamasını yeniden başlatma hedefiyle çalışmalar yaptığını, “Vizyon 2030” projesini ortaya koyduklarını hatırlattı. Bu projede, öğrencilere uzun vadeli bir yol haritası sunmayı planladıklarını söyleyen Özyiğit, ancak hükümetten ayrılmaları nedeniyle projeyi tamamlayamadıklarını belirtti.
TAM GÜN EĞİTİME ELEŞTİRİ: BU UYGULAMA TAM GÜN EĞİTİM DEĞİL, EKSİK BİR SİSTEMDİR
Özyiğit, mevcut Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun "tam gün eğitim" ifadesini yanlış bir şekilde kullandığını da eleştirerek, “Bu uygulama tam gün eğitim değil, eksik bir sistemdir” dedi. Öğrencilerin öğle yemeklerini nerede ve nasıl yiyeceklerine dair bir düzenlemenin olmadığını, kırsal bölgelerden gelen öğrencilerin aç kaldığını dile getirdi. Özyiğit, gerçek bir tam gün eğitim sistemi için örnek projelerin bulunduğunu ve özel okullara alternatif oluşturacak bir modelin geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Özyiğit ayrıca sendikaların da tam gün eğitime yalnızca karşı çıkmak yerine alternatif öneriler sunmalarını tavsiye etti.
Özyiğit, tam gün eğitime geçiş konusunda sendikalar ve hükümet yetkililerinin samimiyetini eleştirerek, mevcut durumu çözümden uzak bulduğunu ifade etti. Özyiğit, "Ne sendikaların ne de üst düzey yöneticilerin tam gün eğitim konusunda samimi olduklarını düşünüyorum. Özel okullar ve özel dershaneler halen bir sorun olarak karşımızda duruyor. Sendikalar ise, öğretmenlerin haklarının zarar göreceği endişesiyle bu sorunları aşamıyor ve dolayısıyla çözüm üretmekte yetersiz kalıyorlar. Eğer dünya ile rekabet etmek istiyorsak, yapılması gerekenler açık ve net" dedi.
"HER TÜRLÜ İMKÂNI İSTERKEN, OKULLARIN KAPISINA SAAT 12.00’DA KİLİT VURULMASI İÇİN Mİ İSTİYORSUNUZ?"
Özyiğit, tam gün eğitimde öğrencilerin yemeğe ihtiyaç duyduğunu vurguladı. "İmkânı olan okullarda tabldot sistemiyle uygun fiyatlı yemek sunulabilir” diyen Özyiğit, devlet okullarının çoğunda gerekli altyapının mevcut olduğunu belirtti. Özyiğit ayrıca, sendika yetkililerine yönelik olarak, "Her türlü imkânı isterken, okulların kapısına saat 12.00’da kilit vurulması için mi istiyorsunuz? İmkânları atıl bırakmak doğru değil” ifadelerini kullandı. Özyiğit, şu anda pazartesi ve perşembe günleri haricinde ana sınıflarda 12.00'da, ilkokullarda 12.40'da, ortaokul ve liselerde ise ders bitiminin 13.05'te sona erdiğini anımsattı.
Özyiğit ayrıca, "Şehit Ertuğrul İlkokulu'nda bazı dernekler spor salonlarını kullandı. Bu imkânlar hepimizin vergileriyle sağlanıyor; bir program dâhilinde herkes faydalanmalı" dedi. Tam gün eğitim konusunda samimi olunması durumunda uygulanabileceğine vurgu yapan Özyiğit, kendi deneyim ve birikimlerini paylaşmaya hazır olduğunu belirtti. Avrupa Birliği (AB) ile kendi bakanlık döneminde 5 milyon Euro’luk bir anlaşma yapıldığını hatırlatan Özyiğit, "Tüm okullara laboratuvarlar kazandırdık ancak bu süreç başka bir bakan döneminde tamamlandı. Yine de tam gün eğitime geçiş konusunda gerçekten istenirse bu işin başarılabileceğine inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.
"2-3 YIL İÇİNDE TÜM OKULLARDA TAM GÜN EĞİTİME GEÇİLEBİLİR"
Tam gün eğitime geçiş süresi hakkında da açıklama yapan Özyiğit, okulların olanaklarının değerlendirilmesi ve bir plan oluşturulması gerektiğini belirterek, "Ne vermek istediğimizi netleştirip çalışmalar hemen başlamalı. En fazla 2-3 yıl içinde tüm okullarda tam gün eğitime geçilebilir” şeklinde konuştu.
Özyiğit, 6 Şubat depremi sonrasında okullarda başlatılan güçlendirme çalışmalarının yavaş ilerlemesi konusunda hükümeti eleştirdi. Özyiğit, "Eğer mühendisler yavaş çalışıyorsa, devlet onları değiştirebilir. Biri işi yavaşlatıyorsa kenara çekilir, yerine başkası gelir" ifadelerini kullandı.
ÖZYİĞİT’TEN OKULLARDA GÜÇLENDİRME ÇALIŞMALARINA TEPKİ: KALICI ÇÖZÜMLER GEREKLİ
Özyiğit, depremin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen bazı okullarda hala tespit çalışmalarının yapılmadığını, bu durumun sendikalarca da dile getirildiğini belirtti. "Bazı okullarda tadilatlar başladı, fakat bahçelerde konteynerler var ve çocuklar bu alanlarda vakit geçiriyor. Bir çocuğun ya da öğretmenin başına bir şey gelse bunun sorumluluğu büyük olur. Konteynerlerle sağlıklı eğitim mümkün değil" ifadelerini kullandı. Kalıcı ve güvenli çözümler üretilmesi gerektiğini vurgulayan Özyiğit, isteğin ve kararlılığın olduğu durumda sorunun çözümünün açık ve net olduğunu söyledi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.