İÇ HABERLER
okuma süresi: 4 dak.

Aziz Gülbahar'dan, Cumhurbaşkanı Tatar’a çağrı: 4 Artı 1 toplantısına katılmayınız

Aziz Gülbahar'dan, Cumhurbaşkanı Tatar’a çağrı: 4 Artı 1 toplantısına katılmayınız

Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, BM Güvenlik Konseyi’nin Türk tarafının görüşlerini göz ardı etmesine tepki göstererek Cumhurbaşkanı Tatar’a, bu tutum devam ederse 4 artı 1 toplantılarına katılmama çağrısında bulundu.

Yayın Tarihi: 04/02/25 12:11
okuma süresi: 4 dak.
Aziz Gülbahar'dan, Cumhurbaşkanı Tatar’a çağrı: 4 Artı 1 toplantısına katılmayınız

Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Türk tarafının görüşlerini dikkate almadan Kıbrıs’taki Barış Gücü’nün görev süresini uzatmasına ve federal çözüm empoze etmeye kalkışmasına sert tepki gösterdi ve “tamamen Rum yanlısı bu saçma tutumu reddediyoruz” dedi.

Gülbahar açıklamasına devamla şunları kaydetti:

“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi belli ki işlerine öyle geldiği için Kıbrıs’taki Türk haklarını görmezden gelmeye devam ediyor. 4 Mart 1964’te Güvenlik Konseyi’nin aldığı yanlış kararla Kıbrıs’a gelen Barış Gücü o günden bugüne Kıbrıs Türkü’ne Rumlar tarafından yapılan hiçbir saldırıyı önlememiş, 15 Temmuz 1974’te Kıbrıs Helen Cumhuriyeti ilan edilirken seyretmiştir.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Kıbrıs Rum tarafının sonuncusu 2017 yılında Crans Montana’da olmak üzere BM’nin desteklediği çözüm çabalarını defalarca çökertmesine rağmen hala Rum yanlısı tutumunu sürdürüyorsa buna mutlaka bir karşılık verilmelidir.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Rum tarafının Annan Planı gibi BM tarafından hazırlanan bir planı reddetmesine rağmen hala dönemin Genel Sekreter Kofi Annan’ın açıkça ifade ettiği ‘Rumlar adanın zenginlikleri ile yönetimini Türklerle paylaşmak istemiyor’ gerçeğini kavramaya yanaşmıyorsa, Türk tarafı buna en net şekilde tepkisini ortaya koymalıdır.

Milli Mücadele Vakfı olarak bu bağlamda Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar’a Birleşmiş Milletler yetkililerine en sert şekilde protestoda bulunması ve bu tutumda devam etmeleri halinde 4 artı 1 ya da başka formatta yapılacak hiçbir resmi veya gayri resmi Kıbrıs toplantısında katılmayacağını bildirmesi çağrısında bulunuyoruz.

Aynı şekilde Anavatan Türkiye ve KKTC hükümetlerine de derhal KKTC topraklarındaki Barış Gücü faaliyetlerine önce sınırlama, eğer tutum değişikliği olmazsa yasaklama getirmeleri çağrısı yapıyoruz.

Kimse Kıbrıs Türk Halkı’nı Rumun egemenliğini kabul etmeye, güvenliğinden vazgeçmeye zorlayamaz.

Ya Birleşmiş Milletler teşkilatı, KKTC’nin varlığını kabul edecek ve KKTC’deki Barış Gücü faaliyetleri için KKTC ile bir anlaşma imzalayacak ya da Gazimağusa’da kent halkına zarar vermekten başka işe yaramayan varlıklarına son verilecektir.

Ya Rum tarafını Kıbrıs Türk Halkı’nın temel haklarını kabul etmesi için ikna edecekler ya da Maraş’taki faaliyetlerine son verilecek. Başka çare kalmadı.

Biz alttan aldık, sonra karşımızdakiler bizi fazla saf zannetmeye başladı.

Rumların Kıbrıs’ta istedikleri federal çözüm değildir. Onlar çözümün adına değil, içeriğine bakıyor ve Kıbrıs Türkü’nün egemenliğini tescil anlamına gelen, Türkiye’nin Kıbrıs Türk Halkı’nın can ve mal güvenliğini garanti etmesini kapsayan bir plana veya çerçeveye adanın tümüyle Yunan hegemonyasına girmesine engel teşkil ettiği için derhal ‘hayır’ diyorlar.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ile içimizde beşinci kol faaliyeti yürütenler bilmelidir ki bu oyun Kıbrıs Türkü ve Türkiye tarafından görülmüştür ve reddedilmektedir.

Kıbrıs’ta bir anlaşma isteniyorsa Kıbrıs Türk Halkı’nın özden gelen, tarihin derinliklerinden kaynaklanan egemenlik hakkı ile KKTC Devleti’nin Güney Kıbrıs’taki Rum Devleti ile eşit statüsü bir şekilde BM tarafından tescil edilecektir.

Bu yapılmazsa zaten var olan ve tüm fonksiyonlarını eksiksiz yerine getiren Devletimiz bir çözüm şekli olarak yaşayacak, yoluna devam edecektir”

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.