İÇ HABERLER
okuma süresi: 9 dak.

‘Kırklanan’ KKTC’de yeniden ‘Başkanlık sistemi’ konuşuluyor

‘Kırklanan’ KKTC’de yeniden ‘Başkanlık sistemi’ konuşuluyor

Kuruluşu ardından 41. yılı geride bırakan, halk tabiri ile “kırklanan” KKTC’de “Başbakan Derviş Eroğlu’lu” yıllardan beri zaman zaman gündeme gelen, tartışılan, kimi siyasi daralmalarda yeniden alevlenen “Başkanlık Sistemine geçiş” ihtimali yeniden konuşuluyor…

Yayın Tarihi: 17/11/24 12:04
okuma süresi: 9 dak.
‘Kırklanan’ KKTC’de yeniden ‘Başkanlık sistemi’ konuşuluyor

Başkanlık sisteminin en temel hususlardan birisi; yürütmede birliğin sağlanması…

Kuruluşu ardından 41. yılı geride bırakan, halk tabiri ile “kırklanan” KKTC’de “Başbakan Derviş Eroğlu’lu” yıllardan beri zaman zaman gündeme gelen, tartışılan, kimi siyasi daralmalarda yeniden alevlenen “Başkanlık Sistemine geçiş” ihtimali yeniden konuşuluyor…

KKTC’de yönetim modelinin parlamenter sistemden başkanlık sistemine dönüştürülmesini savunanlar, ülkenin mevcut siyasi yapısının sürdürülebilir olmadığını ve başkanlık sisteminin daha etkin bir yönetim sağlayacağını düşünüyor.

Buna karşılık, parlamenter sistemin iyileştirilmesi ve sistemin iç işleyişinin liyakat esaslı reformlarla düzeltilmesi gerektiğini savunanlar da var.

Bu kesimler, başkanlık sistemine geçişin çözümden ziyade, mevcut siyasi sorunları derinleştireceği görüşünde.

“SİZ KÜÇÜK BİR ÜLKESİNİZ, SİZE EN İYİ BAŞKANLIK UYAR”

Başkanlık sistemine geçiş tartışmalarının ana gerekçelerinden biri, yürütme birliğinin sağlanarak siyasi istikrarın artırılması olarak öne çıkıyor. Zamanında, Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit’in, “Siz küçük bir ülkesiniz, size en iyi başkanlık uyar” şeklindeki sözleri de siyasi tarihimizin ilginç anekdotları arasında hatırlatılıyor. Her ne kadar başkanlık sistemi tartışmaları Tahsin Ertuğruloğlu’nun, Derviş Eroğlu’na karşı “hanedan” diyerek tepki gösterdiği dönemle özdeşleşmiş olsa da, bu fikir ilk kez Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tarafından dile getirilmişti.

KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde son dönemde yaşanan siyasi krizler de başkanlık sistemi tartışmalarının yoğunlaşmasına yol açtı. UBP’deki kurultay sonrası Meclis Başkanlığı seçimi etrafında yaşanan çekişmeler, mevcut sistemdeki tıkanıklıkların somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

YENİ CUMHURBAŞKANLIĞI YERLEŞKESİ YENİ MOTİVASYON MU?

KKTC’de siyasetin geldiği noktada bir “sistem” sorunu olduğuna ilişkin değerlendirmeler, bu kez KKTC Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi inşaatının bitmesine yakın, farklı bir beklenti ve algıyla görüşlere yansıyor.  

Parlamenter sisteme sahip KKTC'de son dönemlerde başkanlık sistemine geçilmesinin daha doğru olacağını savunan görüşler de var.  Öte yandan Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’ndan da zaman zaman gündeme gelen, mevcut seçim sisteminde yer alan karma oy hakkının kaldırılması gerektiği görüşünü ortaya koyanlar da bulunuyor.

KKTC’de yapılan kamuoyu yoklamalarında şu aşamada halkın, yüzde yetmişi aşan bir oranla karma oy ve parlamenter sistemden yana olduğu basına yansıyor ancak mevcut durumun da ne denli sürdürülebilir olduğu konusunda pek çok kesim kuşkulu…

Karma oy sistemi, halkın belirli bir kesimi tarafından tercih edilse de, mevcut seçim sistemiyle oluşturulan koalisyon hükümetlerinin kalıcı istikrar sağlayamadığı görüşü de dile getiriliyor.

GÜNEY KIBRIS’TA YARIM ASIRDIR ÇALIŞAN BİR SİSTEM

Bu yönde “olumsuz” görüşleri besleyen şeyin, Türkiye’deki başkanlık modelinin yarattığı komplikasyonlar olduğu değerlendiriliyor ancak Dünya’da yirmiden fazla başkanlık sistemi modeli var ve bunlardan biri de hemen yanı başımızda Güney Kıbrıs’ta yarım asırdır çalışıyor…

Buna ek olarak, Türkiye’de olduğunun aksine KKTC’de “güçlü siyasi figürler” yok.

Türkiye’deki başkanlık sisteminde yaşanan bazı komplikasyonlar, KKTC’de bu modele mesafeli yaklaşan kesimlerin gerekçelerini güçlendiriyor.

MEVCUT SİYASİ FİGÜRLERLE BAŞKANLIK NASIL İŞLEYECEK

Ancak başkanlık sistemi, sadece Türkiye’de uygulanan tek bir modelden ibaret değil; dünyada farklı işleyişlere sahip 20’den fazla başkanlık sistemi mevcut. Bu modellerden biri de, komşu Güney Kıbrıs’ta yarım asırdır işleyen ve görece istikrar sağlayan başkanlık sistemi.

