Ersin Tatar: Cenevre’deki toplantıya katılacağımızı söyledik
![Ersin Tatar: Cenevre’deki toplantıya katılacağımızı söyledik](https://www.kibrispostasi.com/imagecache/headline_mobile/news/v/v2/v2kbrshaberler78909_1727796873.jpg)
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo ile yaptığı görüşme sonrası, 17-18 Mart'ta Cenevre'de yapılacak muhtemel geniş katılımlı toplantıya katılabileceklerini DiCarlo’ya söylediğini kaydetti.
![Ersin Tatar: Cenevre’deki toplantıya katılacağımızı söyledik](https://www.kibrispostasi.com/imagecache/newsimage/news/v/v2/v2kbrshaberler78909_1727796873.jpg)
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs sorunu ve gayri resmi toplantı hazırlıklarını ele almak için adada bulunan BM Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo ile yaptığı görüşme sonrası açıklama yaptı.
Tatar, DiCarlo ile bir buçuk saatte çeşitli konularda görüşme yaptıklarını ve görüşmenin olumlu geçtiğini söyledi. Görüşmede Mart ayında Cenevre’de yapılması öngörülen toplantının ele alındığını ifade eden Tatar, tüm tarafların katılmasının öngörüldüğü gayri resmî buluşmanın faydalı olacağına inanç belirtti.
Tatar, 17-18 Mart tarihlerinde Cenevre’de yapılması öngörülen toplantıya onay verdiklerini DiCarlo’ya söylediğini kaydetti. Görüşme öncesi hazırlıkların devam edeceğini ifade eden Tatar, adada iki taraf, iki egemen halk ve iki devlet olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, yapıcı olarak çözüme yönelik adım atılacaksa Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün kabul edilmesi gerektiğini söyledi.
“TÜRK HALKI ASLİ UNSURDUR”
“Kıbrıs’ta Kıbrıs Türk halkı asli unsurdur ve özden gelen egemenlik hakkı vardır” diyen Tatar, Kıbrıs Türk halkının yaşamsal öneme sahip haklarını toplantıda aktardığını kaydetti.
İzolasyonların bu çağda insan haklarına aykırı ve haksız bir cezalandırma olduğunu anlattıklarını ifade eden Tatar, “Hayatımızı zora sokarak zorladıkları bir anlaşmayı asla kabul etmiyoruz” dedi.
Adil, kalıcı, sürdürülebilir bir anlaşma için Kıbrıs Türk halkının hassasiyetlerine ve adada 60 yıldır yaşananlara önem verilmesi gerektiğini belirten Tatar, Rumların her anlaşmayı reddettiğini ama Kıbrıs Türk halkının ambargo altında yaşadığını ve bunun kabul edilebilir olmadığını belirtti.
BM’nin artık bu konuda adım atması gerektiğini ifade eden Tatar, direkt uçuş direkt temas ve direkt ticaret konularında açılımın şart olduğunu kaydetti.
İki eşit tarafın birçok konuda iş birliği yapabileceğini ifade eden Tatar, enerji ve turizm başta olmak üzere geçiş kapıları konusunda iş birliği yapılabileceğini söyledi.
New York’taki üçlü görüşmede de ele alınan yeni geçiş kapılarla ilgili iş birliği yapılabileceğini ifade eden Tatar, 9 kapı olduğunu ve ağırlığın yüzde 65 ile Metehan’da olduğunu belirtti.
Metehan’ın artık daha fazlasını kaldıramadığını ve iki tarafa da sıkıntı yarattığını ifade eden Tatar, yeni geçiş kapılarının Haspolat ve Akıncılar’da açılması yönünde öneri yaptıklarını ancak yanıt alamadıklarını söyledi.
Rum tarafının çerçeve dışına çıktığını ve transit geçiş istediğini ancak bunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Tatar, Pile Yiğitler yolu konusunda yaşanan sıkıntıya değindi.
“CENEVRE’DEKİ TOPLANTIYA KATILABİLECEĞİMİZİ ONAYLADIK”
İki tarafın hayrına iş birliği yapabileceğini ancak karşı tarafın bunu kabul etmediğini ifade eden Tatar, kabul edilmek istenmeyen KKTC’nin var olduğunu ve olmaya devam edeceğini söyledi.
Anlaşmanın müzakere sonucu bulunabileceğine inanıp, desteklediklerini ancak bunun da şartlara bağlı olduğunu ifade eden Tatar, Türkiye kökenli insanların güneye geçememesi konusunu görüşmede anlattıklarını ve rahatsızlığın karşı tarafa iletilmesini istediklerini belirtti.
Kıbrıs konusunun özünü oluşturan sıkıntıları ifade ettiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, sonuç olarak Cenevre’de yapılması planlanan gayri resmî toplantıya 17-18 Mart tarihinde katılabileceklerine onay verdiklerini dile getirdiği görüşmenin yararlı bir görüşme olduğunu söyledi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.