İÇ HABERLER
okuma süresi: 8 dak.

Ersoy: Özel sektör emekçileri insandan çok eşya muamelesi görüyor

Ersoy: Özel sektör emekçileri insandan çok eşya muamelesi görüyor

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy, özel sektör emekçilerinin insandan çok eşya muamelesi gördüklerini belirterek, sendikasız işçi çalıştırılmanın yasaklanmasının gerektiğini söyledi.

Yayın Tarihi: 31/01/25 14:20
okuma süresi: 8 dak.
Ersoy: Özel sektör emekçileri insandan çok eşya muamelesi görüyor
A- A A+

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Ersoy, ülkedeki sorunları çözebilecek ve sosyal devleti getirebilecek noktanın, özel sektör emekçilerinin kendi emekleriyle ilgili söz sahibi olabilmelerinden geçtiğini, bunun yolunun da sendikasız işçi çalıştırılmanın yasaklanmasıyla olacağının altını çizdi.

Ersoy, özel sektör emekçilerinin insandan çok eşya muamelesi gördüklerini vurguladı.

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy, Mayıs TV'de, Meltem Sakin'in programına katılarak sorularını yanıtladı.

Ersoy, özel sektör emekçilerinin neden hayat pahalılığı oranında değil de daha düşük oranda artış alıyor isyanının yükseldiğini ifade ederek, bu isyanın çok haklı bir argüman olduğunu ortaya koydu. Meselenin sadece bu olmadığına dikkat çeken Ersoy, özel sektör emekçilerinin sayısız sorunlarından bahsederek asgari ücretin sadece bunun bir sembolü haline geldiğini kaydetti.

Ersoy, insanca yaşayabilmek için belirlenen bir ücretin aslında standart bir ücret haline geldiğini ve özel sektörde çalışan hiç kimsenin bu asgari ücreti bile alamadığını söyledi.

“ÖZEL SEKTÖR ÇALIŞANLARI ANGARYA ÇALIŞTIRILIYOR”

Özel sektör çalışanlarının, haftada 40 saatten fazla ve cumartesi günleri dahi çalıştığını, bunun angarya çalıştırma olduğunu ifade eden Ersoy, ek mesailerin yatırılmadığını, ekstra saatlerin sosyal sigortalara da yatırılmadığını belirterek patronların ne isterlerse yapabilecekleri özel sektör emekçilerinin sesinin olmadığı bir durum olduğunu aktardı. Cuma günkü eylemin, isyanın özel sektör emekçilerinin çalışma koşullarıyla ilgili olduğunu söyledi. Kamu sendikalarının özel sektör çalışanları içim doğrudan bir eylem düzenlemelerini çok anlamlı ve değerli bulduğunu dile getirdi.

Ersoy, uzun zamandır özel sektör ve kamu emekçilerinin egemenler tarafından birbirine kırdırılmak istenen kesimler olduğunu ve bu kesimler bir araya geldiği zaman bu düzeni değiştirebilecek güce sahip olduklarını vurguladı. Ersoy, Bu kesimlerin yanına emeklilerin, küçük esnafın, mevcut ekonomik modelden zararlı çıkan kesimler olduğunu sözlerine ekledi.

“BİR SONRAKİ ADIM GENEL GREV OLMALI”

Ersoy, özel sektörde sendikalaşmanın fiilen yasak olduğunu anlatarak, patronların kelamının Allah’ın sözü olarak kabul edildiğini, sendikaya üye olan çalışanını sendikaya üye olduğu için değil, işe gelmediği için işten çıkardığını söylediği örneklerin karşımıza çıktığını kaydetti. Patronların yalan söyleme, beyan değiştirme, istediği gibi işten durdurma özgürlüğüne sahip olduğunu, özel sektör emekçilerinin ise örgütlenebilme hakları olmadığını ifade eden Ersoy, bu yüzden sendikasız işçi çalıştırılmasının yasaklanması gerektiğinin altını çizdi. Cuma günkü eylemde “sendikasız işçi çalıştırılmasının yasaklanması” talebinin özel sektör emekçilerinin kendi sorunlarını, haklarını kendileri arayabilmeleri için gerekli örgütlenme mekanizmalarının kurulabilmesi için yükseltildiğini kaydetti. Ersoy, çok önemli bir eşiğin geçildiğini belirterek bir sonraki adımın kamu sendikaları tarafından yapılan sembolik bir genel grev olması gerektiğini söyledi.