Ülkedeki siyasi tablonun doğrudan demokratik parlamenter sistemin “çöküşü” ya da “yetersizliği” şeklinde ele alanlar ve bu yönde değişimin şart olduğunu vurgulayanlar olduğu gibi, mevcut siyasi figürler ile değişecek bir sistemin fayda getirmeyeceğini, hatta yozlaşmanın daha da derinleşeceğini düşünenler de var…

MEVCUT SİYASİ FİGRLER TEKNOKRAT KABİNE DÜŞÜNCESİNE SICAK BAKMIYOR

Başkanlık Sisteminde, Bakanların Meclis içinden olmaması, adeta teknokrat olması düşüncesi, mevcut siyasi aktörlerin de içten içe kabul ettiği bir şey değil… Bu öneri, mevcut siyasi aktörler arasında sıcak karşılanmıyor.

KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde UBP’deki kurultay sonrası “Meclis Başkanlığı Krizi” adıyla yaşanan bir dizi çekişmeye yaslanan siyasi krizler ile birlikte Başkanlık Sistemi ve buna geçiş önerileri hız kazandı.

Gerek siyasiler gerekse de kamuoyunda görüş belirten çeşitli kesimler bu konuda farklı nüanslara yaslanan görüşler ortaya koyuyor.

Son birkaç ayda siyaset arenasında çok yönlü krizler ile birlikte şu görüşler ortaya kondu;

Serdar Denktaş: PARLAMENTER SİSTEM ÇÖKTÜ, BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞART!

Eski Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, Parlamenter Sistemin çöktüğünü, ‘çağdaş’ Başkanlık Sistemine geçilmesi gerektiğini söyleyerek, “Mevcut sistemde UBP gidecek, CTP gelecek, CTP gidecek UBP gelecek, ama sorunlar devam edecek” görüşünü savunuyor.

MEHMET ALİ TALAT: 'DOĞRU KURGULANMIŞ' BİR BAŞKANLIK SİSTEMİ YARARLI OLUR

İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, geçtiğimiz gün yaptığı bir açıklamada, yeniden alevlenen tartışmalara “Doğru kurgulanmış bir Başkanlık Sistemi yararlı olur” ifadelerini ile katıldı.

Yıllar önce söylediği ve Başkanlık Sistemini destekler nitelikteki açıklamalarını bugün söylemeye çekindiğini dile getiren Mehmet Ali Talat, “Türkiye’de yaşananlar malum, açıkçası bugün böyle bir açıklama yapmaya çekiniyorum, ama doğru kurgulanmış, bir Başkanlık Sistemi elbette yararlı olur” diyor.

Erhan Arıklı: KKTC’DE SİSTEMİ GİDEREK DAHA DA BOZUYORUZ, PANSUMANLA OLMAZ

Erhan Arıklı, KKTC’de demokratik parlamenter sistemin bittiğini, siyasetin artık bir al-ver olduğunu, parlamenter rejimin bu halinin devlete aidiyet duygusunu zayıflattığını savunuyor.

Arıklı, "Güney'deki gibi bir başkanlık sistemi isteniyor mu istenmiyor mu, bunu sormak lazım itiraz edenlere" diye ekliyor.

SİBEL SİBER: PARLAMENTER SİSTEM, ‘EN VERİMSİZ’ HALDE

Eski Başbakan ve eski Meclis Başkanı Sibel Siber, şu anda Parlamenter Sistemin ‘en verimsiz’ halde olduğunun altını çiziyor.

Başkanlık Sisteminin uzun vadede gerçekleşebileceğini, ama kısa vadede mevcut sistemi iyileştirme adımlarının atılması gerektiğini vurgulayan eski Başbakan ve eski Meclis Başkanı Siber, teknokrat hükümet olması gerektiğini belirtiyor.

Bakanların Milletvekilleri arasından olmaması gerektiğine dikkat çeken Siber, “Bakanlar Milletvekili olacaksa bile bir sonraki seçimde aday olmama kuralı getirilmeli” ifadelerini kullanıyor.

NEVZAT ÖZKUNT: BU ZİHNİYETLER OLDUĞU SÜRECE BAŞKANLIK SİSTEMİ İŞE YARAMAZ

Başkanlık sistemine geçiş tartışmaları üzerine kendisine yöneltilen soruya TDP Genel Sekreteri Nevzat Özkunt, “Sorun parlamenter sistemde değil, siyasi anlayışlardadır” cevabını veriyor.

Özkunt, ülkedeki temel sıkıntının, mevcut siyasilerin ülke sorunlarını ikinci plana atarak kendi çıkarlarını öncelemesinden kaynaklandığını savunuyor.

GÜLŞAH SANVER MANAVAOĞLU: BU ÜLKE DÜZGÜN BİR BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇEMEZ!

Eski Milletvekili Gülşah Sanver Manavaoğlu ise, bu ülkenin düzgün bir Başkanlık Sistemine geçemeyeceğini belirterek, “Teknokrat bakan atama düzeni getirelim” önerisi yapıyor.

Manavoğlu, “Önce Kamu Çalışanları Yasası değişmeli; liyakate uygun atama olmalı. 3’lü kararname ile atamalar kalkmalı. E-devlete geçilmeli, nüfus bilinmeli” diyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.