Deniz İşçioğlu: Kamu yönetimi sürekli reform gerektirir

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi uzmanı Prof. Dr. Deniz İşçioğlu, kamu yönetiminin dinamik bir yapı olduğunu ve sürekli reformlara ihtiyaç duyduğunu vurguladı. İşçioğlu, "Her kamu yönetimi reforma muhtaçtır. Mevcut yönetmelik ve sistemler, 20-30 yıl sonra aynı şekilde devam edemez" ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan, Canan Onurer’in sunduğu “Canan Onurer ile Sabahın Haberleri” programına konuk olan, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi uzmanı Prof. Dr. Deniz İşçioğlu, kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.

Prof. Dr. İşçioğlu, her ülkenin kamu yönetiminin, kendi sosyal, kültürel ve ekonomik yapısına göre şekillendiğini belirtti. "Kamu yönetimi bir kıyafet gibi başka bir ülkeye doğrudan uyarlanamaz. Ülkeler arasında büyük farklılıklar vardır" diyen İşçioğlu, teknolojinin gelişimiyle birlikte kamu yönetimi anlayışının da dönüşüm geçirdiğine dikkat çekti.

Pandemi sürecinin kamu yönetiminde dijitalleşme sürecini hızlandırdığını belirten İşçioğlu, "Pandemi öncesinde büyük şirketlerin etkinliği artarken kamu yönetimleri küçülüyordu. Ancak pandemi sonrası, şirketlerin yaşadığı zararlar bu süreci yavaşlattı" ifadelerine yer verdi.

“DEVLETİN GÜCÜ, HAREKET KABİLİYETİNİ BELİRLER”

Devlet yönetiminin gücünün, hareket kabiliyetini belirlediğini ifade eden Deniz İşçioğlu, "Gelişmiş ülkeler, değişimlere hızlı adapte olabilen yüksek kapasiteli kamu yönetimlerine sahiptir. Ancak biz, günlük sorunlarla mücadele ederken reform süreçlerini yavaş ilerletiyoruz" dedi.

Kamu reformunun geniş çaplı bir değişim süreci olduğunu belirten İşçioğlu, belediyeler reformunun kamu reformu ile karıştırılmaması gerektiğini söyledi.

İşçioğlu, "Belediyeler reformu tek başına bir kamu reformu değildir. Kamu reformu, bütüncül bir çatı sistem içinde kamu yönetimini zamana uygun hale getirme sürecidir" diye ekledi.

“DEVLET SİSTEMLERİNİN ÇAĞIN GEREKLİLİKLERİNE UYUM SAĞLAMALI”

Bürokratik yapıların da reform sürecinden geçtiğini belirten İşçioğlu, devlet sistemlerinin çağın gerekliliklerine uyum sağlamasının kritik olduğunu ifade etti.

İşçioğlu, "Siyaset, iktidara giden yoldaki mücadeleyi tanımlarken, bürokrasi ve siyaset birbirinden ayrılmaz bir yapı olarak devam ediyor. İdeal bürokrasi hiçbir ülkede tam anlamıyla uygulanamıyor" dedi.

İkinci Dünya Savaşı öncesinde siyaset ile bürokrasinin ayrılması yönünde girişimler olduğunu belirten İşçioğlu, savaşın ardından bu düşüncenin artık yok olduğunu ve siyaset ile bürokrasinin ayrılamayacağının kararına varıldığını ifade etti.

İşçioğlu, "Bürokratlar liyakat esasına göre yükselmek istiyor. Ancak bu süreçte siyaseti bir araç olarak kullanarak iktidar ile temasa geçmek ve yükselmek için siyasi görüşlerini paylaşmak zorunda kalıyorlar" ifadelerini kullandı.

“KAMU YÖNETİMİ REFORMU SÜREKLİLİK ARZ EDEN BİR SÜREÇ”

Prof. Dr. Deniz İşçioğlu, kamu yönetimi reformunun süreklilik arz eden bir süreç olduğunu belirterek, "Bu alanda yapılan düzenlemeler kalıcı çözümler değil, sürekli güncellenmesi gereken adımlardır. Ekonomik, sosyal ve kültürel değişimler, kamu yönetimini doğrudan etkiler" dedi.

Kıbrıs Türk toplumunun çağdaş bir kamu yönetimini hak ettiğini vurgulayan İşçioğlu, ana muhalefetin amacı eleştirmek olduğunu belirterek bunun doğal olduğunu dile getirdi.

İşçioğlu, eleştirilerin, kişilere ya da hükümetlere yönelik değil, sisteme yönelik olması gerektiğini ifade etti.

Atamaların liyakat çerçevesinde yapılması gerektiğini aktaran İşçioğlu, "Seçilmiş kişiler yönetimde karar alma yetkisine sahiptir. Ancak liyakat, ilgili pozisyon için gerekli bilgi ve donanıma sahip kişilerin atanmasını gerektirir" şeklinde konuştu.

"REFORM SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRARAK KAMU YÖNETİMİMİZİ DAHA ETKİN HALE GETİRMELİYİZ"

Şeffaf, etkin ve verimli bir kamu yönetimi talep ettiklerini belirten İşçioğlu, "Hükümet kim olursa olsun, iyi bir idare sistemi oluşturmak zorundadır. Halk, yönetimin doğru çalışmasını talep ettiğinde, yönetim buna yanıt vermelidir" dedi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin henüz genç bir devlet olduğuna dikkat çeken İşçioğlu, "KKTC, 100-150 yıllık devletler ile kıyaslandığında 42 yaşında genç bir ülke. Küçük bir toplum olarak, siyaset ve halk arasındaki temas daha doğrudan yaşanıyor. Bu yüzden halkın seçilmiş yöneticilere güvenmesi gereklidir" ifadelerine yer verdi.

Kamu reformlarının hayata geçirilmesi gerektiğini belirten İşçioğlu, "Var olan sorunları belirleyip çözüm bulmaya odaklanmalıyız. Reform süreçlerini hızlandırarak kamu yönetimimizi daha etkin hale getirmeliyiz" diyerek sözlerini tamamladı.