Aziz Gülbahar: Gaflete düşülmemeli, KKTC’nin tanınması için uğraşılmalı

Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, Rum lider Nikos Hristodulidis’in Cenevre’de yapılacak Kıbrıs görüşmelerine federal çözüm planını açık tutmak için gittiğini belirterek, KKTC’nin tanınması için kararlı bir tutum sergilenmesi gerektiğini vurguladı.

Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar Rum lider Hristoduludis’in “iki Devletli çözüm yolunu dinamitlemek ve Ada’nın tümüyle Yunan egemenliğine girmesini sağlayacak federal çözüm yolunu açık tutmak için Cenevre’ye gideceğine” dikkati çekti.
“GAFLETE DÜŞÜLMEMELİ, KKTC’NİN TANINMASI İÇİN UĞRAŞILMALI”
Rum liderin verdiği tüm demeçlere işaret eden Gülbahar, ''Cumhurbaşkanı Tatar’ın Kıbrıs Türkü’nün egemen eşitliği ile KKTC’nin uluslararası statüsünün Rum Devleti ile aynı olduğunun tescili için ortaya koyduğu doğrudan ticaret, doğrudan temas, doğrudan uçuş önerilerini bile net bir şekilde reddetmektedir.Hristoduludis’in ilk hedefi, iki Devletli çözüm formülünü dinamitleyerek havaya uçurmak, KKTC’nin tanınmasını durdurmak, engellemektir’’ dedi.
Gülbahar, Rum liderin asıl amacı ise gün gele kendi istedikleri sözde çözümü yapacakları KKTC ve Türkiye yöneticileri olacağı hayali veya tahmini ile Rum-Yunan egemenliğinin adaya yayılmasını sağlayacak olan federal çözüm için kapının açık kalmasını sağlamak olduğunu belirtti.
Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar 17-18 Mart tarihlerinde Cenevre’de yapılması planlanan gayri resmi 4 artı 1 Kıbrıs görüşmeleri hakkında uyarılarda bulundu.
Gülbahar, “ Rum-Yunan ikilisi kendilerine hiçbir zararı söz konusu olmayan egemenliğimizi, Devletimizin varlığını tescilden kaçarak, federasyon tezini ileri sürmekle Ada’nın tümünü Yunan egemenliğine sokacak yolu açan bir anlaşmaya doğru ilerlemeyi planlıyor. Bunu görmezden gelip hala federasyon peşinde koşanlar Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde ifade ettiği gibi gaflet içindedirler” dedi.
Aziz Gülbahar açıklamasına devamla şunları kaydetti:
“ Cenevre’ye gidilirken Rum tarafının ne yaptığını Halkımız iyice düşünmeli irdelemelidir.
Başta milli kuruluşlarımız Bayrak Radyo Televizyonu ile Türk Ajansı olmak üzere Kıbrıs Türk Halkı’nın değerlerini, güvenliğini, özgürlüğünü, egemenliğini önemseyen medyamıza bu konuda büyük görevler düşmektedir.
Ne yapıyor Rum lider?
Rum lider Başpiskopos ve üst düzey Rum yetkililerin de katılımı ile 15 Ocak 1950’de Ada’nın Yunanistan’a bağlanması için yapılan plebisitin 75’nci yılında bir anma töreni düzenledi.
Neden?
Çünkü, Ada’yı Yunan yapma hedeflerinin hala değişmediğini dünyaya ve yandaşlarına göstermek istedi.
Gerginliğe yol açacağını bile bile Türk tarafının hidrokarbon önerilerini ve uyarılarını hiçe sayarak tartışmalı olan 6’ncı parselde yeniden hidrokarbon aramalarını başlattı.
KKTC ve Türkiye’nin reddedecekleri ortadayken 1960’lı yıllardan bu yana Rum yanlısı bir tutum izleyen, Kıbrıs Türklerini yok etmesi için Rumlara silah veren Mısır ile yeni bir hidrokarbon anlaşması yaptı.
Tamamen Türkiye ve Kıbrıs Türkü’nün aleyhine olacak şekilde Amerika Birleşik Devletleri’nden yeni silahlar, saldırı helikopterleri almak için görüşmeler yaptı.
Türkiye’yi Trakya ve Ege’den sonra Doğu Akdeniz’de de çevreleyebilmek umuduyla Amerika Birleşik Devletleri’ne Güney’de kalan bir Türk köyü olan Tatlısu yani Yunanca adı ile Mari’de hava üssü olanağı verdi; Amerikalılar buraya yerleşmeye hazırlanıyor.
Rum yanlısı olmayı kendi çıkarları için şart olarak gören fırsatçı, Avrupa Birliği’ni devreye sokarak KKTC ile ilişkilerini geliştirmek isteyen Türk Devletleri’ne ekonomik yaptırım baskısı uygulatıyor.
Rum lider, verdiği tüm demeçlerde Cumhurbaşkanı Tatar’ın Kıbrıs Türkü’nün egemen eşitliği ile KKTC’nin uluslararası statüsünün Rum Devleti ile aynı olduğunun tescili için ortaya koyduğu doğrudan ticaret, doğrudan temas, doğrudan uçuş önerilerini bile net bir şekilde reddetmektedir.
Yani, Rum lider şimdiden işi garantiye alıyor ve iki Devletli çözüm önerilerimizin ele alınmasını, Kıbrıs konusunun çözümü için gerçekçi , akılcı bir yol açılmasını dinamitliyor.
Hedefi nedir?
Hristoduludis’in ilk hedefi, iki Devletli çözüm yolunu dinamitleyerek havaya uçurmak, KKTC’nin tanınmasını durdurmak, engellemektir. Rum liderin asıl amacı ise gün gele kendi istedikleri sözde çözümü yapacakları KKTC ve Türkiye yöneticileri olacağı hayali veya tahmini ile Rum-Yunan egemenliğinin adaya yayılmasını sağlayacak olan federal çözüm için kapının açık kalmasını sağlamaktır.
Buna asla müsaade edilmemelidir.
Federasyon Kıbrıs Türkü için azınlık durumuna düşmek demektir.
Rum –Yunan ikilisi bunu açıkça söylüyor.
Bu nedenle egemenliğimizi reddettikleri ortadadır.
Dolaysıyla Türk tarafı kararlı tutumunu sürdürmeli ve değişen dünya koşullarını iyi değerlendirerek KKTC’nin tanınması çabalarını artırmalıdır.
Bunu yapmamak 61 yıldır Kıbrıs Türkü’ne her türlü haksızlığı yapan, kendi planını reddeden Rumları hala şımartan Birleşmiş Milletlerden gerçekleri görmesini, bizi haklı bularak gereğini yapmasını beklemek ölüden fayda beklemektir.
Sayın Tatar Cenevre’ye gitse bile niyeti kötü olan Rum liderle fazla muhatap olmamalı, kendisine gereken cevapları gerektiği şekilde, vermekle yetinmelidir.
Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki Atatürkçü milli düşünce taptaze olarak Halkımızın gönlünde ve beynindedir.
Kim ne isterse yapmaya çalışsın daha zor koşullarda, varoluş ve özgürlük mücadelesini başarı ile sonuçlandırarak Devlet kuran Kıbrıs Türk Halkı ile kopmaz bir parçası olmaktan gurur duyduğumuz Türk milleti oynanmak istenen oyunu bozacak gaflet içinde olanlar derslerini alacaklardır.”
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.