Asgari ücrete verilen yüzde 7 buçukluk artışın rastgele bir rakam olmadığını ifade eden Ersoy, kamu çalışanları için yasayla hayat pahalılığı ile belirlenen artış sistemini değiştirmek, konsolideyi kaldırmak istediklerini ve kamu çalışanlarıyla sendikaların gösterdiği direnişi hatırlattı. Bugün asgari ücrete uygulanan artışın konsolideyi kaldırdığınızda ortaya çıkan artış olduğuna dikkat çekti. Ersoy, örgütlü güçlerinden dolayı kamu emekçilerine yapamadıklarını özel sektör emekçilerine yaptıklarını ve esas hedefin de aslında özel sektör emekçileri olduğunu aktardı. Ersoy, kamu emekçileri asgari ücretliye reva görülen artışı kabul ederlerse yarın öbür gün aynı uygulamanın kendi başlarına da geleceğinden bahsetti.

Ersoy, Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu’nun son 14 yılın asgari ücret artışlarını incelediği araştırmasından bahsederek, 2018 yılını milat kabul ettiklerini, asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi ve iki ayda bir hayat pahalılığı oranında artış alması yönünde yasa çalışması yaptıklarını ve dönemin çalışma bakanına sunulan yıl olduğunu aktardı.

Ersoy, 2011 ve 2017 yılları arasında her yıl asgari ücret artışlarının hayat pahalılığı oranının altında kaldığına dikkat çekerek o dönemlerde asgari ücretin hayat pahalılığı üzerinden değil “yeterli olup olmadığı” üzerinden tartışıldığını söyledi. Kamu emekçilerinin sekiz yıl içinde on beş kez hayat pahalılığı alırken asgari ücretin yedi kere belirlendiğini ekledi. Kamu emekçileri ve asgari ücretliler arasında ücret ve hak ilişiğinin kurulmadığına değindi. Ersoy, 2018 yılından sonra kamu çalışanlarının 16, asgari ücretlinin 15 kere hayat pahalılığı ödeneği aldığını belirterek 2022 yılından itibaren kamunun aldığı hayat pahalılığı oranının asgari ücrete de yansıyan bir standarda oturmaya başladığını aktardı.

“ÖZEL SEKTÖRÜN HAYAT PAHALILIĞI ORANINDA ARTIŞ ALMASI YASAL GÜVENCE ALTINDA DEĞİL”

Ersoy, Bağımsızlık Yolu’nun 2018 yılından beri programatik bir şekilde siyasetinin merkezine özel sektör emekçilerinin sorunlarını alarak ve somut öneriler ortaya koyarak 2022 yılında kamu maaşları ile asgari ücret arasında bir ilişki kurulmasını ve eşitlik kurulmasını sağladığını ifade etti. Konsolidasyon üstünden sermaye sınıfının bu duruma seyirci kalmadığını ve saldırıya geçtiğini ekledi. Özel sektörün kamunun aldığı kadar hayat pahalılığı oranında artış almasının kabul edildiğini fakat bunun yasal bir güvence altına alınmadığına, örgütlenilmediğine dikkat çeken Ersoy, yapılması gereken şeyin asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi, iki ayda bir hayat pahalılığı ödeneği alması ve özel sektör emekçilerine sendikanın getirilmesi olduğunu kaydetti. Ersoy, sendikalaşmanın özel sektör çalışanın kendini insan hissetmesi ve asgari ücretin ne kadar olması gerektiğiyle ilgili kendi sözünü söyleyebilmesi açısından ne kadar önemli olduğuna değindi. Asgari ücret ile geçinenlerin kendi emeklerinin değerini belirleyemediğini ifade eden Ersoy, ülkedeki sorunları çözebilecek ve sosyal devleti getirebilecek noktanın, özel sektör emekçilerinin kendi emekleriyle ilgili söz sahibi olabilmelerinden geçtiğini, bunun yolunun da sendikasız işçi çalıştırılmanın yasaklanmasıyla olacağının altını çizdi.

Cuma günü yapılan eyleme çalışanların “ben bu eyleme katılırsam işimden olur muyum” düşüncesiyle katılmaya çekindiklerinden bahseden Ersoy, sendikanın ve sendikalaşmanın demokrasiyle, güvenceli çalışmayla ne kadar ilgili olduğuna değindi. Eylemlere katılımının artırılmasının korku duvarının aşılmasıyla olacağını ekledi. Tek bir eylem ile bir şeylerin değişmeyeceğini, sistematik bir mücadele gerektiğini ifade eden Ersoy, “sürekli, sistematik ve örgütlü bir güç ile bastırdığımız sürece istediğimizi alabiliriz” dedi. 20222 yılından itibaren “hayat pahalılığı ödeneği kadar” düşüncesinin oturmuş olmasını örnek olarak gösterdi.

 

 

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.